DÜNYA MARKALARINA SAHİBİZ
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, kentin 20 milyar doları aşan dış ticaret hacmi ve 11,5 milyar liranın üzerinde tarımsal üretim değeri ile Türkiye’nin en önemli kentleri arasında yer aldığını hatırlattı. Bursa’nın gerek sanayi, gerekse tarım sektöründe Türkiye’nin hatta dünyanın önde gelen markalarına ev sahipliği yaptığını vurgulayan Matlı, raylı sistem hatları eksikliği nedeniyle maalesef ihracatın büyük bir bölümünün karayolu ile sağlandığını hatırlattı.
GEÇ ATILMIŞ STRATEJİK ADIM
Bu durumun zaman kaybına neden olduğunu söyleyen Matlı, “Yüksek lojistik maliyetleri nedeniyle de sanayicimize ağır yükler getirmektedir. Dolayısıyla, ülkemizin lokomotif kenti olan Bursa’mızın, yolcu taşımacılığının yanı sıra yük taşımacılığına da imkan tanıyan hızlı tren hattıyla buluşacak olmasını oldukça geç atılmış stratejik bir adım olarak görüyorum” dedi.
TOGG’U DÜNYAYA ULAŞTIRACAK
Bu hattın yalnızca şehirler arasındaki mesafeyi azaltmakla kalmayacağını belirten Matlı, Bursa’nın hem ekonomik, hem turistik potansiyelini çok daha üst seviyelere taşıyacağına inandığının altını çizdi. Hızlı tren projesinin kent; hem Gemlik, hem Bandırma limanlarına bağlanacağını ifade eden Matlı, “Kentimizin Balıkesir gibi ekonomik potansiyeli yüksek çevre illeri de kapsayacak şekilde geniş bir alana hitap etmesini sağlayacağı gibi dünya şehirleriyle yarışabilecek düzeyde lojistik avantaj da sunacaktır. Ayrıca ülkemizin gururu yerli otomobilimiz TOGG’un çok daha hızlı ve güvenli bir şekilde limanlar aracılığıyla tüm dünyaya ulaştırılmasına imkan tanıyacaktır” diye konuştu.
İSTİHDAMA KATKI SAĞLAYACAK
Geçtiğimiz yıla kıyasla yağışların yeterli olduğunu söyleyen Matlı, kalitenin iyi seviyede olduğuna dikkat çekti. Buğdayda yüzde 70-80’in üzerinde bir rekolte ve verimli bir hasat dönemi beklediklerini açıklayan Matlı, “Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın ihraç edilecek ürünlerin hammaddeleri için önce ithalat sonra ihracat şartı getirmesiyle beraber, yurt içinde de tarımsal emtia fiyatlarında ciddi bir artış beklemiyoruz. Tüketiciyi ilgilendiren gıda fiyatları noktasında da ilgili bakanlıklarımızın koordinasyonu sonucu geçtiğimiz yıl yaşanan fiyat artışlarını bu yıl beklemiyoruz” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, uluslararası piyasalarda; gıda tedarik zincirindeki bozulma, COVID-19 etkisi, artan enerji, akaryakıt ve gübre maliyetleri, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, iklim riskleri, üreten ve ihraç eden ülkeler ile ithal eden ülkeler arası mesafelerin artışı ve buna bağlı nakliye ve lojistik sorunları, yurt dışı fiyatlarını arttırdığı gibi tedarik imkanlarını da zorlaştırdığını söyledi. Gıda güvenliği konusunun dünyadaki en önemli meselelerden biri olduğunu belirten Matlı, ülkelerin rasyonel dış ticaret davranışlarının bozulup; yasaklamalar, sınırlamalar ve kotaların arttığını dile getirdi.
BAKLİYATTA AÇIK VAR
Türkiye’de ise hububat ekişi ve üretiminin azaldığını belirten Matlı, yağlı tohumlarda ithalatın artıp, bakliyatta dönemsel açıklar görüldüğünü aktardı. Hayvancılığın şekil değiştirdiğine değinen Matlı, yem sanayinin büyüme trendinin hububat arz ve talep dengesini etkilediğini kaydetti. Tarım arazilerinin çok yıllık bitkilere kaydığını belirten Matlı, sebze ve meyve ihracatının artışı, ekili alanları dikili alanlara dönüştürdüğünü vurguladı. Kırsaldan kopuşların devam ettiğini söyleyen Matlı, özellikle tarımın genç ve emek sorununu arttırdığını ifade etti. Matlı, ölçek sorunu, parçalı ve dağınık arazi yapısının; verimlilik ve maliyetleri olumsuz etkilemeye devam ettiğini ekledi.
TÜM KESİMLER ÇALIŞIYOR
ULUDAĞ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB) Başkanı Özkan Kamiloğlu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20’lik artışla 126,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini aktardı. Bu dönemki ihracatta, 27 milyon dolarlık değer ve geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 26’lık artış ile birinci sırada gazlı sular, maden suları ve gazozlar mal grubunun yer aldığını belirten Kamiloğlu, “İlgili mal grubunu takip eden sektörler sırasıyla dondurulmuş sebzeler, sebze, meyve, bitki parçaları konserveleri sirkeli, bira ve dondurulmuş meyvelerdir. Bu mal gruplarımızda da geçen yıl aynı dönemine kıyasla sırasıyla yüzde 26, yüzde 21, yüzde 20 ve yüzde 1’lik artışlar görülüyor. İlk beş sıradaki mal gruplarının toplam ihracat değeri 88,3 milyon dolar olup, toplam ihracatın yaklaşık yüzde 70’ine tekabül ediyor” dedi.
İLK 5 ÜLKE SIRTLIYOR
En fazla ihracat gerçekleştirilen ülkenin Almanya olduğunu söyleyen Kamiloğlu, bu ülkeye ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 17’lik artışla 29,2 milyon dolara ulaştığını kaydetti. Kamiloğlu, bu ülkeyi yüzde 11,3’lük artış ve 13,9 milyon dolarlık değerle Birleşik Devletler ve yüzde 43’lük ihracat artışı ve 11,1 milyon dolarlık ihracat değeri ile Irak’ın takip ettiğini ekledi. İhracat pazarındaki diğer önemli ülkeleri Hollanda, Birleşik Krallık ve Yunanistan şeklinde sıralayan Kamiloğlu, ilk beş ülkenin bu dönemdeki toplam ihracat değerinin 70,2 milyon dolar olup, bu rakamın toplam ihracatın yüzde 55’ine karşılık geldiğini kaydetti.
DÖNEMİ İYİ OKUMALIYIZ
UMSMİB’nin 2022 yılı ihracat hedefinin 260 milyon dolar şeklinde öngörüldüğünü belirten Kamiloğlu, “İlk 6 aylık performansımıza bakıldığında bu hedefle eşgüdümlü ilerlemekteyiz. Bununla birlikte birlik rakamlarımız haziran ayında düşüş kaydetti. Her zaman dile getirdiğimiz gibi pandeminin başladığı 2020 yılı ve yine pandemi gölgesinde geçen 2021 yılında ihracatta yaşanan artışlar bizi yanıltmamalı. Önemli olan bu başarının sürdürülebilir olması ve normal şartlarda da devamlılığının sağlanmasıdır. Bu olumlu etkiyi kalıcı hale getirmek için de doğru analizi yapmamız, bizim bu verileri ve dönemi iyi okumamız lazım” diye konuştu.
ULUDAĞ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı Pınar Taşdelen Engin, tekstil ihracatının haziranda yüzde 9,5 artış ile 984 milyon dolar olduğunu belirterek, aynı dönem UTİB ihracatının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,3 artış ile 127,3 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti.
TEKSTİLDE REKORLAR KIRILACAK
UTİB’in ülkedeki tekstil ihracatı içindeki payının yüzde 13 olduğunu açıklayan Engin, “Bu yılın ilk yarısında Türkiye geneli tekstil ihracatı yüzde 10,9 artış ile 5 milyar 391 milyon dolar olurken, UTİB ihracatı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,8 artarak 724 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk yarısında UTİB’in Türkiye’nin tekstil ihracatı içindeki payı yüzde 13,4 oldu. 2022 Haziran ayında UTİB ihracatı kilogram başına 7,85 dolara ulaştı. 2022 Ocak-Haziran döneminde bu değer 7,66 dolar gerçekleşti. Yılın ilk yarısındaki ihracat performansına baktığımızda yıl sonunda hem Türkiye geneli tekstil ihracatı, hem birliğimiz ihracatında yeni rekorlar kırılacağını öngörüyoruz” dedi.
HİÇ KOLAY OLMADI
Hem sektör, hem birlik olarak başarılı bir dönemi geride bıraktıklarını söyleyen Engin, ancak bunun hiç de kolay olmadığını belirterek, “İki yıl süren ve etkileri az da olsa halen devam eden pandemi, hammadde sıkıntısı, konteyner krizi, navlun fiyatlarındaki yüksek artışlar, döviz kurları, enerji maliyetleri ve son olarak da hemen yanı başımızda patlak veren Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş derken ülkeler arasında sınırlar kapandı. Küresel ticaret durma noktasına geldi. İnsanların öncelikleri, tüketici alışkanlıkları ve ticaretin şekli değişti. Diğer yandan gelişim ivmesini yükselten dijitalleşme süreci, çok kısa sürede hayatımızda daha büyük bir yer kazandı” diye konuştu.
ÜRETİM ŞEKLİMİZİ DEĞİŞTİRDİK
Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadıklarını vurgulayan Engin, ‘Sınırlar kapandı, organizasyonlar iptal oldu’ diye durmadıklarını açıkladı. Sürekli bir arayış içinde olduklarını anlatan Engin, “Sektörümüzün önünü açacak yeni projeler, yeni pazarlar ve yeni iş ortakları için planladığımız tüm etkinlikleri iptal etmeden, dijital ortamda başarılı bir şekilde hayata geçirdik. Hızla değişen şartlara, aynı hızla uyum sağladık. Üretim şeklimizi değiştirdik. İhtiyaca yönelik yeni ürün gamı oluşturduk ve bu süreci en az hasarla atlatmayı başardık. Üretimde ve ihracatta dünya sıralamasının üst basamaklarında yer alan, doğrudan ve dolaylı olmak üzere 2 milyon kişiye iş olanağı sağlayan çok büyük bir aile olan tekstil ve hazır giyim sektörleri olarak pandemi şartlarına rağmen 2021 yılı sonunda 30,4 milyar dolar ihracat ve 18 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası gerçekleştirdik. Henüz zor zamanlar tamamen atlatılmamış olsa da 2021 yılında elde ettiğimiz ihracat başarısı ve 2022 yılının ilk yarısındaki yükseliş trendi ileriye dönük ümitlerimizi ve heyecanımızı daha da artırıyor” şeklinde konuştu.
OTOMOTİV sektörü ihracatının 2022 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artış göstererek, 15 milyar 261 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirten Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, ortalama aylık ihracatın 2,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu kaydetti.
Bu dönemde binek otomobiller hariç tüm ürün gruplarının ihracatının artığını söyleyen Çelik, “Tedarik endüstrisinde yüzde 9 artışla 6,5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu dönemde en çok ihracat yaptığımız ülke 2,2 milyar dolar ile Almanya olurken, onu 1,6 milyar dolar ile Birleşik Krallık ve 1,5 milyar dolar ile Fransa takip etti. Ülke grupları olarak incelediğimizde Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 65 payla ilk sıradaki yerini koruduğunu görebiliyoruz” dedi.
İSTEDİĞİMİZİ YAKALAYAMADIK
Geçen yılı 30 milyar dolar ihracatla tamamlayarak, 2022 yılı ihracat hedefini 33 milyar dolar belirlediklerini hatırlatan Çelik, “Yılın ilk yarısında ihracatımız artmış olsa da istediğimiz oranda bir artış yakalayamadık. Yılın bu döneminde Euro/Dolar paritesi kaynaklı bir kaybımız da var” diye konuştu.
HEDEFLERİMİZİN GERİSİNDEYİZ
ÜRÜN gruplarına göre değerlendirmede bulunan Çelik, “Tedarik endüstrisinde ihracat artışı devam ediyor. Ticari araçlarda da durum daha iyi ancak en büyük kayıp binek otomobiller ihracatında yaşanıyor. Dolayısıyla otomotiv ihracatımız şimdilik hedeflerimizin gerisinde seyrediyor” dedi.
Burkay: Bursa’yı dünyanın üretim ve ihracat merkezi yapacağız
Hedef ihracatçı sayısını 10 binin üzerine çıkartmak
Bursa iş dünyası olarak 2022’yi nitelikli üretim ve ihracat yılı ilan ettiklerini açıklayan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Hedefimiz daha fazla üyemizin ihracatçı olmasını sağlamak. Türkiye ekonomisinin lokomotif kenti Bursa’mızı sadece bulunduğu coğrafyanın değil, tüm dünyanın en önemli üretim ve ihracat merkezi olarak konumlandırmak istiyoruz” dedi.
Dünyada pandemi, savaşlar, emtia milliyetçiliği ve yüksek enflasyon gibi sorunların içi içe geçtiği olağanüstü bir dönemin yaşandığını belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, küresel ekonomide bütün dengeleri bozan ve insanlığın refahını tehdit eden bu süreçte, başta ABD, Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerin bile son 40-50 yılın en yüksek enflasyon rakamlarını açıkladığını söyledi. Burkay, birçok ülkenin büyüme verilerini aşağı yönlü revize etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
HAYAT PAHALILIĞI VE ENFLASYON
Muhtelif Esnaf ve Sanatkarları Odası (MESO) Başkanı Ali Özkan İlhan, Bursa’da odalarına kayıtlı 120 düğün salonu işletmesi bulunduğunu söyledi. Düğün organizasyonları için 6-7 ay önceden hazırlıkların başladığını ifade eden İlhan, ilk adımın salon tutma olduğunu kaydetti.
Bursa’da düğün salonu fiyatlarının ortalama 10 bin lira ile 50 bin liraya arasında değiştiğini belirten İlhan, yemekli düğünlerde bu fiyatların 100 bin lira ile 150 bin lira arasında seyrettiğini aktardı. Fiyat ortalamalarının bu yıl için geçerli olduğunu belirten İlhan, seneye yapılabilecek organizasyon fiyatlarını kestiremediklerini ifade etti.
MÜŞTERİYE YANSITAMADIK
Bu yılki düğün sezonuna sürprizlerle başladıklarını anlatan İlhan, maliyetlerinin çok yükseldiğine işaret etti. Bunların başında elektrik zamlarının geldiğini belirten İlhan, “Ardından kira zamları geldi. Özellikle verdiğimiz ikramlarda birinci derece ağırlıklı olan etli ve tavuklu yemeklerde eski fiyatlardan sözleşme yaptık. Bu sözleşmelerde minimum 5-6 ay evvel yapıldı. Etin 60-70 TL, tavuğun da bugüne göre daha düşük fiyatta olduğu günlerde yaptığımız sözleşmeler var. Bunların hiç birisini müşteriye yansıtamadık” dedi.
HESAPLAR ALT ÜST OLDU
Şu anki piyasa koşulları ile aradaki farkın minimum yüzde 80 olduğuna dikkat çeken Ali Özkan İlhan, servis ettikleri yemeklerin dışında kokteyller ve ikramların bu oranda yükseldiğini anlattı. Düğün saloncularının bu sene günü kurtarmaya baktıklarını ifade eden İlhan, “Bütün düğün saloncularının hesapları alt üst olmuş durumda. Yaptığımız sözleşmeleri eski fiyatlardan uyguluyoruz. Bir kalemi müşteriye yansıtamıyoruz. Fiyat güncellemesi ile ilgili bir müşterimizle konuştuk. Ancak kabul etmediler. Şu anda işletmelerde üzerine para verip, yemekli düğün yapılıyor. Cepten veriyoruz. Kokteylli düğünler ise kafa kafaya geliyor” diye konuştu.
ORTA YOLU BULMAYA ÇALIŞIYORUZ
TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, Temmuz itibariyle Araplar’ın gelmeye başlaması ile 2019 seviyelerini yakalamayı hedeflediklerini söyledi. Direk uçuşlar için çalıştıklarını açıklayan Saraçoğlu, yeni destinasyonlar belirlediklerini de ekledi.
Tarihi Çarşılar Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım ise Araplar’a seyahat yasağının kalkmasının Bursa’ya olumlu yansıyacağını vurguladı. Çarşıda durgunluk yaşandığını ifade eden Özyıldırım, bu yıl Araplar’ın yanı sıra gurbetçiler ve düğüncülerle ayakta kalacaklarını kaydetti.
Covid19 kısıtlamalarının kalkması ile dünya genelinde olduğu gibi Bursa’da da turizmde hareketlilik bekleniyor. Son olarak Arabistan’ın seyahat yasağını kaldırması Bursa’daki rezervasyon oranlarına yansıdı. Kararın oradaki halk tarafından sevinç ve mutluluk le karşılandığını söyleyen TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, “Bursa ve Yalova’yı çok seviyorlar. 2,5 sene buraya gelememenin eksikliğini yaşadılar. Yasakların kalktığı günün itibariyle rezervasyon talepleri başladı. Orada okullar henüz kapanmadığı için Temmuz başı itibariyle yoğun şekilde Araplar, ülkemizi ve kentimizi ziyaret etmeye başlayacak” diye konuştu.
ARAP TERCİHLERİ
Başta İstanbul olmak üzere Bursa, Yalova ve Karadeniz Bölgesi’ni ziyaret ettiklerini anlatan Saraçoğlu, üst gelir grubu aileler ve gençlerin de Antalya, Bodrum ve Marmaris’i tercih ettiklerini kaydetti.
