Trabzonlu iki belediye başkanı; biri İngiltere'de öteki Türkiye'de görevde

Fotoğraf İngiltere'de çekilmiş. Odaya Trabzonspor'un bordo mavi renkleri hâkim.

Haberin Devamı

Geleneksel cübbeyle gördüğünüz Salih Gaygusuz, dünyanın ilk yazılı anayasası olan Magna Carta'nın kaleme alındığı Londra'nın 150 bin nüfuslu tarihi St.Albans ilçesinin belediye başkanı.

Kentte, Türk nüfusu yok denecek kadar az.

O yine de, 2015 yılındaki seçimden zaferle çıkmayı başarmış.

Üstelik, Türk belediye başkanının önemli bir başarısı daha var.

O da St. Albans'ın 472'nci ve tek yabancı kökenli belediye başkanı olması.

Haberin Devamı

Fotoğrafta, Gaygusuz'un sağ yanındaki kişi ise İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.

İmamoğlu da 2014 yerel seçimlerinde başkan seçilmişti.

Hatta İstanbul'un 39 ilçesi içinde yönetimi değişen tek ilçe Beylikdüzü olmuştu.

Bu ikili geçen hafta sonunda Gaygusuz'un ev sahipliğinde bir araya gelmiş.

Buluşmanın nedeni ise tesadüfler zinciri...

Çünkü Gaygusuz ve İmamoğlu Trabzon'un Pazarkapı Mahallesi'nin çocuklarıymış.

İkisi de aynı ilkokuldan mezun.

Okul arkadaşlığı, bir de memleket özlemi iki başkanı bir araya getirmiş.

İngiltere'de Rize çayı, Giresun fındığı, Gümüşhane pestili eşliğinde, bordo mavi renkli odada saatler boyunca Trabzon, siyaset, Türkiye konuşulmuş.

Haberin Devamı

Yakında iki ilçe kardeş belediye olma yolunda da adım atacakmış.

Bu buluşmayı, Magna Carta'yı anlatabilmek için yazdım.

Latince iki kelime…

Büyük sözleşme anlamına geliyor.

1215 yılında imzalanmış.

Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler Sözleşmesi) olarak da biliniyor…

Günümüzdeki anayasal düzene ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından birisi olarak kabul ediliyor.

Papa III. Innocent, Kral John ve baronları arasında, kralın yetkilerini karara bağlamak amacıyla imzalanmış.

Bu belge, kralın bazı yetkilerinden feragat etmesini, kanunlara uygun davranmasını ve hukukun kralın arzu ve isteklerinden dahaüstün olduğunu kabul etmesini zorunlu kılıyor.

Haberin Devamı

Bizde de yeni anayasa tartışmaları olduğu bir dönemde bu bilgi işinize yarayabilir.

'İyi haber' almanızı diliyorum ya her zaman.

Bu kez 'iyi bilgi' de vereyim dedim.

Anayasaların temeli olan o belgede "hukukun üstünlüğüne" vurgu yapılıyor.

Darısı başımıza...

Yatakta kitap okumak

uyku kaçırıyormuş

Kaliteli bir uykunun önemini bilmeyen yoktur.

Sağlık gerekçesiyle bir süre hastanede kalınca uyuyabilmenin önemini bir kez daha anladım.

Bursa'dan Anadolu Ajansı muhabiri Elif Özlem Çelikler, bu hafta kaliteli uyku için iki uzmandan görüş alıp, haber yapmış.

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Akkaya uyarmış.

Haberin Devamı

- "Hava kararınca beyin, 'melatonin' adını verdiğimiz, vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlayan, uykuyu uyaran bir hormon salgılar. Siz kitap okumaya devam ettikçe bir süre sonra uyarı vermekten vazgeçer ve uykunuz kaçar."

- "Biz, 'Kitabınızı otururken okuyun ve uyuma saatiniz geldiğinde kitabı bırakıp yatın' diyoruz. 'Yatarken kitap okumayın' diyoruz."

Buna ek olarak Uyku Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ'ın da uyarısı var:

- "Yatağa sadece uyuyacak derecede yorgun olduğunuzda girin.

- Uykusuzluk sorunuyla karşılaşmamak için yatakta kitap okumayın.

- Yatakta televizyon seyretmeyin.

- Uykululuk hali için bir 'eşik saati' belirleyin.

Haberin Devamı

- Uyuyamazsanız uykunuz gelinceye kadar yataktan çıkın.

- Her gün aynı saatte uyuyun.

- Gün içinde uyumayın."

Uykunun kaçmaması için yatağa girmeden 90 dakika önce iş ve aktivitenin de kesilmesi gerekiyormuş.

Herkese "İyi uykular" diyeceğim...

Ama, sadece yatakta...

Bal üreticileri de arılar

kadar çalışmak zorunda

Kaliteli bal bulmak zor. Hepimiz denediğimiz, bildiğimiz bir markanın balını tercih ediyoruz veya güvendiğimiz birinden alıp tüketiriz. Her yıl tatile gittiğimiz yörede bulduğu balı alan da çoktur. Benim tercihim de Datça'dan gelen balda.

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ikinci, Muğla Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, Anadolu Ajansı muhabiri arkadaşımıza açıklama yapmış.

Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 92'si Türkiye'den, bunun da yüzde 75-80'i Muğla'dan karşılanıyormuş.

Türkiye'deki arı varlığının yüzde 21'i, arıcı sayısının da yüzde 19'u Muğla'daymış.

Rakamlar iddialı.

Peki bu kadar bal üretmek için ne yapılıyor?

Arıcılar çok çalışıyor.

Kovanlarını alıp, mevsimine göre özellikle meyve çiçeklerinin bol olduğu bölgelere gidiyorlarmış.

Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen gezgin arıcılarla birlikte Muğla'da yaklaşık 2.5 milyon arı kovanı bulunuyormuş.

Bugünlerde Muğla ve ilçelerinde 'kışlatmadan' çıkan arı kovanlarının bakımını yapan gezgin arıcılar, daha çok çiçekli bölgelere göç etmeye başlamış.

Ekmeğinizin üzerine balı sürerken, arkasında nasıl bir emek olduğunu unutmayın.

Yaz-kış demeden çalışan bal üreticilerini hatırlayın.

Üreticisini bulup gerçek bal almanız dileğiyle...

İskenderun'un kıvrımlı gagalı

güvercini koruma altına alındı

Güvercin beslemek Anadolu'da bir gelenek...

Takla atanını, paçalı olanını, postacılık yapanını duymuştuk.


Şimdi de İskenderun'un kıvrımlı gagalı güvercinini tanıyacağız.

Projeyi Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi yürütüyor.

İskenderun güvercinleri, yaklaşık 4 santimetre kıvrımlı gagası, sert kanat yapısı ve uzun bacaklarıyla diğer türlerden farklılık gösteriyormuş.

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nden öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Yıldırım, İskenderun Ticaret Odası'ndan temin edilen ve koruma altına alınan 6 güvercinin çoğaltılarak 25 güvercine ulaştığını söylemiş.

Kendi ırkı dışındaki güvercin çeşitleriyle çiftleşmesi sonucu genetiği bozulan güvercinlerin, koruma altına alınmasıyla saf kan olarak çoğalması amaçlanıyormuş.

Arıdan güvercine...

Başarılı olmak istiyorsanız çalışmanız gerekiyor.

"Çalışmayana ekmek yok" sözü boşuna değil...

Bir şey yap.

Ama mümkünse bu iyi bir şey olsun...

Onun da en iyisini yap...

 

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle...

Yazarın Tüm Yazıları