GeriSeyahat Sigarayı Nasıl Bıraktım? (5)
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Sigarayı Nasıl Bıraktım? (5)

Sigarayı Nasıl Bıraktım? (5)

Sevgili Serdar, Bu dizi insanın kafasını karıştırabilir. Sigarayı nasıl bıraktım derken 12 yıl önceki durumu ve sonrasını aktarmaya çalışıyordum. Evet by-pass’dan 6-7 ay sonra uzun sure direndiğim sigara içmeme kararıma ihanet ettim. Dahası sigaranın sözü geçerliymiş. Beynimdeki hangi merkezse bu alışkanlığıma geçit vermedi. Aslında irademe yenildim. Demek ki kafamdan silememişim. (Sezai BAYAR / Ankara)

Tabii insanlar ölüm korkularını bir an için unutmuyor değiller.

 

Kötü günleri siliyorlar kafalarından.

 

Çektiğim eziyetler, etrafındaki insanlara yaptığim işkence, aile bireylerine yaşattığım korkulu ve endişe dolu anlar unutuluyor ama sigara asla.

 

Sigaraya başlarken ihtiyatlı davranacaktım.

 

Doktorumun söylediği sözler aklımdan çıkmıyordu haliyle: “ İç ama yürrüüüü...”

 

Aslında galiba kardiyoloğum benden umudunu kestiği için o sözleri söylemişti.

 

Falcı değildi ama tekrar sigaraya başlayacağımı bilmişti.

 

Kimbilir ne tiryakiler geçmişti elinden. Bilinmez ki..

 

Neticede by-pass olmuş nice insan sigaraya tekrar dönüyordu.

 

Çevremdekiler hakkında kötü haberler çabuk ulaşıyordu.

 

Kaya Toperi gizli gizli sigara içiyordu.

 

Belki Özal bile eşi Semra Hanımı yatırdıktan sonra Çankaya Köşkünün bahçesine çıkıp sigara tüttürüyordu.

 

Tabii başka arkadaşlarım da “ara-sıra” ya sığınarak sigara içiyorlardı.

 

O “ara-sıra”ya inanmayanların başında geliyordum ben.

 

Sigara ya içilir, ya içilir.

 

Ve eski günlere döndüm ama bu kez tedbirliyim. Paket sayısı eski günlerdeki gibi değil.

 

En fazla bir paket ama yarısına inme hedeflerim arasında.

 

Nitekim öyle tutkulu bir bağımlılık yok. Oldukça soğumuşum sigaradan. Daha çok gazetede haber yazarken ihtiyaç duyuyorum. Evde geceleri içmiyor sayılırım.

 

Neticede ev yasağını tam delmiş değilim. Çalışma odamda veya balkonda içiyorm sigarayı.

 

Şu günlerde aklıma Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar takılıyor. Rahmetli bir asırı aşan yaşamında (104 yaşında öldü) sigarayı bırakış öyküsünü kimbilir kaç kere anlatmıştır çevresindekilere.

 

Biz de 103 yaşındayken Ankara Otelinin lobisinde anlatmıştı. İlk Meclisin yaşayan iki üyesinden biriydi ve 29 Ekim için Ankara’ya çağrılı olduğu gece bu otelde kalıyordu.Tesadüf Hürriyetçilerr olarak biz de oradaydık. Esen Ünür, Ercan San ve ben, bir iki kadeh parlatıyorduk. Bayar geldi yanımıza. Damadı İhsan Gürsoy da tabii.

Hatta aileye yakın olan doktor akrabaları da vardı sanırım.

 

Ben sigaramı hemen söndürme ihtiyacı duymuştum o an. Bayar durumu heman fark etti ve “ Söndürmeseydin daha iyi olurdu” dedi.

 

Şaşırdık tabii.

 

Kendi anlattı sigarayı bırakış öyküsünü.

 

Büyük Kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Nutku okumaya başlamış Meclis’te.

 

Tabii herkes pürdikkat.

 

Genel kurulda tek ses yok. Saatlerce sürmüş bu nutkun okunması.

 

Daha ilk üç saatte farketmiş durumu. Sigaraya içmek için dışarı, yani kulise çıkmamış...Biraz saygı, biraz çevrenin baskısı olsa gerek oturum arasında dahi sigara içmemiş. Sonra da kendi kendine “Ben bu sigarayı bırakırım arkadaş” demiş.

 

Bayar “O gün bugündür sigara içmem ama yanımda içenlerden şikayetci olmadım hiç. Ben sigara keyfimi develer gibi burnumu uzatarak alıyorum. Yani duman altından idare ediyoruz yıllardır” demişti.

 

Ne irade ama. Ne kararlılık değil mi?

 

Bayar kadar yaşayacak halimiz yok nasılsa. O bırakmış yaşamış. Biz de bırakmadan yaşarız. Onun kadar olmasa da...

 

(Sürecek)

 

Sezai

False