Bölgesel incelme uygulamaları, aslında diyet ve spor yaptığı halde vücudunun bazı kısımlarında yağ yakmakta zorlanan kişiler için kullandığımız yöntemlerdir.
Bölgesel yağlanma yaş fark etmeksizin erkek-kadın pek çok kişinin ortak problemidir. Aslında yapısal bir sorundur. Bu sorunun kalıcı olmasında hormonlar, hareketsizlik, düzensiz beslenme tetikleyici rol oynar.
Erkeklerde karın ve karın yanlarında, bel bölgesinde ortaya çıkan yağlanma, kadınlarda daha çok karın, kalça ve basen, diz iç bölgesi, sutyen altı, kollar ve bacak iç yüzlerinde dikkat çeker.
Bölgesel zayıflama için ilk yapılması gerekenler
1. Beslenme düzeni: Dengeli ve sağlıklı beslenme, bölgesel zayıflama için önemlidir. Yağlı, işlenmiş ve şekerli yiyeceklerin tüketimini azaltmak, sebze, meyve, protein ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet benimsemek faydalı olabilir.
2. Egzersiz: Belirli bölgelerde yağ yakmak ve kasları güçlendirmek için düzenli egzersiz yapmak etkili olabilir. Kardiyo egzersizleri, kuvvet antrenmanları ve esneme egzersizleri, bölgesel zayıflama sürecinde yardımcı olabilir.
◊ Kardiyo egzersizleri: Koşu, yürüyüş, bisiklet sürme gibi kardiyo egzersizleri, vücuttaki genel yağ oranını düşürmeye ve bölgesel zayıflamaya yardımcı olabilir. Yine bölgesel kasları çalıştıran kuvvet antrenmanları, belirli bölgelerdeki yağların azalmasına ve kasların şekillenmesine yardımcı olabilir.
YAZIN CİLT BAKIMI NASIL OLMALIDIR?
Her mevsim cildin ihtiyacı değişir. Yaz aylarında güneş, havuz, deniz derken cildiniz daha hızlı bir şekilde yıpranır. Aşırı sıcak, güneş, tuzlu deniz suyu, klorlu havuz suları artan nem veya aşırı kuruluk cilt dengesini bozabilir. Yaz aylarında nem ve sıcaklığın artmasıyla derimiz hava alamaz hale gelir ve tıkanıklıklar, siyah noktalar, cilt gözeneklerinde açılma, isilik gibi sorunlar artar. Hatta uygun bakılmayan ve korunmayan ciltlerde mantar oluşumu da gözlenir.
Yazın yapılacak doğru cilt bakımı için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
Güneşten koruma
Güneşe çıkmadan önce mutlaka yüksek SPF’li güneş kremi kullanın ve düzenli olarak yenileyin. Bu, güneş yanığı, cilt lekeleri ve erken yaşlanma gibi güneşin zararlı etkilerine karşı korunmanızı sağlar.
Güneş yanığı, sadece cilt sağlığını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda genel sağlık üzerinde de olumsuz etkilere neden olabilir. Güneş çarpması, vücut ısısının tehlikeli düzeyde yükselmesiyle sonuçlanabilir. Ayrıca, güneş yanığı olan bölgelerde enfeksiyon riski de artabilir.
Ben yine hatırlatayım: Güneşin yararlarından faydalanırken aynı zamanda güneşin zararlarından korunmak için güneş koruyucu kullanmak, gölgeli alanlarda bulunmak, uygun giysiler giymek ve güneş gözlüğü takmak gibi önlemler almak önemlidir.
GÜNEŞİN YARARLARI
1. D vitamini sentezi: Güneş ışığı, cildimizde D vitamini sentezini tetikler. D vitamini, kemik sağlığı için önemlidir ve bağışıklık sistemi, sinir fonksiyonları ve genel sağlık üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.
2. Ruh halini iyileştirme: Güneş ışığı, serotonin adı verilen mutluluk hormonunun salgılanmasını artırır. Bu da ruh halimizi yükseltir, enerji verir ve depresyonla mücadeleye yardımcı olur.
Dengeli ve bilinçli bir şekilde güneşin keyfini çıkarırken sağlığımızı korumamız önemlidir. Aşırı güneşe maruz kalma ve korunmasız güneşlenme, cilt yanığı, cilt kanseri riski, cilt yaşlanması ve göz hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Özellikle güneşin en güçlü olduğu saatlerde (öğle saatleri) uzun süre güneşe maruz kalmak riskleri artırır.
◊ Güneşe çıkarken nelere dikkat etmeliyiz?
Güneşe çıkarken aşağıdaki önlemleri almak önemlidir:
Özellikle güneşin en güçlü olduğu saatlerde (öğle saatleri) gölgeli alanlarda bulunmak daha iyidir.
◊ Güneş yanığı belirtileri
Güneş yanığı, aşırı güneşe maruz kalma sonucunda cildin kızarması, hassasiyeti ve acımasıyla ortaya çıkan bir durumdur.
Güneş yanığı genellikle cildin UV ışınlarına uzun süre maruz kalmasından kaynaklanır. Güneş temasından 4-8 saat sonra deride kızarma, acıma, şişme, ağrı ile kendini gösterir. İleri vakalarda deride su toplama olur. En şiddetli seviyesine genellikle ikinci günde ulaşır.
Güneş yanığı belirtileri şunları içerebilir:
Ameliyatsız yüz germe mümkün mü?
Evet, ameliyat olmadan hatta tek seansta bile yüz germe mümkündür. İfadenizi bozmadan, cilt altına hiçbir şey enjekte etmeden, doğal kolajeninizi uyararak ve kısaltarak cilt altı dokusunun toparlanmasını sağlamak için çeşitli yöntemler mevcuttur. Ameliyatsız yüz germe olarak adlandırdığımız bu işlemler arasında fokuslu ultrason tedavisi ilk sırayı almaktadır.
Ses dalgalarıyla nasıl gençleşilir?
Bu sistemde, ses dalgalarının mekanik etkisinden faydalanılır. Ultrason yani ses dalgaları, hamilelerde bile bebeğe zarar vermeden kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Fokuslu ultrason, ses dalgalarının odaklandığı noktaya ulaşarak, plastik cerrahların yüz germe ameliyatlarında düzelttiği tabakaya kadar iner ve burada ameliyat gerektirmeden tek seansta kolajen uyarımı ve germe etkisi oluşturur. Bu masum ve etkili enerji sayesinde cilt altı bağ dokusu sıkılaşır ve cilt sarkmasının önüne geçilir. Eğer geç kalınmamışsa, başlamış olan sarkma geriye döndürülebilir.
Sadece tek seans yeterlidir
Fokuslu ultrason tek seans olarak uygulanır ve işlem süresi 20-30 dakikadır.
Bu yöntemin etkisi kişinin yaşına ve cilt tipine bağlı olarak 1.5 yıl kadar sürebilir.
İşlem sonrası eve kapanmanıza gerek yok
Ne zaman artar?
El ve ayaklarda aşırı terleme, ter bezlerinin aşırı aktif olması sonucu ortaya çıkar. Bu durumun birkaç nedeni olabilir:
Tedavi seçenekleri
El ve ayaklarda aşırı terleme tedavisi çeşitli yöntemler içerebilir:
El ve ayaklarda aşırı terleme durumu kişiden kişiye farklılık gösterir, bu nedenle en iyi tedavi seçeneğini belirlemek için bir dermatolog veya uzman hekime danışmak önemlidir.
Etkili ve hızlı bir tedavi seçeneği
Biz dermatologların el ve ayak terlemelerinde sıklıkla tercih ettiğimiz yöntem olan botoks, kasların geçici olarak çalışmasını azaltan bir enjeksiyon tedavisidir. Ter bezleri, sinirler tarafından uyarıldığında ter üretimini artırır. Botoks enjeksiyonları, ter bezlerinin çevresindeki sinirleri bloke ederek bu uyarıyı engeller. Bu da ter üretimini azaltır ve terlemeyi kontrol altına alır.
El ve ayak terlemelerinde botoks tedavisi oldukça etkili olabilir. Uygulandığı bölgede terleme miktarını önemli ölçüde azaltır ve genellikle 6 ila 12 ay arasında süren bir etkiye sahiptir. Botoks, terleme diğer tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınamadığında tercih edilen bir seçenektir.
Dikkat!
Önceden var olan bende aniden şekil, boyut, renk değişikliği, sınırlarında düzensizlik veya herhangi bir değişiklik olduğunda muhakkak bir dermatoloğa görünmek gerekiyor.
Benlerin A-B-C’si
Benlerin izlemi konusunda biz dermatologlar, standart ölçek ve değerlendirmeleri kullanırız. Bu doğrultuda benler için geliştirilmiş A, B, C, D kriterleri vardır. Bir bene baktığımızda şu kriterleri dikkate alırız:
A- Asimetry (Asimetri): Asimetrik benler kötüleşme riski taşır. Benin simetrik olması; yani benin üstüne ortadan bir çizgi çektiğimizde sağ ve solunun ya da üstüyle altının eşit görünmesi gerekir.
B- Border (Kenar): Benin kenarları düzenli olmalı; düzensizlik olduğunda kötüleşme riski gösterir.
C- Color (Renk): Renginin homojen, aynı renk tonunda olması gerekir. Örneğin her noktasında tek ton kahverengi olması... Bir yerde koyu kahverengi, bir yerde açık kahverengi gibi ton farkları olduğunda o beni riskli kabul ediyoruz.
Erişkinlerde göz kapağı düşüklüğü en sık yıllar içinde göz kapağını kaldıran kasın zayıflamasına bağlı olarak gelişir. Bu durum kişilerde estetik açıdan sorun oluşturmanın yanı sıra görmeyi engelleme, ağrı, yorgunluk, baş ağrısı gibi şikâyetler oluşturmaktadır.
Bazen göz kapağı derisinde torbalanma olmadan sadece sarkma ya da gevşeme oluşur. 35 yaşından sonra doğal yaş alma sürecinde üst ve alt göz kapaklarında sarkmalar ya da torbalar meydana gelir, bu da kişilerin yorgun görünmesine sebebiyet verebilir. Zayıflayan yüz kasları, göz kapağı düşüklüğü ile sonuçlanır. Gözün çevresinde yağ torbaları oluşur. Aynı zamanda yaş ve yer çekimi, kaş bölgesinin de sarkmasına neden olur. Burun tabanının iki tarafında deri yığılması ve kapaklarda düşme görülür. Göz kapaklarını kaldırabilmek için fazladan kuvvet uygulanmasına, bu da alın bölgesinde kırışıklar oluşmasına yol açar.
Ameliyatsız göz kapağı estetiğinde hangi yöntemler kullanılır?
Geleneksel cerrahi tekniklerle göz kapağı estetiği yaptırmak yerine, henüz ameliyat sınırına gelmemiş pek çok insan ameliyatsız göz kapağı estetiği sayesinde arzu ettiği görünüme kavuşabiliyor. Göz kapağı estetiği ile doğuştan gelen üst göz kapağı düşüklüğü, üst göz kapağının işlevini yitirmesi, yaşlılığa bağlı gelişen kırışıklıklar ve sarkmalar ile göz çevresinde meydana gelen kırışıklıklardan kurtulmak mümkün.
Göz kapağı düşüklüğü tedavi edildiğinde dramatik olarak bir değişim sağlanır ve hasta yorgun görünümden kurtulur. Yöntem ne olursa olsun bu özel alan tedavi edilirken estetik planlama ve tasarım her zaman çok önemlidir.
Göz kapağı düşüklüğünde; lazerler, plazma enerjisi gibi enerji bazlı cihazlar, iple kaş kaldırma, şakak germe, göz kapağı dolguları ve medikal cihazlarla deri sarkıklığını giderme işlemleri ameliyatsız tedavi yöntemleridir.
Lazerle göz kapağı estetiği
Teknolojinin sunduğu imkânlarla estetik ameliyat olmadan önce son çıkış olarak enerji bazlı cihazlardan destek alabilirsiniz. Göz kapağı düşüklüğünde henüz ameliyat olma sınırına gelmemiş kişiler, göz kapaklarının fazla kısmı lazerle taranarak çok kısa sürede tedavi edilebilir. Üst ya da alt göz kapağında gözlenen kırışıklık, katlantı, çizgilenme ve göz çevresinde düzeltilemeyen kırışıklıklar da lazerle azaltılabilir.