Istanbul Yazilari - Seyahat Haberleri
GeriSeyahat Istanbul Yazilari
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Istanbul Yazilari

Istanbul Yazilari

Turkler

(...) Hakikaten, dis gorunuse gore hukum verilirse, Istanbul'un Turk halki, Avrupa'nin en medeni ve en namuslu halki gibi gorunur. (...) Ama bu sadece bir gorunustur. Bozulma ictedir. Iki cinsin arasindaki ayrilikla gizlenmistir; tembelligin adi sukûnettir, vakar gururun maskesidir, derin dusuncelerin isareti gibi olan agirbaslilik ruhsuzlugu orter ve hayatta itidal gibi gorunen sey sadece gercek hayatin yoklugudur. Bu halkin tabiati, butun hayati ruhun ve bedenin, keyif denilen ve en buyuk zevki olan hususî bir haliyle ortaya cikar. Kanaatle yemek, cesmeden bir bardak su icmek, ibadet etmek, vucudunu ve vicdanini rahat hissetmek ve genis bir ufkun goruldugu bir yerde, bir agac golgesine oturup komsu kabristanin kumrularina, uzaktaki gemilere, etraftaki boceklere, gokyuzundeki bulutlara ve nargile dumanina bakarak, Allah'i, olumu, dunyanin boslugunu, obur dunyanin huzurunu belli belirsiz dusunerek oylece durmak: iste keyif. Bu dunya tiyatrosunun issiz gucsuz seyircisi olmak, iste Turk'un buyuk arzusu. Dusunmeyi seven, agir, yavas eski coban tabiati, herseyi Allah'a birakarak insanin elini kolunu baglayan dini, imani icin dovusup galebe calmak kadar buyuk ve luzumlu bir sey tanimayan, muharebe bitince butun vazifelerin bittigine inanan Islam'in askeri gelenegi ile boyle olmustur. Onun icin, hersey mukadderdir; insan kaderin elinde sadece bir oyuncaktir; beseri seylere yazildigindan baska bir istikamet vermek icin cirpinmak faydasizdir; dunya bir handir; Allah insani oradan ibadet ederek ve kendi eserlerine hayran olarak gecmesi icin yaratmistir. Allah nasil bilirse oyle yapsin, birakalim dusecek sey dussun, gececek sey gecsin; yenilemek, muhafaza etmek icin yorulmayalim. En buyuk arzusu huzurdur, hayatinin rahat ahengini bozabilecek butun sarsintilardan en buyuk dikkatle kacinir. Ne ogrenme acgozlulugu, ne kazanc atesi, ne seyahat iptilási, ne de ask ve sevdanin muphem ve doymamis ihtiraslari vardir. Zihni ve bedeni bircok ihtiyacimizi tatmin etmek icin devamli olarak yaptigimiz mucadele karsisinda, Turk niye boyle calistigimizi anlamaz bile. Bunun zihnimizin marazî daláletinin bir isareti oldugu hukmune varir. Butun zahmetlerin gayesi zarurî olarak, yorulmadan istifade ettigi, huzur gibi gorundugunden, buna kendisinin vardigi kisa ve duz yoldan varmanin daha akillica ve daha faydali oldugunu dusunur. (...)

(Istanbul 1874. Turk Tarih Kurumu Yayinlari. 1993)

False