Uzun Voltalı Çözüm Arayışı....

Bakınız Susurluk olayına

Bu olayda da bir kaç hata vardı, üstü açılamadı ama derin değil, sığ devletin yapmayacağı hatalar Susurluk’ta kendisini hissettirmişti.

Şimdi de, Papa suikastçısı Mehmet Ali Ağca’nın bu suçtan 20 yıl bile yatmadan Papa’nın affına mazhar kalıp Türkiye’ye iadesi, ardından “Demokrasi Şehidi” diye uğurladıklarımızdan rahmetli gazeteci Abdi İpekçi’i katletme suçundan ise 6-7 yılla yırtma olayının altında derin devleti arıyoruz.

Gerçekten çoğumuz ancak böyle bir gelişmenin derin devlet sayesinde olabileceğine inanıyor.

Hem de var güçleriyle.

Çoğunluk inanırsa doğrulara ulaşılır mı?

Orası tartışmalı.

Ben derin devlet değil ama devletimizin, saf ve temiz devletimizin, hatta çok iyi niyetli devletimizin bu olayda kesinlikle safiyane hata yaptığına inananlardanım.

Yani bu olayda bana göre derin devlet devrede değil.

Belki de harekete geçmemiş olabilir.

Olayları serinkanlı izleyebilir.

Daha sonra ortaya çıkabilir.

Ama şimdilerde bana göre ortalarda değil.

Peki Ağca nasıl ortalarda dolaşıyor.

Bayram arifesinde salınıyor. Her yer kapalı iken saf devletimizin bazı kapıları nasıl açılıyor? İşlemler süratle nasıl gerçekleşiyor. GATA’da birkaç saat içinde askerlikten nasıl yırtıyor Ağca?

Anlamak zor.

Üstelik 2000 yılından bu yana öylesine çok sayıda yasa çıkmış ki. Terörler mücadele yasasından sonra, Rahşan Yasası ardından, AB yasası derken af üstüne af çıkartılmış ama kimsenin haberi olmamış adeta.

Şimdi hangi TV kanalını açarsanız açın, bir çok hukuk adamı tesbih taneleri gibi sıralanmış, çıkan af yasalarını yorumluyorlar. Hem de kaç sayılı olduğunu, maddelerini ezbere sayıp yapılan hataları anlatıyorlar.

Hukuk ulemalarını dinlerseniz Ağca’nın kaç yıl daha yatması gerektiğini bulmak zor.

Çok hatalı yasa çıkarılmış.

İki hatadan bir doğru çıkmazmış.

Ve işin içinde derin devlet olabilirmiş.

Millet çoğunluğu “iyi şeyleri” normal devletin yapmayacağına öylesine inandırmışız ki kendimizi; işler biraz karışık ve içinden çıkılmaz hale gelmişse, çok ama çok kötü senaryolar yazılmış, sahnelenmiş ve sonuçları başarısız olmuşsa “İşte bunu derin devlet yapmıştır” deyip inanmayı içimize sindiriyoruz.

Aslında “normal, sade, saf ve iyi niyetli” devlet olarak öylesine çok hata yaptık, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz ki.

Ama hiç bir zaman kafamızdaki o masum devletin burnundan kıl aldırmıyoruz, sıkışınca derin devleti suçlayıp gaz atmaya çalışıyoruz.

Lafın özeti: Bu olayda da her zaman olduğu gibi devlet hata yapmıştır. Üstelik öylesine hızlı ve peşpeşe hatalar yapmıştır ki, şimdi “en az hatalı yasa hangisidir acaba?” deyip Ağca’ya cezaevi biletini kesmek için istasyon istasyon dolaşmak zorunda kalmıştır.

Hepsi bu.

Sevgiler,

Sezai