Standart…

TSE, önve Devlet İstatistik Enstitüsünden gerekli bilgileri aldıktan sonra gazeteci standardına girişseydi neyse.

Ama bunu yapmamış, stajyer muhabirlerin en az 4 yıllık yüksek eğitimden geçmesi şartını “standart”lar arasına katmış.

Biz de bilmiyorduk. Üniversitede ders vermeye başlayınca öğrendik. Türkiye genelinde 29 iletişim fakültesi açılmış meğer. İmam Hatipler yüzünden çıkan tartışmada meslek okulları açılacağına, gazetecilik mesleğinde sanki istihdam açığı varmış gibi iletişim fakülteleri devreye sokulmuş.

Şu anda onbinlerce gazeteci ve televizyoncu adayı işsiz, avare geziyor ortalıkta.

Yıllardır mezun vermiş. Ama işe giren sayısı bir elin parmakları kadar değil.

Her yıl binlerce mezun veriyor bu iletişim fakülteleri. Hepsi 4 yıl boyunca gencecik insanlara tv, gazetecilik ve halkla ilişkiler eğitimi veriyor.

Nasıl yetiştikleri, yeteri kadar eğitildikleri ayrı bir tartışma konusu ama bu kadar insana ihtiyaç var mı, yok mu hiç kimse araştırmamış.

Üniversite sayısını arşıalaya çıkarmak kolay.

Ama kaliteli öğrenimi ne kadar yakalarsınız onu düşünen çıkmamış.

Ülkenin hangi elemana, hangi insana ne kadar ihtiyacı olabilir, veya vardır diye hesap kitap yapan çıkmamış.

Belki çıkmıştır da- mesele Devlet Planlama Teşkilatı’ndakiler- hükümetler buna aldırış etmemiştir.

Tabii ülkenin ihtiyacından fazla fakülte açar, binlerce mezun verirsen bu gençlerin nerede çalışacağı havada kalır.

Nitekim şu andaki tablo aynen geçerli.

Binlerce bekleyen ve binlerce mezun olacak öğrencilerden istihdam şansı olanların sayısı 100’ü bulsa ne ala.

Mevcut tv, gazete, ajans sayısı belli olan bir ülkede, yenileri kurulmadıkça, yeni gazeteler çıkmadıkça- çıksa da haberler ortak kapta toplanıp, yayınlar arasında ortak kullanıldığı için yeni elemana gereksinim kalmamakta- yeni tv’ler yayına girmedikçe stajyer muhabiri hangi kuruım, ne için istihdam edecek.

Stajyer muhabiri işe sokamadıktan sonra master yapmış olması, ya da doktorasını bitirmiş olması ne ifade eder.

TSE’nin standart tesbiti yaparken gazetecileri en sona bırakması gerekir.

Önce hıyarın standardına baksın.

Hatta kendi bünyesinde çalıştırdığı memurun standardını iyi tesbit etsin, sonra sırada kim varsa onunla uğraşsın.

Örneğin politikacı standardını öne alabilir.

Bu standardı tesbit ederken hiç zorluk çekmeyeceklerine inanıyoruz.

Sevgiler,

Sezai