Filleriyle hatırlanan, kahve ve kakao kokan ülke

Muhteşem sahilleriyle göz kamaştıran, tüccarların ve denizcilerin 15’inci yüzyıldan itibaren uğrak noktası olan Fildişi Sahili, ormanlarında yaşayan filler sebebiyle almış bu ismi. Portekizliler, ülkeyi 15’inci yüzyıldan itibaren fildişi ticareti amacıyla sömürgeleştirmiş. Sayısız fil öldürülmüş ve popülasyon gittikçe azalmış. Bugün filler sadece milli parklarda görülebiliyor.

Ülkenin şimdiki başkenti Yamoussoukro. Eski başkenti Abidjan en büyük kent olarak çok daha hareketli. Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, millet meclisi, büyükelçilikler ve pek çok resmi kuruluşun merkezi de burası.

Fildişi Sahili, Portekizlilerden sonra İspanyolların, Hollandalıların, İngilizlerin ve son olarak da Fransızların sömürgesi olmuş ve uzun yıllar sömürge olarak kalmış. Halkının başlattığı mücadeleyle 1960’ta bağımsızlığa kavuşmuş. Günümüzde resmi dil Fransızca, halkın anadili Kreyol, yani yerel diller ve Fransızca karışımı. Ülke, kahve ve kakao üretiminde dünyada üçüncü sırada. Muhteşem sahillerine, verimli topraklarına, altın ve elmas gibi değerli maden rezervlerine rağmen ekonomik açıdan bir türlü refahı yakalayamamış. Hayat oldukça pahalı. Buna rağmen 1985’te Aziz Petrus Bazilikası’ndan esinlendikleri Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek büyüklükte Yamoussoukro Meryem Ana Bazilikası’nı yapmışlar.

Ülkeyi gezmeye Abidjan’dan başlamalı; burası yüksek binaları, lagünü ve doğasıyla Batı Afrika’nın Paris’i olarak biliniyor. Kenti gezerken hem büyük bir zenginlik hem de aynı oranda yoksulluk göreceksiniz. Şehir merkezindeki gösterişli mekânlar ve müzeler kadar yoksulluğun sınırları zorladığı Çamaşırcılar Mahallesi de turistlerin uğrak yerleri. Abidjan’ın müzeler ve pek çok restoranın toplandığı bölgesi, Plateau. Musée des Civilisations de Côte d’Ivoire adlı ulusal müzede kültürel eserler ve maskeler gibi el sanatlarından örnekler görebilirsiniz. La Caava el sanatları ürünlerinin satıldığı ve yapılışlarını da izleyebileceğiniz açık bir pazar. Sıkı pazarlıkla çok şık ve değerli parçalar toplayabilirsiniz.

Tai Milli Parkı’nda safari

Comoé Milli Parkı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ve etkileyici doğal güzelliklerin ve yaban hayatının merkezi. Tam 11 bin 500 kilometrekarelik Batı Afrika’daki en büyük koruma alanı. Parkın bir ucu Gine’nin nemli savanalarına, diğer ucu Sudan’ın kuru topraklarına kadar uzanıyor. Bu da çok geniş bir flora ve fauna çeşitliliği anlamına geliyor. Eğer cesaret edebilirseniz ağaçların arasına dalıp türünün son örneği bitkiler ve ilginç hayvanlar keşfedebilirsiniz. Tai Milli Parkı ise doğa yürüyüşleri ve safari turları için iyi bir seçenek. Şehrin merkezine çok yakın olması sebebiyle turistlerin en sık ziyaret ettiği yerlerden biri.

Yemek için restoran önermiyorum, bu tarz ülkelerde tercih sizin. Güvenli zincir restoranlar da yerel yemekler de var. Fildişi Sahili’nde restoranlar gece 22.00’den sonra hareketleniyor, unutmayın.