GeriSeyahat ‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

Burcu Atik (40), Özgür Atik (47) ve kızları Nehir Atik (13) kamp tutkunu bir aile… ‘Atik Ailesi’ isimli YouTube kanalında macera dolu yolculuklarını takipçileriyle paylaşıyorlar. “Belgesellerde izlediğimiz manzaraları çıplak gözle görmek, yabanda yaşam sürmek vazgeçemeyeceğimiz bir duygu” diyen Özgür Atik ve ailenin diğer üyelerinden kampçılık hikâyelerini dinledik.

‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

YouTube gezi kanallarını seyretmeyi çok seviyorum. Pandemideki seyahat kısıtlamaları sırasında böyle bir alışkanlık edindim. ‘Atik Ailesi’ kanalına babamın tavsiyesi üzerine abone oldum. Kamp kurmak bana hep çok zor gelir ama onları izleyince fikrim değişti; hayat kurtaran birçok alet edevatı nasıl kullanacağımızı o kadar pratik ve kolaylıkla anlatıyorlar ki… Ben de yapabilir miyim acaba diye düşünmeden edemiyorsunuz. İzlerken kolay gibi görünse de yaşadıkları zorlukları, işin inceliklerini onlara sormak gerekiyor… Hemen sosyal medya hesapları üzerinden iletişime geçiyorum. Baba Özgür Atik inşaat sektöründe çalışıyorken işi bırakıp tam zamanlı kampçılığa başlıyor, anne Burcu Atik 6 ay öncesine kadar kurumsal bir şirkette kredi finans yöneticisiyken istifa edip “Artık tam zamanlı kampçıyım” diyor. Kızları Nehir Atik lise öğrencisi, okulundan fırsat buldukça ailesiyle beraber kamplara gidiyor. “Liseyi anneannemlerde, İzmir’de okuduğum için eskisi kadar ailemle kamplara katılamıyorum. Ama tatillerimde ilk fırsatta annem ve babamla kampa gidip bu özlemimi gideriyorum” diyor.
‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’
Piknikte Özgür Atik’in yaktığı ilk ateşle başlamış Atik ailesinin kampçılık macerası. Sonra yurtiçinde bilindik noktalarda ve parasız kamp alanlarında kurmuşlar çadırlarını. Deneyim kazandıkça göl yüzeyinden kar üstüne birçok noktaya atmışlar kamplarını...

Kamp hayatınız nasıl başladı?

Özgür A.: Şehir stresinden uzaklaşmak için hafta sonu ailece yaptığımız pikniklerle başladık diyebiliriz.

Burcu A.: Gittiğimiz pikniklerden birinde Özgür ateş yaktı ve hiç unutmuyorum o ateşin etrafında vakit geçirmek çok hoşumuza gitmişti, işte o pikniğin sonunda hafta içi ilk iş olarak doğada konaklamak için kendimize çadır bakmaya başlamıştım.

Nehir A.: Annem çadır aldığını söylediğinde çok mutlu olmuştum.

‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

Gideceğiniz yeri nasıl belirliyorsunuz?

Özgür A.: Kamp kuracağımız alanları genellikle Burcu belirliyor, evden çıkmadan önce nereye gideceğimiz çoğunlukla bellidir.

Burcu A.: Kamp hayatımıza ilk başladığımızda internet veya sosyal medya üzerinden araştırıp çok bilinen ve paralı olmayan alanları tercih ederdik. Daha sonraları eşin dostun tavsiye ettiği pek bilinmeyen yerlerde kamp yapmaya başladık, tabii onların bizden bir isteği oldu. Bölgeyi korumak için konum bilgisi paylaşmamamızı rica ettiler.

‘Nisanda kara battık’

Aranızda görev dağılımı var mı? Kim nelerden sorumlu?

Burcu A.: Yola ilk çıktığımızda hiç düşünmedik ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki herkesin bir görevi olmuş. Mesela benim çekim ve edit yapmak, kamp malzemeleri araştırmak ve temin etmek, kampta çadır içi yerleşim, bazen de yemekler (gülüyor)…

Özgür A.: Burcu’nun cevabından da anlaşıldığı gibi geri kalan her iş bende (gülüyor)… Eşyaların arabaya yerleştirilmesi, çadır kurulumu, odun toplamak, ateş yakmak, bazen yemek yapmak.

Nehir A.: Anneme ve babama yardım ediyorum. Özellikle kamp eşyalarının kurulumunda yetenekliyim.

‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

Yolculuklarınız esnasında unutamadığınız, başınıza gelen en ilginç olay neydi?

Özgür A.: Kamp yaptığımız ilk yıllarda nisan ayında kara saplanmıştık, yaylalarda kar geç eriyormuş meğer. Tüm gün küçücük kürekle aracın etrafını kazmaya çalıştım. Telefon çekmiyordu, en sonunda jandarmaya ulaştık ve bölgeden traktör göndermişlerdi, eve döndüğümüzde gece 1.00’di. 

Yaz kampı mı, yoksa kış mı?

Burcu A.: Sanırım bu soruya üçümüzün cevabı ortak olacaktır. Ne kadar zahmetli olursa olsun açık ara farkla kış…

Nehir A.: Ben karı çok seviyorum, o yüzden tabii ki kış kampı…

Özgür A.: Ben sıcak çok sevmiyorum, kesinlikle kış kampı… 

Kamplarınız arasında konakladığınız, en etkilendiğiniz yer neresiydi?

Burcu A.: Aslında kendi aramızda da bu konuyu çok konuşuruz, ülkemiz cennet gibi, bütün gittiğimiz yerler birbirinden güzel.

Kamp yapmak için hayalini kurduğunuz bir ülke, bölge var mı?

Özgür A.: Ülkemiz bittikten sonra kış ve kar kamplarını sevdiğimiz için Kuzey ülkelerine gitmeyi istiyoruz.

Nehir A.: Ben Disneyland’e gitmek istiyorum (gülüyor).

‘Ülkemiz cennet gibi, gittiğimiz yerler birbirinden güzel’

Kamp kurmak isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?

Özgür A.: Belgesellerde izlediğimiz muhteşem manzaraları çıplak gözle görmek, yabanda yaşam sürmek, gece kendi imkânlarımızla konaklamak bizim vazgeçemeyeceğimiz bir duygu oldu artık, herkesin bu duyguyu bir kere olsun tatmasını isteriz.

Nehir A.: Evcilik oynamak gibi, çadırda kalmak çok keyifli.

Şimdi karavan projeniz var sanırım…

Burcu A.: Doğada daha uzun soluklu kalma isteğimiz sonucu gelişti. Gittiğimiz yerler biraz zorlu olduğu için büyük araç tercih ettik. Dışarıdan sert görünen bir tarz seçtik. Aracın içinde de doğada hissetmek için balkon var. 

Nehir, ailenle çıktığın bu maceralı yolculuklara arkadaşların neler söylüyor?

Nehir A.: Genellikle okulda arkadaşlarım ve öğretmenlerim ‘Atik Ailesi’ni biliyor. Çok şanslı olduğumu söylüyorlar (gülüyor)… Bazen derslerde öğretmenlerimiz bizim kanalı açıyorlar ve bizim videoları izliyoruz hep birlikte, bu benim çok hoşuma gidiyor, mutlu oluyorum. 

YouTube kanalı fikri nasıl çıktı?

Burcu A.: Aslında biz bir çadır alalım da YouTube’a video çekelim diye başlamadık. Kamplarımızı yaparken 200-300 kişilik Instagram hesabımızda kendi halimizde paylaşım yaparken ufak bir kitle edindik, yani bizimle bu yolda başından beri beraber yürüdüğümüz birçok arkadaşımız var. Onların talebiyle ‘acaba mı’ dedik ve bir-iki video denememiz oldu ama başta sevemedik YouTube’u, çünkü edit-çekim derken biraz uğraştırıyordu bizi… Instagram kolaydı, hemen çek-paylaş, hızlı reaksiyon al, YouTube’a alışmamız 1 senemizi aldı. Şimdiyse “Keşke daha önce YouTube’a başlasaydık” diyoruz. Çünkü ne maceralar ne fırtınalar yaşadık ve bunları kayıt altına almadık.

Kamp ateşiyle yananlara...

Özgür A.: Çevre kirliliğinden çok rahatsızız ve bakir bölgelerin bakir kalmasına önem veriyoruz. Gittiğimiz yerlerin bölge halkının da ricası bu yönde. Bu nedenle de biz pek fazla lokasyon önerisi paylaşmıyoruz. Yabana gittiğimiz için paylaştığımız konumlar kamp tecrübesi olmayan arkadaşlar için birçok açıdan tehlikeli olabilir. Yeni başlayanlara üç yer önerebilirim: Elmalıdere Kamp Alanı, Yalova; Mürefte Kamping, Tekirdağ; Göksu Tabiat Parkı, Bolu. Buralar nispeten bizim kamp yaptığımız bölgelere göre daha rahat ve güvenilirdir...

False