BÖYLE AFET GÖRMEDİK

ANTALYA’nın Kumluca ilçesinde önceki gece yaşanan sel felaketi ağırlıklı olarak Göksu ve Kum mahalleleri ile sahil yolundaki Domuzluk mevkisini vurdu. Bölgede yollar kapandı, ağaçlar devrildi, seralar sular altında kaldı, dükkân ve depoları su bastı, su seviyesi yükselince araçlar yolda kaldı. Tomruklarla beraber çamurun içinde sürüklenen araçlara müdahale edildi. Finike ve Kumluca Karayolları ekiplerinin, fırtına ve şiddetli yağışın yaşandığı önceki gece 01.00 civarında başladıkları yol açma ve kurtarma çalışmaları 24 saat boyunca kesintisiz devam etti. Bölgede can kaybı yaşanmaması için önlemler alındı.

AKINTIYA KAPILIYORDU
Kumluca’da yaşayan Aynur Elden, felaket sırasında ilçe merkezinde yaşananları şöyle anlattı: “Yağmur 23.00’de hafif şekilde başladı, 1 saat sonra aniden şiddetlendi. Sular yarım saat içinde tekerlek boyuna geldi, 01.30’da artık refüjden aşağı akıyordu. Arabamız sürüklenen dal parçalarını altına alıp sel sularının içinde ilerlemiş. Şiddetli yağış sele dönüşünce mahsur kalanlar oldu. Önümüzde bir araç selde mahsur kalan başka bir aracın önünde durdu. Aracın içindeki vatandaş bir iş makinesiyle kurtarıldı. Yine bu bölgede çok eski model bir aracın içinde birinin yardım istediğini duyduk. Sadece ‘imdat’ diye bağırıyordu. O da son anda akıntıya kapılmaktan kurtarıldı.”

DAL PARÇALARI DEREYİ TIKAMIŞ
“Bu sene dere boyunda biriken dal parçalarının temizliği yapılmamış. Dal parçaları ve çalılar kanalı tıkamış. Yağışın da etkisiyle dere taştı, suyun şiddetiyle etrafta ağır hasar oluştu. Burada yoğun yerleşim var, çok daha fazla araç sürüklenebilirdi. Olası bir facianın ortaya çıkmamasının sebebi yanımızdaki parkın suyu toplaması ve içerisindeki giderden suyun tahliye olması.”

SU YÜKSELİNCE DEPO TAŞTI
Karşıyaka Mahallesi’nde bir işletme sahibi olan Mustafa Hoyrazlı, “Dükkânımızın içi komple su aldı. Ekipler gece saatlerinde bölgeye geldi. Bir depo tamamıyla sular altında kaldı. Su yükselince burada taşımacılıkta kullanılan araçların tamamı arızalandı” dedi.

HEPİMİZ PERİŞANIZ
Göksu ve Kum mahallelerinde evleri ve seraları sel felaketinden ağır şekilde etkilenen bölge halkının feryadı yürek burktu. Ümmü Aydın, “Alakır Nehri’nin iki yanında Göksu ve Kum’da yıllardır seracılık yaparız. Sel suları dağdan geldi dediler. Yoldan karşıya atlayıp seralarımızın başına gelene kadar ürünler baştan aşağı sular altında kalmış. Suyun içinden geçip seralara giremedik. Ne ev kaldı ne araba ne de sera kaldı. Akrabalarımızın hepsi perişan durumda” diyerek yardım beklediklerini söyledi.

KÖYDE 10 METRELİK YARIK
Emine Uysal, “Göksu’da seralarımız su altında kaldı, Kavak köyünde evimizin etrafı da aynı. Şu anda köyün içine giden yoldan geçilmiyor. Mezarlığın yanında 10 metrelik bir yarık oluşmuş. Sanki köyün ortasından çay geçiyor. Toprak çöker diye geçemedik. Suda sürüklenenler oldu. İnşallah hepsini bulmuşlardır. Evimiz, ilaç ve gübrelerin olduğu malzeme depomuz sular altında kaldı. Bahçemizde traktör ve dinamo çalışıyor, sürekli dışarı su atıyor, bir de duvarların betonunu kırdık, dışarıya şarıl şarıl su akıyor.

DOMATESLERİ YENİ BAĞLAMIŞTIK

Ektiği 15 dönüm seranın afet sırasında yerle bir olduğunu söyleyen Özcan Uysal, “Bir de hicarcıyız biz, yani burada kiracıyız. TARSİM seradaki her şey sıfır olacak olacak diyor, yoksa sigorta yapmıyor. Domatesleri daha yeni bağlamıştık. Hepsi gitti. Seranın içindeki balçık, el arabalarını yutmuş durumda. Domatesler çamurun içinde yüzüyor. Artık ilaç, gübre, elimizde ne varsa kullanacağız. Giden ürün gidecek, kalan bizim olacak” dedi.

SERANIN BETONU ÇÖKTÜ
Domuzluk mevkiinde betonu çöken bir seranın sahibi Erdal Kaya, “Yağmur suyu naylon muşambanın üzerine doldu. Klipsi çıkarınca su öyle şiddetli vurdu ki betonu da içine alıp sürükledi. Her sene bu dönemde buralarda şiddetli yağış olurdu. Ama böylesini hiç görmedik. Bu sebze bitti, artık yetişmez. Sular indikten sonra mahsulün hepsi kuruyacak.

ÜRÜN BAŞINDA NÖBET
Domuzluk mevkiinde sıra halindeki bir dizi serada sular altındaki ürünleri kurtarmaya çalışan Fahri Kaplan, “Bir ortakçıyız. Sera sahibi sigorta yapmayınca bir felaket olduğu anda biz de boşa hizmet etmiş oluyoruz. Domatesimiz yeni yeni kızarıyordu. En iyi tohumdan kullanıp ekmiştik. Bunların çoğu gider. Şimdi yağmur yağmazsa seranın naylonunu açıp üzerini aralık bırakacağız. Yağmur suyu çeker mi diye dua edeceğiz. Eğer çekerse ürünlerin hiç değilse bir kısmını kurtarırız. Mal canın yongasıdır. Ne yapalım, başında nöbet tutacağız.”

BÖYLE AFET GÖRMEDİM

“Böyle bir şey görmedim ben ömrümde. Tam bir afet. Ev de komple suyun içinde. Bir tek televizyonla, kızımın bilgisayarını kurtarabildik. Onları da kızım yağışın şiddetlendiği anda ders çalıştığı için kurtarabildik. Okullar tatil edildi ama sonra günler okula nasıl gidecek bilmiyoruz.”

BURALAR DENİZ OLDU
Su basan evdeki eşyaları dışarı taşıyan 17 yaşındaki Asiye Kaplan da gördüklerini şöyle anlattı: “Buralar deniz oldu. Seraların içine su komple girdi. Dağın eteklerinden su komple aşağı indi. Su hızla köy indiğinde yan komşularımızı kepçeyle kurtardık. Odun işi yapıyorlardı. Şimdi her yana saçılan tomrukları toplamaya taşıyorlar. Bahçelerinde odun taşıdıkları arabalara su girmiş, ikisi de çalışmıyor.”