Mete Tamer OMUR
M.Kutlukhan Perker 
Şenol Kalyoncu
Çankaya’ya kadın çıkartalım (1)
Erken bir tartışma olacak biliyorum ama neden zamanı iyi kullanmayalım ki. Neden cumhurbaşkanlığı adayını erkenden tartışmayalım? 2007’nin Nisan ayına çok var diyenlere aldırmamak gerek. Zaman öylesine çabuk geçiyor ki. Bir ay on gün sonra 2006 bitecek, yeni yıla gireceğiz. Ve Çankaya’ya göndereceğimiz her kimse, onu konuşacağız uzun uzun. Konuşma ne ki, giderek ülkeyi iyice gereceğiz. (Sezai BAYAR / Ankara)
Ne zamanki Cumhurbaşkanlığı seçim zamanı yaklaşsa hep böyle olur.
Adaylar yüzünden ülke gerim gerim gerilir.
Severiz gerginliği, gerik olmayı.
Süre az kaldığı için Anayasayı değiştirmek zor.
Zaten başkanlık, ya da yarı başkanlık sistemi için değiştirilecek anayasaya, itirazlar hemen gelir, sonra değişiklik yasası veto-meto edilir, ya da Anayasa Mahkemesi’ne gider, yine uygulaması Nisan ayına yetişmez.
Onun için “Cumhurbaşkanını halkımız seçsin” önerisini rafa kaldıralım.
Gelelim Çankaya’ya çıkacak olan adayımıza.
Ben bir ay önce AKP Genel Başkanı ve Başbakan RTE’nin Çankaya’nın 11. sahibi olamayacağına ilişkin görüşlerimi ortaya koyarken,“RTE bir çok nedenle Çankaya’ya çıkamaz”demiştim.
Erdoğan “çıkamaz” derken “çıkmaz” demeye de getirmiştim sözlerimi.
Bir çok neden var ortada.
Sıralamaya başlayalım.
Çankaya, RTE ve eşini hazmetmeye henüz hazır değil. Belki aynı 20-30 yıl sonra.. O da belki..
Çankaya, Erdoğan ailesine iklim, yani yüksek rakım (!) nedeniyle de uygun değil.
En soğuk noktadadır Çankaya..
Çankaya 11. Cumhurbaşkanı olacak kişinin sadece Meclisin seçeceği değil, halkın tamamına yakınının destekleyeceği biri olmalıdır.
Yani sivil toplum kuruluşlarının tümünün onayını ve desteğini alan biri olmalı.
Yani meclisteki salt çoğunluk yetmiyor. Muhalefetin de desteği olmalı.
Yetmedi ciheti askeriyenin de içine sindireceği biri olmalı.
Yetmedi (kuyruğu kaptırdığımız için) AB’nin de gönlüne uygun biri olmalı.
Yani Çankaya yokuşunu tırmanmak bu koşullarda RTE için zor görünüyor.
Adamı üstelik tıknefes yapar bu yüksek rakımlı tepe.
O takdirde adayı ya Meclis içinde arayacağız ya dışardan.
AKP içerden bir aday için banko diyor.
Ama dışarısı için “ı-ıhhh” itirazı güçlü geliyor.
Peki dışardan neden olmasın?
Bol örneği var.
Üstelik AK Parti TBMM içinden Erdoğan dışında birini dahi gösterse yine ülke gerilecek.
Yani ülke gerinme ihtiyacını karşılamak için zemin arıyor. Bu seçim de müsait gibi.
Her kim olursa olsun, etiketi AK Parti olacağı, rozeti bu partiye ait olacağ için Meclis’te yine çıngar çıkabilir.
“Yani bu kadar antidemokratik seçim olur mu?” diyenler çıkabilir.
Geçmişteki örnekleri hatırlayın yeter. Ben tek kelime eklemem.
Benin niyetim üzüm yemek. Yoksa bağcıyı herkes döver. Zaten dövmeye de herkesin hazır.
En iyisi dışardan, tarafsız ve bir ‘ilk’i gerçekleştirelim bence.
Kadın bir aday arayalım.
Başbakanlığa getirdiğimiz Çiller gibi olmasın diyenlerin sesini duyar gibiyim.
Tamam Çiller gibi bir kadın olmasın.
Çiller’in topuk sesleri Başbakanlık koridorlarında iyi akis bırakmadı, şanssız bir dönem yaşadık diyelim.
Ama neden Çankaya’ya bir bayan göndermeyelim?
Fransa Sosyalist Partisi, Bayan Royal üzerinde ittifak etmiş. Onlar da kadın cumhurbaşkanını deneyecekler.
Bizim neyimiz eksik?
Mesela Tülay Tuğcu neden olmasın.
Anayasa Mahkemesi başkanı Tuğcu.
Hazır emeklilik süresi de doluyor.
Anayasa Mahkemesi koltuğundan, Çankaya Köşkü koltuğuna geçiversin.
Aradaki mesefa tam 200 metre.
Hoooppp der geçer.
Ne dersiniz?
İsterseniz tartışmaya devam edelim..
(Çok yakında değil, en kısa zamanda)
Sezai
Not: Tülay Tuğcu’nun bu yazı dizisindeki fotoğrafları, Berrin G. Delikçi tarafından yapılan ve Özgür Kadının Sesi KAzete’de yayımlanan röportajdan alınmıştır. Berrin hanımdan izin alamadık, hoşgörüsüne sığınıyoruz. Sezai Bayar-Serdar Devrim
Adres: http://www.kazete.com.tr/index.php?sayfa=toplum1&bolum=haberler