Erkekleri pazarlık stresinden kurtardık
Cem Şengör, halı gibi geleneksel bir ürünü modernize etmekle kalmadı, onu modern ve pazarlıksız satış kanallarına soktu. Step markasını Türkiye’de duymayan yok ama onun asıl marifeti Londra, Paris, Milano, Beyrut gibi pek çok şehirde Stepevi mağazaları açması. En son New York Soho’da açtığı mağazayla adından söz ettiren Şengör’e işin sırrını sorduk
Kolektif davranışıyla meşhur insanımızı son yıllarda bir markalaşma sevdası aldı...
- Marka soyut bir kavram. Herkes bunun peşinde ama Türkiye’de yanlış bir algı var. Bunu bir etiket, bir logo zannediyorlar. Marka bir sözdür ve sen o sözü tutarsın. İnsanlar da seni onunla tanır.
Halı, Türk girişimcilere markalaşmaları için önerilen alanlardan biri. Belki de siz şanslı bir alandasınız?
- Kurulduğumuz ilk günden beri global marka olmayı hedefliyoruz. 'Türk halısı' diye bir şey var. Bunun bir kültürü de var. Satış öyküleri var. Ama satış kültürünü tamamen değiştirdik. Bir ev dekorasyon malzemesi olarak tanımladık. Stepevi açtığımız her yerde biliniyoruz. Hong Kong’dan iki tasarımcı geldi. Biri Milano'daki mağazamızı biliyor öbürü Paris'tekiyle çalışmış. Bulunduğumuz yerleri özellikle seçtik. Hepsi moda başkentleri, tasarıma yön veren şehirler. İstanbul, Beyrut ve Londra’da tutunursak diğerleri gelecekti. Ve evet, sonra Paris, Milano geldi. Berlin’de yokuz örneğin çünkü orası tasarlayan bir şehir değil.
Eşiniz Ayşegül Yürekli Şengör değerli bir marka danışmanı. Onun katkısı da var mı?
- Ayşegül’ün katkısı çok büyük. En önemli katkısı da bize marka disiplini kazandırması. Marka değerlerini, kurallarını sürekli bize hatırlatıyor. Yoldan çıkarsak kafamıza vurur. Şirket ticari bakar, para kazanmak ister. Marka başka bir şey! İşte Ayşegül orada dövüyor bizi. Para kazanmamıza engel oluyor. "Bazı yerlere markasız satacaksınız" diyor. Satış değil, 'marka satışı’ eğitimi veriyor bize.
Halı alışverişini daha çok kim yapıyor? Evin kadını mı erkeği mi?
- Geleneksel yöntem şu: Hafta içi evin hanımı bakar. Sonra komşusu, kayınvalidesi, kardeşi gelir bakar. Cumartesi kocayla gelinir ki evin erkeği pazarlık yapıp halıyı alsın. Biz de pazarlık olmadığı için erkekleri o dertten kurtardık. Onlar için sülük bir stresti bu. Bizim gibi modern perakende kanalında da kararı yine kadın veriyor. Faturalara baktığımızda yüzde 50 erkek, yüzde 50 kadın. Halı tabii ilginç bir ürün; evlenirken de alıyorlar boşanırken de.
Artık renk konusunda da daha cesur sanki insanlar...
- Yurtdışında renk konusunda daha cesurlar. Eğitim seviyesi arttıkça renkler artıyor. Biz de renklere tutulan ama korkup yine beje kaçan çok var.
Okul yıllığına reklam topladım
KARİYER
* Saint-Joseph Fransız Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İngilizce iktisat mezunuyum.
* Lisede okul yıllığı için reklam toplama, okul tişörtü yapıp satmak sevdiğim işlerdi.
* 14 yaşımda yazın tenis öğretmenliği yaparak ilk paramı kazandım. Üniversiteye Beyazıt’ta başlayınca Nuruosmaniye Caddesi’ndeki halı mağazamızda çalışmaya başladım.
* 90'lı yıllarda iki-üç yıllık bir yazılım ve donanım sattığımız bilgisayar firmamız oldu. Askere giderken ortaklıktan çıktım.
* Küçükken hep başarılı bir işadamı olmayı hayal ederdim.
Toplantının dibine vuramam
TOPLANTI
* Mağaza ortamında yetiştim; toplantı kültürüm fazla yok. Uzun oturmaktan, fazla konuşulmasından sıkılırım. Toplantının dibine vuramam.
* Her hafta formel bir toplantımız var. Onun dışında gün içinde kısa toplantılar olur.
* Bir saatten fazla sürdü mü konsantrasyonum kayboluyor.
* Önceden konuyu muhakkak inceler, değerlendiririm.
* Toplantı sonunda da bir kararın alınmasını ve hızla uygulanmasını isterim.
Yataktan çıkaracak motivasyon
GÜNE BAŞLARKEN
* 06.45 gibi kalkar, kısa bir gazete ve kahvaltı keyfi yapar 07.45 gibi evden çıkarım.
* Her sabah insanı yataktan çıkaracak bir motivasyonu olması gerektiğine inanıyorum, o motivasyonu işimde buluyorum.
* Hafta sonu da erken kalkarım. Geç kalkmak bana hep bir şeyleri kaçırmışım hissi verir.
* Genelde 24.00 gibi yatakta olurum. Ya bir şey okurum ya da 'CSI' seyredip uyurum.
Yapmamaktan mutluyuz
SPOR
* Okul zamanında futbol, basket ve tenis sürekli oynardım. Lisanslı tenisçiydim. Tenisi o kadar çok oynamışım ki sonra 10 yıl elime raket alamadım.
* Son yıllarda tenisle aramızdaki buzları eritmeye uğraşıyorum ama hâlâ zevk alamıyorum.
* Spor salonu, evde yürüyüş bandı gibi şeyleri çok denedim ama tahammül edemiyorum.
* Sonunda Ayşegül ile spor yapmadığımız için kendimizi suçlu hissetmemek konusunda eğittik. Spor yapmamaktan mutluyuz.
Başucu yemek kitapları
BESLENME
* Kilomu belli bir aralıkta tutmaya çalışıyorum, üzerine çıkar çıkmaz diyetisyene gidiyorum.
* En iyi zeytin, zeytinyağı, kırmızı pul biber ve peynirin peşindeyim.
* Alışverişinden en çok keyif aldığım yerler şık marketler ve şarküteriler.
* Yemek, zeytinyağı ve peynir hakkında kitaplar hep başucumda. Bunları okumaktan çok zevk alırım.
* Eskiden yemek yapardım ama artık pek yapmıyorum; yapılana müdahale ediyorum.
Beyoğlu’na sürüklemeniz gerek
MEKAN
* En çok Boğaz'da balık yemeyi ve İtalyan restoranlarını severim.
* Yeni yerlere gitmek için hele ki Beyoğlu taraflarındaysa birinin beni gerçekten sürüklemesi gerekir.
* Alıştığım yerden vazgeçmem, servisi önemserim. Restoran konusunda riske girmeyi sevmem.
* Yurtdışında, özellikle Fransa ve İtalya’da muhakkak steak tartar yerim.
* Haftada birkaç kez Bebek Balıkçısı, Tarabya Kıyı, Nişantaşı’nda da Delicatessen, Hünkar ve Park Şamdan (özellikle kokoreç için) sık gittiğim yerler.
* Londra’da Hakkasan ve Wolseley'i; Paris’te l’Avenue’yü severim.
Eğirdir Gölü'nde yaz
TATİL
* İş seyahatlerini mümkün olduğunca tatille birleştirip çocuklarla birlikte oluruz.
* Yazın iki-üç ay Isparta Eğirdir Gölü'ndeki evimizde zaman geçirmek benim için en güzel tatil.
* Eğirdir bin metre irtifada harika bir dağ gölü, yazı da kışı da yaşamak için muhteşem bir yer.
* Tatil zamanlarında tüm ailenin bir arada olmasından çok keyif alırız. Hiç ayrı tatil yapmadık.
* Senede bir hafta ailecek kayak keyfi yaparız. Keyif olarak kayaktan çok yeme-içme kısmını kastediyorum.
Çocuklarıma arabayla ülke turu
OTOMOBİL
* Otomobillere özel bir düşkünlüğüm yok. Sadece kendimi güvende hissetmek isterim.
* Türkiye’de mümkün olan her yere otomobil kullanarak gitmeyi, şehirlerdeki değişimi gözlemlemeyi çok severim.
* Çocuklarıma da Türkiye’yi bu şekilde göstermek uğruna birlikte çok uzun yollar yaptık. Umarım onlar da bu yolculukları güzel hatırlıyordur.
* Şehir içinde otomobil kullanmaya hiç tahammül edemiyorum.
* İlk otomobilim lise yıllarında Renault 9'du. Son 10 yıldır tercihim Land Rover Discovery.
İyi filmi ve müzikali görmek zorundayım
HOBİ
* Harvard Business Review, National Geographic, The Economist, Wallpaper, Monocle, ayrıca dekorasyon ve havacılık dergilerini her ay sabırsızlıkla beklerim. Ipad sağolsun!
* Güzel, eski bir halı görünce hemen alırım.
* Çok severek aldığımız birkaç tablomuz var ama koleksiyonerlik denemez.
* İyi bir filmi, gitmediğim bir müzikali görmek zorunda hissederim.
* Hangi müzik olursa olsun dinlerim, şarkı repertuvarım da iyi.