Kırık boyunla doğan efsane

Manchester City’nin efsane kalecisi Bert Trautmann, hafta sonu hayata gözlerini yumarken ardında unutulmaz hatıralar bıraktı.

Haberin Devamı

22 Ekim 1923’de Bremen’de dünyaya gelen Trautmann, İspanya’da vefat ederken, ölümü sadece Almanya ve İngiltere’de değil, Tanzanya’da bile yas ilan edilmesine sebep oldu.

Trautmann, sadece bulunduğu ülkelere değil futbolun gelişmesi için Afrika’nın doğusuna kadar seyahat etti. Bugün Tanzanya futbolunun kullandığı lig sistemi Trautman’ın onlara bir hediyesiydi. Trautman sadece ligi değil, Tanzanya Futbol Antrenörleri Derneği’ni de kurarak futbolun ülkede daha profesyonel bir ortamda oynanmasını sağlayan baş aktör oldu. Futbolu bıraktıktan sonra bile tek düşüncesi bu güzel oyunu geliştirmek için çalışmaktı. Alman Futbol Federasyonu, Afrika ve Asya'da futbol gelişimini teşvik eden programlar yaptı.

Esir düştü
Hitler döneminin eğitim sisteminde 16 yaşında orduya katılan Alman kaleci, II. Dünya Savaşı’nda Rus cephesinde görev aldı. Buradaki başarılarının ardından Batı cephesine gönderilen ve pilot/paraşütçü olarak uzun süre savaşın soğuk havasını soluyan Trautmann, İngilizlere esir düştü.
Lancashire’daki savaş suçluları hapishanesinde kalan Trautmann, savaşın sona ermesiyle birlikte İngiltere’de kalmayı seçti. Kariyerine futbolla devam eden efsane kaleci, bir kasaba takımı olan St.Hellens’de gösterdiği performansla M.City’e transfer oldu.

İngilizler onu hiç istemedi
Trautmann’ın City’e transferi İngiliz taraftarları adeta çileden çıkardı. Kendilerine bomba yağdıran savaş suçlusu bir Nazi’nin takımlarında olmasını istemeyen on binler sokaklara döküldü. Ancak Trautmann pes etmedi. Savaşta esir düştüğü ülkenin kısa sürede kahramanları arasına girebileceği kimsenin aklına gelmezken tam 500’ün üstünde maça çıkarak bir efsaneye dönüştü.

Lev Yaşin ona hayrandı
Dönemin en iyi kalecisi kuşkusuz Lev Yaşin’di. Efsane Rus, kendisiyle birlikte dünyanın en iyisi kim sorusuna “Trautmann” cevabını veriyordu. Mükemmel bir kaleciydi Trautmann, siyasi nedenlerden dolayı hiçbir zaman Alman milli takımına çağrılmamıştı ancak o iki ülke arasındaki bağları güçlendirmek için çalışmalar yapan en önemli isimlerin başında geliyordu.

Kırık boyunla doğan efsane

Haberin Devamı


Kırık boyunla 17 dakika
Bert Trautmann’ın gerçek bir efsaneye dönüştüğü maç ise 1956 yılındaki FA Cup finali oldu. Birmingham ile Manchester City arasında oynanan maçta rakip forvet Peter Murphy’nin ayaklarına kontrolsüz bir şekilde dalan Trautmann’ın boynu kırıldı. Maçın bitimine 17 dakika vardı ve Trautmann boynunun kırıldığını bilmiyordu. Ayağa kalktı ve yaptığı kritik kurtarışlarla takımını şampiyonluğa taşıdı. Boynunun kırıldığını ise birkaç gün sonraki kontrollerde öğrendi.

Hayata küstü
Bert Trautmann yaşadığı acı nedeniyle aylarca futbola dönemedi. Kupa finalinden haftalar sonra 5 yaşındaki oğlu John, kendisine bir otomobilin çarpmasıyla hayatını kaybetti. Bir yandan sakatlıklar diğer yandan oğlunun ölümü Trautmann’ı adeta hayattan kopardı. Eşi Margaret ile olan ilişkileri de bu ölüm üzerine tamamen sona erdi. Trautmann için futbol yeniden hayata tutunma noktasıydı ancak efsane kaleci eski performansına bir daha ulaşamadı ve 41 yaşında futbola veda etme kararı aldı.

Vedasına 60 bin kişi geldi
Trautmann’ın tam 15 yıl giydiği City formasına veda edeceği gün ise İngiliz futbolu tarihi kalabalıklarından birini yaşıyordu. Takıma ilk kez adım attığında onun gitmesini isteyen on binler bu kez Trautmann’ı son kez izlemek ve alkışlamak için tribünleri doldurdu. Trautmann bu özel maçta Bobby Charlton, Denis Law, Tom Finney, Stanley Matthews gibi efsanelerle birlikte son kez forma giydi. 1998 yılında, İngiliz futbolunun en efsane 100 isminin belirlendiği organizasyonda Manchester City taraftarları, kulübün efsanesi olarak onu seçti. 2005 yılında İngiltere Ulusal Futbol Müzesi'nin "Onur Listesi"ne girdi.

Bir savaş esiriydi Bert Trautmann gerçek adıyla “Bernhard Carl Trautmann”… İngilizler için bir düşmandı ancak kendisine nefretle bakan insanların gözünde bile gerçek bir efsaneye dönüşerek yeşil sahalara ve hayata veda etti.


Yazarın Tüm Yazıları