Türkiye’nin cennet köşelerine fotoğraf yolculuğu

1-Şimdi tam zamanı

Yedigöller Milli Parkı, Bolu

Zorlu bir yoldan geçeceksiniz ama emin olun buna değecek. Ekim ve kasım ayları fotoğraf çekmek için ideal. Dilek Uyar “Işık kirliliği olmadığı için gündüz fotoğrafları harika çıkıyor. Yıldız pozlamaya da çok müsait” diyor. Albümünüzü genişletmek isterseniz Kartepe Kayak Merkezi’ne de gidebilir, yolda farklı fotoğraflar çekebilirsiniz. Kıvrımlı yollar da fotoğraflarınıza estetik katabilir. Bir uyarı: Bölge yüksek ve bu nedenle hava serin.�DİLEK UYAR  Fotoğrafçı

2-Eşsiz bir manzara

Artvin Borçka Karagöl Tabiat Parkı, Artvin

Hem yürüyüş hem kürek hem de fotoğraf... Artvin, Borçka’daki bu tabiat parkı doğanın tüm renkleriyle birlikte size farklı aktiviteler de sunuyor. Sonbaharda sakinleşen göl çevresinde manzaranın tadını çıkarabilir, renkli sandallarla ya da deniz bisikletleriyle suya açılabilirsiniz. Karagöl’ün doğasına uyum sağlamayı başaran ahşap köprüler de fotoğraf çekmek için size yeni fırsatlar yaratacak.�MUHSİN AKGÜN Fotoğrafçı

3-Sabah başka, akşam başka

Kapadokya, Nevşehir

Türkiye’nin en karakteristik manzarası... Sabah ve akşam ışıklarında, dağların, vadilerin, toprağın, otların rengi, hele bir de mevsim sonbaharsa fotoğrafçıları cezbeder. Ercan Arslan’ın önerisi: “Sonbaharda olmak istediğim yerlerden biri. İster bir sıcak hava balonundan bakın, isterseniz yerden, göz hizasından görkemli vadilerin sonbaharda kusursuz olduğunu görürsünüz.” ERCAN ARSLAN  Fotomuhabiri - Milliyet gazetesi fotoğraf editörü

4-Hem şehirde hem değil

Büyükada, İstanbul

Çam ağaçları arasındaki tarihi köşkler, bisiklet turları, manzaralı parklar ve tepeler... Yaz aylarında Büyükada’ya akın eden turistler çekilince sonbaharda bomboş ada sokaklarında yürümek, yeşilden sarıya dönmüş ağaç yapraklarını tarihi doku önünde fotoğraflamak için en doğru zaman.

Bir vapur mesafesindeki Büyükada hem şehrin içinde hem de kendisine özel bambaşka bir doğada... MUSTAFA SEVEN Fotomuhabiri

5-Meyve bahçeleri içinde

Beypazarı, Ankara

Nostaljik mimarisi, cumbalı konakları, daracık sokakları ve yarı ahşap saat kulesiyle son yılların dikkat çeken fotoğraf duraklarından biri... Hem başkente hem de İstanbul’a yakın. İstanbul’dan gidecekler Abant Gölü güzergâhını tercih edebilir. Abant Gölü yılın bu zamanlarında sarı ve kızılın tüm tonlarına sahip bitki örtüsüyle kaplı. Bünyamin Aygün ”Beypazarı, meyve bahçeleri içerisinde tarihi ve estetik konaklarıyla öne çıkıyor. Konakları çepeçevre saran ağaçların sarıdan kızıla dönen yapraklarının oluşturduğu renk cümbüşünü kadraja almak her fotoğrafçıyı heyecanlandırır. Günün erken saatlerinde ya da ‘altın saat’ olarak tabir edilen günbatımına bir saat kala çekim yapmak şahane sonuç verir” diyor.  BÜNYAMİN AYGÜN Fotomuhabiri, Demirören Görsel Medya Direktörü

6-Sanki İzlanda’daymışız gibi...

Kilyos, İstanbul

Kilyos hem günübirlik hem de hafta sonu konaklamalı tercih edilebilen ve büyük şehir karmaşasından uzaklaşıp fotoğraf çekmek isteyenler için ideal. Çizgi çizgi kayalıklarının yanı sıra uzun kumsallarıyla Kilyos birçok fotoğrafçının tercih ettiği noktalardan biri. Uygar Taylan “Sisli bir sonbahar gününde Kilyos kayalıkları adeta İzlanda’nın lav taşlarından oluşan büyülü atmosferini andırıyor. Ayrıca Kilyos Kalesi’ne çıkıp oradan da harika kareler yakalayabilirsiniz” diyor. UYGAR TAYLAN  Hürriyet Ekler muhabiri

7-Köşklerin detayları...

Caddebostan-Fenerbahçe rotası, İstanbul

Mimari fotoğrafları ilginizi çekiyorsa Caddebostan-Fenerbahçe rotasında birkaç eski İstanbul köşkü dikkatinizi hemen çekecek. ilk başta Viktoryan tipi kır köşklerinin görkemli bir örneği olan Ragıp Paşa Köşkü... Hemen yanındaysa kızı için yaptırılan Tevhide Hanım Köşkü... Yürüyüşe devam ettiğinizde yine sağ tarafta Theron Ramon Köşkü sizi karşılayacak Bugün Zanzibar Cafe-Restaurant olarak hizmet veriyor. Meral Erdoğan “Bu köşkün kurşun kaplama soğan kubbesi, ön cephesindeki cumba ve ahşap kepenkli giyotin pencereleri fotoğraflamak için oldukça iyi detaylar” diyor. Bu rotada yürümeye devam ederseniz Dalyan ve Fenerbahçe parklarında karşılaşacağınız ağaçlar sizde hayranlık uyandıracak.�MERAL ERDOĞAN Sanat yönetmeni, illüstratör

8-‘İyi ki geldim’ diyeceksiniz

İğneada Longoz Ormanları, Kırklareli

Longoz ormanları deniz, göl, kumul ve orman ekosistemleriyle size eşsiz kareler sunacak. Burası Trakya’nın saklı cenneti olarak biliniyor.  Sadece fotoğraf için değil, kano, ATV, kamp ve trekking gibi birçok aktivite için de ziyaret edebilirsiniz. Yine de sonbaharın gelişiyle ağaçların büründüğü renkler sizde fotoğraf çekme isteği uyandıracak, emin olabilirsiniz. Halil Bekar burayı “Göreceğiniz güzellikler sadece manzara değil; birbirinden tatlı detaylar ‘İyi ki gelmişim’ dedirtecek size” diye anlatıyor. HALİL BEKAR  Seyahat fotoğrafçısı, yönetmen

9-En özel bölgelerden biri

Küre Dağları Milli Parkı, Kastamonu

Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz’in en zengin flora ve faunaya sahip yörelerinden biri. Parkta yaşayan hayvanlar arasında geyik, karaca, ayı, kurt, tilki, çakal, tavşan, yabandomuzu, ötücü ve yırtıcı kuşlar var. Pınarbaşı ilçesinde Valla Kanyonu, Horma Kanyonu Geçişi, Ilgarini Mağarası, Ilıca Şelalesi görülmesi gereken yerler... Ahmet Erdem “Pınarbaşı ilçesine 12 kilometre uzaklıktaki Ilıca Şelalesi  15 metre yükseklikten dökülüyor.  Yaz aylarında debisi düştüğü için daha cılız. Suyun döküldüğü yerde oluşan doğal havuz  sonbahar aylarında görülmeli” diyor. AHMET ERDEM - Dijital içerik üreticisi

10-Masal diyarı

Ulugöl Tabiat Parkı, Ordu

Bungalovlarda kalabilir, sabah erken kalkıp göle yansıyan ağaçların fotoğraflarını çekebilirsiniz. Geceyi burada geçirecekseniz gece fotoğrafları çekmeyi ihmal etmeyin. Şehir ışıklarından uzakta olduğu için berrak bir gökyüzü vaat ediyor. Yıldızları çok net bir şekilde görebilirsiniz. Selçuk Şamiloğlu bölgeyi “Bir göl düşünün ki uzaklarda ama masallar diyarında...  İşte Ulugöl sonbarda aynen bu şekilde... Mavi ve sonbahar renkleri Ulugöl’de buluşuyor” sözleriyle anlatıyor. SELÇUK ŞAMİLOĞLU Hürriyet gazetesi fotomuhabiri