GeriSeyahat Kenguelen çobanı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Kenguelen çobanı

Kenguelen çobanı

“Dans le silence et la solitude, on n’entend que l’essentiel…”

/images/100/0x0/56793bf0f018fb32748b3d60
Tabii Kerguelen ‘ideal ada’ yani ‘ütopya’ değil benim için. Ama olsun, hiç yoktan iyidir…<ımg>

Güney Hint Okyanusu’nda bir takımada. Toplam yüzölçümü 7 000 km2. Yüzlerce ada. Ama en büyüğü (Uzun Ada) tek başına 6 000 km2. James Cook’un bu adaya verdiği isim size ‘neye benzediği’ hakkında bir fikir verecektir: <ı>Ile de la Désolation yani <ı>Yaban Ada yahut <ı>Perişanlık Adası

Üçgen şeklindeki Uzun Ada’nın batı sahili epey düzgün. (Fotoğrafta görüyorsunuz.) Kuzey-batı sahilleri ise derin fiyordlardan, yarlardan oluşuyor. Batı sahili de erimekte olan Cook buzuluyla kaplı.

Yazın serin (ortalama 7,4 derece) kışın ılıman (ortalama 2,6 derece) bir iklimi var. Ada yılın 365 günü fırtınalı, ısısı kışın 3 dereceyi geçmeyen deniz sürekli köpürmüş bir halde.

Kerguelen için ‘Bu kıraç ve yapayalnız adaların hâkimi rüzgâr ve yatay yağan yağmur’ derler.

Adını, adalara ilk ayak basan Fransız denizce Kerguelen de Trémarec’den alıyor.

Fırtına (bir de 1874’de adaya getirilen ve hızla çoğalan tavşanlar) yüzünden adada ottan başka bitki yetişmiyor.

Port-aux-Français adını verdikleri üste, yıl boyunca yüzlerce biliminsanı yaşıyor. Hatta adada bir ahçı, bir fırıncı, bir pastacı da var. Bir de… David Grangette, koyun çobanı.

Defalarca denenmiş koyun beslemek burada, ama bitki örtüsünün yetersizliği, ‘rakip’ tavşanlar ve fırtına yüzünden tutmamış. (İsimlere baksanıza: Fırtına Geçidi, Rüzgârlı Tepe…) Yine deneniyor, ihtiyaçtan…

David yılın 6 ayı (kasım-nisan) insanlardan - ve karısından - uzak, 3 500 koyun ve bir köpekle - bu adada tek başına çobanlık yapıyor.

Yılın geri kalan bölümünde Réunion adasında, işvereni TAAF’ın (Güneyyarımadası ve Antartika Fransız Toprakları) merkezinde çalışıyor. Bu arada sürü başının çaresine bakabiliyor.

Sürü ikiye bölünmüş. Bir yanda 1 800 koç. Görevleri, 1955’te adaya dikilen yem bitkilerinin (ekosistemi yaşatmak için) çoğalmasını önlemek. Yani sadece… otlamak.

Asıl (ekonomik) sürü kalan 1 000 - 1 500 hayvan. Koçlar, koyunlar ve kuzular. David’in ilgilenmesi gereken sürü.

David doğumlarla çoğalan bu sürüden her yıl (5-6 aylık) 500-600 kuzu seçip, adada yaşayanların, seferdeki gemilerin ve civar adaların et ihtiyacını karşılıyor.

Ne aşı, ne ilaç… tabiat o kadar temiz ve bâkir.

Kuzu eti bölgede yaşayan insanların neredeyse temel gıdası. (Balıkçılık yok çünkü…) Haftada iki kere, bir kez kızartma, bir kez haşlama kuzu eti yiyorlar.

Allah’tan, yalnızlığı, mesleğini (diplomalı çoban David) ve sert tabiatı seviyor.

“Burada günün birçok saati dışarı çıkmanızı engelleyecek kadar sert fırtınalar eser” diyor. Adada yaşayan herkes gibi, o da kulübesine çekilip havanın dinmesini bekliyor.

“Güneşin batışını, fırtınadan sonra ortaya çıkan gökkuşağını ve nadir de olsa güney kızıllığını seyretmek, çektiğim bunca sıkıntıya değer…”

… mi, ne dersiniz?

 <ı>(Bu yazıyı meslektaşım Pierre Jullien’in 5 ocak tarihli Le Monde’daki makalesinden yaptım. Fotoğraf da Le Monde’dan taranmıştır - kalitesi onun için pek parlak değil - ve Francis Letourmy imzalıdır.)

 

 

 

 

 

False