Tedavide başarı oranlarını artırdı
Dental implant, diş tedavilerinde ortalama 60 yıldan bu yana uygulanmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda, dental implantoloji alanında kullanılan seramik implantlar, stabilite, kısa dönem ve uzun dönem performans açılarından gerekli standartları karşılayamıyordu.
Ancak günümüzde kullanılan, seramik- zirkonyum implantlar, doku dostu özelliği, doğal görünümü yönleriyle implant hastalarının dikkatini çekerek, çok talep gören implant tedavilerinden biri haline geldi ve tedavilerde başarı oranlarını da artırdı.
Zirkonyum implantlar, biyouyumlu, onaylanmış zirkonyum malzemesinden üretilmektedir. Güvenilir, antialerjik özelliğinin yanında, metal içermemesi nedeniyle tercih edilmektedir.
Her geçen gün ilgi artıyor!
Zirkonyum; stabilite, osseointegrasyon ve prostetik uyumluluk özellikleri ile titanyum implantlar tarafından belirlenen standartlara uygun olarak artan, onaylanmış bir implant malzemesidir.
Özellikle estetik görünümü, doku dostu ve antialerjik olması, metal içermemesi gibi nedenlerle, zirkon implantlara olan talep her geçen gün hızla artmaktadır.
Kozmetik ve farmasötik ürünlerdeki; geniş çaplı titanyum oksit uygulamasının neden olduğu titanyum intoleranslarının artması nedeniyle, zirkon implantlar günümüzde büyük önem kazanmaktadır.
İmplant tedavisinin ne olduğunu, günümüzde birçok kişi biliyor. Özellikle implant tedavisini, deneyimli ve işinin ehli olan diş hekimi veya uzman bir çene cerrahına yaptırmış olanlar, konuya ve detaylarına çok hâkim.
Peki immediat implant tedavisi nedir? Bunu da biliyor musunuz?
Bilmeyenler için hemen detayları vermeye başlamak isterim.
Geçtiğimiz dönemlerde, implant tedavisinin uygulanabilmesi için, dişin çekilmesi ve çekilen dişin boşluğundaki yaranın iyileşmesi için 3-6 ay gibi bir sürenin beklenmesi gerekiyordu.
Fakat içinde bulunduğumuz bu dönemde, diş çekiminin ardından, eğer ki çekilen dişin yerinde iltihaplı bir durum yani aktif bir enfeksiyon yoksa, çekim sırasında dişin etrafındaki kemik sağlamsa bu alan temizlenerek implant uygulaması yapılabilir.
İşte buna da "immediat implant tedavisi (anında implant yerleştirilmesi)" denir.
Bölgede yeterli kemik olmalı!
Diş çekiminin gerçekleştirildiği andan itibaren ilk 24 saat içinde kemikte yavaş bir şekilde erime başlar.Oluşabilecek kemik kaybı aynı zamanda genellikle diş etinde de incelmeye neden olur.
Sigaranın genel olarak vücuda ve insan sağlığına ciddi zararları olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Peki tütün mamullerinin ağız sağlığına olumsuz etkileri nelerdir?
Sayısal veriler can sıkıyor…
Türkiye’de tütün ilk kez 1600’lü yıllarda kullanılmaya başlanmıştır.
1687 yılında tarımı yapılmıştır.
Günümüzde de, ülke çapında üretilen tütünün %90’ı sigara yapımında kullanılmaktadır. Türkiye’de 252 bin çocuk ve 14,5 milyon yetişkin tütün ürünü kullanmaktadır. Sigara kullanan 100 kişiden %40’ı, bu alışkanlığa ne yazık ki, 15-20 yaş aralığında başlamaktadır.
Ağız kurulu ve ağız kokusunun nedeni sigara
Sigara kullanımı, vücuttaki sempatik sinir sistemini uyararak, ağızda kuruluğa sebep olur. Ağız kuruluğu ise diş eti hastalıkları ve diş çürüklerini tetikler.
Türkiye'de 4 kişiden biri korkuyor...
Birçok kişi için sağlıklı dişlere sahip olabilmek çok önemlidir. Bu nedenle ağız ve diş sağlığı konusunda uzman olan, deneyimli ve güvenilir bir diş hekimine, düzenli olarak 6 ayda bir, yani yılda 2 kez muayeneye gidilmesi gerekmektedir. Fakat bazı kişiler diş hekimine tedavi olma konusunda çeşitli korkular ve endişeler yaşar. Bizler bunu, 'dentofobi' olarak isimlendiririz.
Bu durum;
Hastanın diş kontrollerini ertelemesine ve diş çekimlerini yaptırmamasına yol açar.
Türkiye'de ve hatta dünyada Dentofobi yaşayan çok fazla birey vardır.
Öyle ki yapılan araştırmalara göre; ABD'de nüfusunun %9 ila %20'si , Türkiye'de ise 4 kişiden biri, korkuları nedeniyle diş hekimi muayenesinden kaçınmaktadır. Yani bu aslında evrensel bir problemdir.
Dentofobi neden oluşur?
Dentofobinin yaşanmasına kaynak oluşturabilen çok önemli 2 nokta vardır.
Peki, bilinen semptomlardan farklı olarak bu hastalık, diş kaybına neden olabilir mi?
New York Times: Covid’li hastada diş kaybı yaşandı
Covid-19, SARS-CoV-2 virüs pandemisi geçiren hastalarda, hastalık sonrası bazı rahatsızlıkların ortaya çıkmaktadır “Saç kaybı, yorgunluk, kas ağrısı ve hafıza bulanıklığı bulgulardan bazılarıdır.
The New York Times’da bu hafta yayınlanan bir yazıda, Covid-19 geçiren bir hastanın dişinin kendiliğinden düştüğü, diş boşluğunda bir kanamanın olmadığı bildirilmiştir. Bu durumun Covid-19 geçiren başka hastalarda da görüldüğü yazılmıştır.
Bu gerçekten olabilir mi?
Olursa neden olabilir?
Çene kemikleri ve diş etleri böyle etkileniyor
Nedir bu teknik?
Çeşitli nedenlerden dolayı oluşan diş eksiklikleri için geliştirilen diş sağlığı yöntemlerden biri tabii ki implant tedavisidir. Ancak dişsiz ya da yakın zamanda dişsiz kalma riski bulunan kişilerde implant tedavisi, hem çok uzun süreli hem de yüksek maliyetli olabiliyor.
All On Four tekniği, hiç dişi olmayan hastalarda ileri cerrahi yapılması gereken durumları ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan, pratik, etkili ve başarılı sonuçları veren bir tedavi yöntemidir. All on four tekniği, 2003 yılında Malo ve arkadaşları tarafından geliştirilen, aşırı kemik kaybı nedeniyle protez kullanamayan hastalara uygulanan, toplam 4-6 implant ile protezin sabitlenmesine dayalı bir tedavi konseptidir. Kemik kayıpları genellikle çenelerin arka bölgelerinde oluşmakta olup, hastaların çenelerinin ön bölgelerinde genellikle implant yapımı için yeterli kemik vardır. Işte bu teknikte bu bölgeleri kullanarak implant yapılmaktadır.
Bu işlemde hastalar aynı gün içinde geçici sabit protezlerini kullanmaya başlarlar.
Detaylı muayene gerektiriyor!
All on four (dörtlü implant sistemi), implant tekniğiyle tedavisi gerçekleştirilecek olan hastanın detaylı muayenesi ve radyolojik tetkikleri yapılır. Çekilmesi gereken dişler varsa lokal anestezi ile çekilir ve aynı sırada implantlar yerleştirilir. Tedavi öncesinde alınan ölçüye göre hazırlanan geçici sabit protezler, aynı gün hasta tarafından kullanılmaya başlanır.
Başarı oranı çok yüksek...
All On Four implant tedavisinin avantajlarını sıralamak gerekirse:
Sağlık alanında yaşanan gelişmeler, diş sağlığı alanında implantların her geçen gün daha fazla kullanılmasını sağlıyor. Ancak implant yaptırırken sadece fiyata odaklanarak tercihte bulunmak doğru değildir. Çünkü piyasada çok fazla kalitesiz ve sahte implant bulunuyor.
Sahte implant nedir?
Sahte implant, piyasada bilinen implant markalarının, dış kabı da dahil olmak üzere kullanılan tüm parçalarının taklit edilerek, birebir aynısının piyasaya sunulmasıdır.
Uluslararası patentli ürünlerin kopyalanmasıyla daha ucuza üretilen implantların kullanımı arttıkça, bu konudaki hasta şikayetleri de artıyor. Uzun süreli araştırmalar sonucunda üretilmiş olan patentli ürünler, etik davranmayan bazı kişiler tarafından, ucuz implant üretebilmek için yapısı ve kullanılan malzemeler değiştirilerek kopyalanabiliyor. Bu da ortaya çıkan implantın kalitesini tamamen düşürüyor.
Ayrıca Uzakdoğu'da herhangi bir denetim yapılmadan, sipariş sayısının 1000 adet olması şartıyla, kendi adınıza implant ürettirebiliyorsunuz. Özetle implant pazarlamasının yapılması artık çok kolay.
Parçaları yerine oturmuyor...
Kullanılan sahte veya kalitesiz implantların hastalara uygulandığı durumlarda, implant parçaları yerlerine düzgün oturmuyor. Parçalar arasında kalite kontrolü olmadığı için uyum problemi oluyor. İçindeki titanyum maddesinin olması gereken değerde olmaması nedeniyle bir süre sonra bağlantılarda oynama oluyor. İmplant ile üzerine gelen kesik diş şeklindeki parçanın birbiri ile tam birleşmemesi nedeniyle arada açıklık kalıyor ve bu bölgede bakteri üremesi için uygun bir ortam oluşuyor. Bakterinin birikmesi de, diş eti hastalıklarının ve kemik erimesinin (Periimplantitis) başlamasına sebep oluyor.
Kemik erimesine neden oluyor!
