Efsaneler şehri Tarsus, Antik Kent Elaiussa Sebaste

Adana'dan Mersin'e gizemli tarihi yaşamak onu tekrar yaşatmak ve tarihi kentlerin sırları öğrenmek için yola çıktık. Yolda güzel görüntüler görmek için otobanı kullanmadık. Yol boyunca yaylaları keçileri görmek o kadar dinlendiriciydi ki insanın derdi tasası kalmıyor adeta içine bayram sevinci doluyor! Tarsus'ta, belediyenin sahip çıktığı Çanakkale Savaşında tarih yazan Nusrat Mayın gemisine rastladık. Tarsus Belediyesi sahip çıkıp denizden çıkarılan gemiyi üç parçaya ayırıp 27 km mesafe dört buçuk saat tır yolculuğuyla orijinaline en yakın hale dönüştürülüp Adana-Tarsus yolu üzerinde, Tarsus Çanakkale Parkında  yerini almış. Selam durduk ve şehitlerimizi bir kez daha saygıyla andık. Belediye Başkanımız Burhanettin Kocamaz’a şükranlarımı  sunuyorum. Tarsus'ta görülmeye değer tarihi Roma Hamamı'nı kaçırmayın. Hamam büyük ölçüde tahrip olduğu için gerçek işlevini yansıtmayan görüntüde.  Mermer ve mozaikler tamamen söküldüğü için üzülerek, yetkilileri göreve çağırıyoruz. Buradan Kleopatrakapısına doğru gidiyoruz. Evliya Çelebimiz burayı kaleme almış ve ‘İskele Kapısı’ adını vermiş:  Mısır'ın kraliçesi Kleopatra, sevgilisi Romalı General Antonius ile o zamanın limanı olan Gözlü Kule'de büyük bir kutlama ile karşılanmışlar ve Deniz kapısından buyur edilmişler. Bu nedenle Deniz Kapısı, daha akılda kalacak şekilde Kleopatra Kapısı adını almış. Şehir içi ulaşım araçlarıyla da buraya ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Ayrıca Eshab-ı Kehf, yedi uyurlar mağarasını ziyaret edebilirsiniz. Mağaranın ayrıca astımlı hastalara da şifa olduğu söyleniyor.  Tarsus'un kuzey batısında bulunan ihtişamlı Taş kuyu mağaraları da görülmeye değer... Tarsus denince Aziz Paulus'u ya da Yahudi adıyla Saul'u ve Danyal Peygamber'i anmadan geçemeyeceğim. 

M.S üçüncü yüzyılda Tarsus'ta doğan Saul 33 yıl sonra hiç ummadığı bir zamanda İsa ile karşılaşır ve Yahudilikten, Hristiyanlık dinine geçer.  Hristiyanlığın temel inançlarını öğrenir ve dini için önemli adımlar atar. Hristiyanlık için önemli bir azizdir. Ayrıca evinin yeri olarak kabul edilen Tarsus'ta bulunan bir evin avlusundaki kuyu da St. Paul Kuyusu olarak anılır. Suyunun şifalı olduğu söyleniyor. Adana'da Bebekli Kilise ise ayrıca St. Paul kilisesi olarak da anılır. 
Mucizeler şehri Tarsus'ta ne kadar çok efsane ne kadar çok mucizeler yaşanmış! İşte bu efsanelerden diğeri de ikinci Babil zamanında yaşamış Danyal Peygamber efsanesi.  İkinci Babil Kralı, rüyasındaİsrailoğullarından gelecek bir erkek çocuğun tahtını sarsacağı haberini alır ve tüm doğan erkek çocukların öldürülmesini emreder. Danyal Peygamber doğunca öldürülmemesi için mağaraya bırakılır ve mağarada bir erkek, bir de dişi aslan himayesi altında büyür, delikanlı çağında kavmine geri gelir. Kıtlık zamanında Tarsus'a çağrılmış, Tarsus"ta bereket olmuş ve Tarsus kendisini sahiplenmiş. Danyal Peygamber'in makamının olduğu yerde şu an makam-ı şerif camii bulunuyor. Berdan Nehrinin suyundan beslenmiş mezarı oldukça korunaklı bir yerde muhafaza ediliyor. 
Berdan nehrinde tarihte Büyük İskender'in serinlemek için girdiği ancak zatürreye yakalanıp kısa sürede öldüğü söylentisinden de bahsederek Tarsus'u geçelim.

Kadim Şehir Tarsus'u terk etmek içimden gelmiyor ama ne yapalım, bize tecrübe lazım bize öğrenmek yol almak ve başka başka efsaneler lazım... Yolumuza devam ediyoruz ve Mersin'e varıyoruz.
Mersin,  palmiyeleri ve deniz kenarında olması sebebiyle bana biraz İzmir, biraz Antalya'yı çağrıştırdı. Mersin Marina'da güzel bir yorgunluk kahvesi içtik. Deniz havasını ciğerlerimize çektik. Sosyal farkındalık oluşturmak için yaptığım bu gezide tahrip edilen, onarım ve ilgi bekleyen tarihi kalıntıları kaleme aldım. Sıra Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Ayaş Mahallesi'nde bulunan ‘Elaiussa Sebaste Antik Kenti’ne geldik. Buraya kazıda bulunan gizemli Tapınağın sırrını öğrenmek üzere geldik. Şu an 23. dönem kazı çalışmalarının beş ayrı noktada yapıldığını gördüm. Kazı başkanlığını ise İtalya'da Roma'da bulunan LaSapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Annalisa Polosa yürütüyor olduğu bilgisini edindim.  Antik kentin üzerinde, yerleşim yerleri var. Maalesef tarih ve kültüre saygımız yok denecek kadar az. 

Bu yıl yapılan kazılarda tapınak çevresinde Temenos duvarı kazılmış, duvardaki baklava dilimi şeklindeki örgülerin  Roma dönemine ait olduğu ortaya çıkmış, ancak kime ya da kimlere ait olduğu hakkındaki bilgiye ‘kazılar sonucu’ alınan bilgilerle ulaşılacak. Tapınak M.S.birinci yüzyılda yapılmış ve M.S. altıncı yüzyılda kiliseye dönüştürülmüş. Tapınağın sırrının çözülmesine ramak kaldı sizlerle ilerleyen zamanlarda bunu paylaşacağım.
Onca efsaneyi dinleyip onca tarihi yeri gezdikten sonra acıktığımızı karnımız zil çalınca anladık. Şöyle serinlesek ne dersiniz? Haydi, o zaman yolumuzun üstünde yer alan şirin sahil kasabası Narlıkuyu'yaLagos balığı yemeğe gidelim. Arkasından da Narlıkuyu’nun meşhur lokmacısına uğrayıp ince kabuklu çıtır lokmalarından yiyelim. Narlıkuyu'nun serin denizinde yüzelim.
Adana'ya Yol dönüşünde de başka bir efsaneyi, Kızkalesi’ni resimleyelim.
Adana'ya dönerken, yaylalardan geçerek Karaisalı köyünün tepesindeki Varda Köprüsünü ve o eşsiz doğa manzarasını görüntüleyin ve resmini çekin. Ayrılmak istemeyeceksiniz bunu garanti ederim. Aşağı inerken ‘yer köprü’ de çayınızı yudumlayın, şelalenin akışını izleyin ve bir kez daha yaşadığınıza, bu güzel havayı soluduğunuza şükredin... Efsanelerle yaşayalım, efsaneleri yaşatalım tarihimize kültürümüze sahip çıkalım...

�