‘Vurulup tertemiz alnından...’
Güncelleme Tarihi:
‘‘...Uzanmış yatıyor Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor’’
Metin Göktepe'nin fotoğrafını gördüm; öylece uzanmış yatıyordu. Yüzünü özenle gizlemişler ve fotoğrafını gizlenmiş bir yüz arkasında çekmişlerdi. Kendi yüzleri de gizliydi; çünkü insan içine çıkacak yüzleri yoktu.
Bir fotoğraf daha vardı ki o, Metin Göktepe'nin toprağa verilirken sıyrılmış beyaz kumaş arkasındaki güzelim yüzünü yansıtıyordu. O yüzü, Ernesto Che Guevara'nın, öldürüldükten sonra hâlâ yakışıklı olan yüzüne benzettim. Metin ondan çok daha gençti ve kurşunlarla delik deşik olmamıştı bedeni. Ama güzelim yüzü, gözleri ve bedeninin çok yerinde tekme, sille, cop yaraları vardı.
Tertemiz alnıyla uzanmış yatıyordu.
O ne uğruna öldürüldüğünü belki biliyor, belki bilmiyordu.
Ne var ki biz artık biliyoruz.
O bir hilal uğruna ölmedi. O, uyuşturucu mafyasıyla iç içe geçmiş oluşumların kan emmeye devam etmesi adına öldü.
* * *
Belki Uğur Mumcu da bunun için öldü. Belki daha birçokları da.
Belki Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan da ellerine bir damla kan bulaşmamışken bunun için asıldılar.
Onlar ve daha birçokları, çete düzeninin sürmesi adına kurban edildiler.
Şimdi ortaya çıktı ki, Musa Anter de bu amaçla kurban edilmiştir. Ve daha birçok yiğit insan, bu amaçla toprağın altına gönderilmiştir. Biliyorum ki asıl amaç buydu. Vatan-Millet-Sakarya nutukları bu amacı gizlemek için atılıyordu.
Savaş çığlıkları bunun için kışkırtılıyordu. ‘‘Barış’’ diyenlere bunun için kötü gözle bakılıyordu.
Ve şimdi bunları yapanlar, ortaya çıkmış en üstü kapalı gerçeklerin karşısında bile paniğe kapıldılar. Susurluk olayının geriye doğru deşilmesini istemiyorlar ve bu yüzden birbirlerine giriyorlar.
Ne var ki artık halk, kafasında yarattığı kötü devleti yıktı. Yerine iyi devleti kuruyor.
Bu devlet, elini kana bulamayan Demokratik Devlet'tir.
* * *
Yanlış politikalar yüzünden, yüzlerce gencimiz fidanlar misali kırılıyor, sakat kalıyor.
Onlar ölmeyebilir, sakat kalmayabilirlerdi. Metin Göktepe yaşıyor olabilirdi. Uğur Mumcu şimdi en güzel yazılarını yazıyor olabilirdi.
Ve gerilere gittikçe ortaya çıkacak cinayetler işlenmemiş olabilirdi. Ülkeyi çıkarları adına bir kan denizi haline çevirenler çok önceleri ortaya çıkarılmış ve hesap sorulmuş olabilirdi.
Ama şimdi bunların hepsi geri tepiyor.
Yıllardır demokrasi, barış, özgürlük diyenlerin haklı oldukları artık ortaya çıkıyor. Karanlık, aydınlığın karşısında yenilgiye uğruyor.
Çocuklarımız, kansız, cinayetsiz bir ülkede yaşamak istiyorlar.
Bize düşen, onlara barış ve özgürlüğü miras bırakmaktır.