Yeni turizm başkenti Kuzey Irak mı olacak

Derginin internet sitesinde yer alan yazıda, Irak’ın kuzeyinin ülkenin en güvenli ve en erişilebilir yer olduğu, diğer bölgelerin aksine turistlerin pazarlarda gönül rahatlığıyla gezebildiği belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Irak’a gidecek vatandaşları için bir seyahat uyarısı yayınladığı hatırlatılan yazıda, bununla birlikte “Süleymaniye, Erbil ve Dohuk vilayetlerinden oluşan Kuzey Irak’taki güvenlik durumunun son yıllarda Irak’ın geneline göre daha istikrarlı olduğuna” dikkat çekildi.

YENİ TURİZM BAŞKENTİ KUZEY IRAK

Kuzey Irak’ta alışveriş merkezleri ve beş yıldızlı lüks oteller, kaplıcalar ve Erbil’in UNESCO Dünya Mirası listesindeki antik kalesi gibi tarihi eserler olduğu ifade edilen haberde, şehrin Arap Turizm Konseyi tarafından 2014 yılının turizm başkenti seçildiği de belirtildi.

2015'TE KÜRESEL DESTİNASYON
TIME muhabiri Jay Newton-Small’a konuşan Turizm Genel Kurulu Başkanı Mevlevi Caber Vahab, “2015 yılı itibarıyla küresel bir destinasyon olma hedefimiz var. Hedeflerimizin bu kadar büyük olabileceğini hiç düşünmemiştik” dedi.

Haberde 2007 yılında 106 olan otel sayısının şu an 400’ün üzerinde olduğu, 400 milyon dolara Erbil’de çok modern bir havalimanı inşa edildiği, dünyaca ünlü otel zincirlerinin bölgede birbiri ardına şubeler açtığı hatta 2030’da bir safari parkı, bir yarış pisti bir de 36 delikli golf sahası açılacağı ifade edildi.

TÜRKLER DE GİDİYOR
Bununla birlikte Kuzey Irak’ın şimdilik sadece bölge ülkelerden ülkelerinden ziyaretçi çektiği belirtilerek küresel bir destinasyon olmak için çok yolu olduğu belirtildi. Örneğin bayramlarda yaklaşık 90 bin turist çeken bölgeye gelenlerin yüzde 70’i Irak’tan. Onun dışında İranlılar, Türkler ve az sayıda Avrupalı bölgeye gitti.

Batılı turistlerin ilgisini çekmek için kayak ve kano tesisleri, tarihi ve dini öneme sahip yerler gibi 65 turizm noktası belirlendi. Hatta Ortadoğu’nun ilk kumarhanelerinin de burada açılacağına dair iddialar dolanıyor.

PKK KAMPLARININ ORTASINDA KAYAK MERKEZİ
Ancak Erbil’in dışında altyapının zayıf olması diğer kültürel varlıkların değerlendirilmesi ihtimalini zayıflatıyor.

Söz konusu kayak tesislerinin inşa edileceği dağların aynı zamanda PKK kamplarına ev sahipliği yaptığı düşünüldüğünde güvenlik kaygıları da ortaya çıkıyor. Dahası Bağdat yönetimiyle yaşanan sınır ve petrol gerginlikleri de Kürt bölgesindeki güvenliğin aslında o kadar da kalıcı olmayabileceğine işaret ediyor.