Ajda Pekkan

Kurşun döktürüp geleyim...

6 Ocak 2013
Kurşun döktürmeye ya da kötü gözlerden korunmak için nazar boncuğu takmaya enerji meselesi olarak bakıyorum ben.

Bir insan bu yaptıklarının kendi enerjisini yükselteceğini düşünüyorsa ve en önemlisi inanıp kendini iyi hissediyorsa, söylenecek söz yok...
Yılbaşı gecesi gazeteciler, “Kurşun döktürür müsünüz?” diye sordu Kıbrıs’ta...
Ben de, “Döktürmüşlüğüm vardır” yanıtını verdim.
Sonra da yılbaşı gecesi kurşun döktürdüğümü okudum gazetelerden...
Kurşun döktürmek kendini iyi hissettirecekse insana döktürür, buna inanmazsa döktürmez...
Ben de herkes kadar inanırım kurşun döktürmeye ama yeni yıla kurşun döktürerek girecek kadar değil...
Öyle bir adetim hiç olmadı.

Yazının Devamını Oku

Yeni yıl detoksu

30 Aralık 2012
Yarın yılın son günü, yeni yıl detoksu yapmaya, yeni yıla yenilenerek girmeye hazır mısınız?

Yeni yıl aslında bahane... Kararlar almak, onları uygulamak, geçmişe değil ileriye bakarak mutlu olmak için güzel bir bahane 1 Ocak.
Hayat artık eskisi gibi kolay değil, çok daha yıpratıcı...
Çok çabuk tüketiyoruz her şeyi...
Bu koşuşturma içinde unutmamamız gereken tek bir şey var:
Kimsenin ne zaman ne olacağı belli olmayan bir hayat yaşıyoruz.
Hayatın kime ne getireceği bilinmiyor.
Şu an çok kötü durumdayken bile iş hayatınızda, aşk hayatınızda 3 gün sonra kendinizi çok daha iyi bir noktada bulabilirsiniz...

Yazının Devamını Oku

Eurovision’a bugün gitsem birinci olurdum

23 Aralık 2012
Eurovision’a katılmama konusunda ne düşünüyorsun diye arayıp sordu hafta boyu gazeteci dostlar.

Burada özetleyeyim ne düşündüğümü.
Eurovision tartışması bizim için yeni değil ki...
Her sene gideriz Eurovision’a, neden gidiyoruz diye sorulur...
Gitmeme kararı alınır, bu sefer de neden gitmiyoruz olur...
Katılmama kararı doğru mu derseniz...
Şunu söyleyebilirim:
Puanlamalar, politik duruşlar, entrikalar ve ülke kayırmaları protesto etmek için bir yıllık ara hiç fena olmayabilir.

Yazının Devamını Oku

Bize her gün kıyamet

16 Aralık 2012
Oturmuş 21 Aralık’ta kopacak kıyameti bekleyenlere bir çift sözüm olacak...

21 Aralık ne ki? Bizim için her gün kıyamet kopuyor.
Gazeteleri elime alırken, haberleri açarken acaba bugün neyle karşılaşacağım diye korkuyorum.
Kadına, çocuğa şiddet her gün var. O haberleri gördükçe insanın yüreğinde kıyamet kopuyor zaten.
Her gün gencecik askerlerimiz şehit düşüyor.
Sadece aileleri değil, tüm ülke kıyameti yaşıyor şehit haberleri geldiğinde...
Trafik başlı başına kıyamet.
Sadece trafik kazalarından bahsetmiyorum.

Yazının Devamını Oku

Müzik ve erotizm...

9 Aralık 2012
Lütfen Türkiye’de yayın yapan yabancı radyolardan birini açın ve gözlerinizi kapayın... Ben FG’yi, Dinamo’yu, Luxury’i dinliyorum...

Ve dünyada müziğin giderek pornografi sınırlarını zorladığını görüyorum.
Yapılan müziklerin arasına serpiştirilen ah’lamalar, oh’lamalar, hımm’lamalar...
Kadınların ve erkeklerin iniltileri...
Bu müzikleri gözünüzü kapatıp dinledi-
ğinizde sanki erotik film izler gibisiniz...
Şarkılar yatak odası seslerinden geçilmiyor.
Ve sürekli aynı şeyi empoze eder gibiler.

Yazının Devamını Oku

Merhaba

2 Aralık 2012
Damdan düşer gibi nereden çıktı bu Ajda diyenlerin merakını gidereyim önce...

Gazetecilik değil merakım...
Köşe yazarı olmak hiç değil...
Polemik mi? Aman benden uzak dursun.
Derdim; haftada bir gün sizinle dertleşmek.
Bunu yaparken de eğlenmek.
Ve sizi eğlendirmek.
Bunu yapabilirsem ne mutlu bana.

Yazının Devamını Oku