HABER

Aşağıseyit Höyüğü'nde Genç Tunç Çağı'na ait üzüm çekirdeği bulundu

Denizli'nin Çal ilçesindeki Aşağıseyit Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmalarında, Geç Tunç Çağı'nın erken evresine ait tabakalarda milattan önce 1600'lü yıllara ait olduğu tahmin edilen üzüm çekirdeği bulundu. Halen şaraplık üzüm üretiminin yaygın olduğu bölgede karbonize olmuş üzüm çekirdeğinin 1 milimetreden daha küçük olduğu ve ancak 3'te 1'lik kısmının bugüne ulaştığı kaydedildi. Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı, "Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteriyle uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi" dedi.

Aşağıseyit Mahallesi'ndeki Aşağıseyit Höyüğü'nde yapılan yüzey araştırmalarının ardından 2021'de Cumhurbaşkanlığı kararı ile kazı çalışmalarına İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı ve ekibi tarafından başlandı. İki yıldır süren kazılarda Roma, Helenistik ve Geç Tunç Çağı'na ait tabakalara ulaşıldı. Helenistik dönemde büyük kireç taşlarından inşa edilmiş sur duvarıyla çevrili olduğu tespit edilen kazı alanında bu döneme ilişkin günlük kullanım kapları, mutfak alanları tespit edildi. Uzmanlar bölgenin az sayıda asker barındıran bir kale veya gözlem noktası olduğunu belirtti. Kazılarda milattan önce 15 ve 16'ncı yüzyıllara tarihlenen Geç Tunç Çağı'na ait 2 tabaka da tespit edildi. Döneme ait dörtgen planlı yapılar, ocaklar ve fırınlar bulundu. Dönemin geç evresinde ise 1 mekan ve taban bulundu. Bilim insanları yerleşim yerinin stratejik öneme sahip olduğunu kaydetti.

KARBONİZE OLMUŞ DURUMDAKİ ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ BULUNDU

Kazılarda arkeologlar, Geç Tunç Çağı'nın erken evresine ait tabakalarda milattan önce 1600'lü yıllara ait olduğu sanılan arpa, buğday, siyez buğdayı ve son olarak da üzüm çekirdeği buldu. Halen şaraplık üzüm üretiminin yaygın olduğu bölgede karbonize olmuş üzüm çekirdeğinin bir milimetreden daha küçük olduğu ve ancak üçte birlik kısmının bugüne ulaştığı belirtildi. Höyükteki arkeobotanik veriler üzerinde Tübingen Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Doğa Karakaya'nın çalışma yaptığı öğrenildi.

Aşağıseyit Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Erim Konakçı, kazılarda elde edilen bulguların Helenistik, Roma ve Geç Tunç Çağı'nın evrelerini gösterdiğini belirterek, "Yaptığımız kazı çalışmalarında milattan önce 1600'lere uzanan tabakalara ulaşmış durumdayız. Yüzey araştırmalarında höyüğün geçmişinin Geç Kalkolitik döneme kadar uzandığını biliyoruz. Yine aynı zamanda Erken Tunç Çağı'nda ve Geç Tunç Çağı'nda yerleşim üzerinde iskanın var olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllarda devam edecek kazılarda bu tabakalara da ulaşılmasını bekliyoruz. Yapılan kazılarda Helenistik dönemde yerleşimin etrafının bir savunma duvarıyla, bir savunma sistemi ile çevrili olduğunu tespit ettik. Bu savunma sistemini kullanan insanların ve askerlerin hem oturdukları mekanlar hem de günlük tüketim alışkanlıklarına yönelik veriler tespit ettik. Geç Tunç Çağı'na ilişkin ise 12 ile 16 yüzyıl arasına tarihlenen iki evresini tespit ettik ve bu evrelere ait mekanlar, ocaklar, fırınlar bulduk. Alan üzerinde interdisipliner bir çalışma yürütülüyor. Dolayısıyla her bir bilim dalından, her geçen sene yeni bilgiler ediniyoruz. Bu yıl arkeozooloji çalışmaların yanı sıra arkeobotanik çalışmalar başladı. Onda da yine hem Helenistik dönemde hem Geç Tunç Çağı'nda kullanılan tohum türleri, bitki türleri hakkında bilgiler edindik. Arpa ve buğdayın tüketilmiş olduğuna dair veriler elde ettik. Bir tane üzüm çekirdeği bulundu. O da bu bölgelerde milattan önce 1500'lerde üzüm tüketimine dair yeni bir bilgiyi sundu. Bölgeler arası ticarette üzümün önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteriyle uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi" dedi.

'BÖLGEDE KAZI BİTİNCE HEM DÜNYAYA HEM DE YERLİ TURİZME AÇMIŞ OLACAĞIZ'

Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan ise höyüğü turizme kazandırmak istediklerini ifade ederek, "Kazı çalışmalarına destek veriyoruz. Dayılar, Ekşihöyük ve Aşağıseyit Höyüğü'nde yürütülen kazı çalışmalarında hiç ummadığımız, beklemediğimiz güzel bulgular çıkmaya başladı. Anadolu'da bağ ve bağcılık, şarapçılık önemli bir merkez halinde. Bunun en önemli bölgelerinden biri bizim Çal yöremizdir. Bu kazılardan 3 bin 500 yıl öncesine ait üzüm çekirdeğine rastlandı. Hala da devam ediyor. Bu da bizim bölgemizin ne kadar değerli olduğunu, üzümle ilgili çalışmaların ne kadar yoğun olduğunu gösterdi. O dönemlerde hem şarap tanrısının bu bölgede olması, hem de Hierapolis'in olması bu bölgenin turizm açısından ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bölgede kazı çalışmaları bittikten sonra hem dünyaya hem de yerli turizme açmış olacağız" diye konuştu.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler