GeriSeyahat Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Caretta caretta deniz kaplumbağalarının gezindiği su labirentinin ortasında benzersiz bir tatil beldesi olan Dalyan, öyle sürprizli bir coğrafyaya yerleşmiş ki, Dalyan'da çevreyi gezerken kimi zaman neresi göl, neresi deniz karıştırıyor insan...

Renk renk tekneler, zümrüt yeşili suyun üzerinde nazlı nazlı akıp gidiyor. Akıp gitmeyen yegâne şey ise ‘vakit’ Dalyan’da... Zaman, deniz ile göl arasında bir labirent oluşturan su gibi durağan burada. Ne zaman şehrin karmaşasından uzaklaşıp kendimi dinlemek istesem, soluğu Dalyan’da alırım. Hemen iskele çevresinde Şahin (Türkmen) Kaptan’ı bulur, motoru maviliklere sürmesini isterim. Gölü denize, yeşili maviye bağlayan Dalyan kanalında bir rüya âlemine açılırız birlikte. İrili ufaklı teknelerin sıralandığı minik limandan uzaklaştıkça evler küçülür küçülür ve nihayetinde görünmez olur. Bir süre sonra insan gözünün görebileceği her açı, betondan ve otomobilden uzaklaşır.

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan
Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Bana sorarsanız günümüzde büyük şehirde yaşayanlar için en büyük lüks budur. Sonra Dalyan Kanalı’nın durgun sularında ilerleyen teknemizin çıkardığı sese, kıyıları süsleyen sazlıkların hışırtıları eşlik etmeye başlar. Kuşların şarkılarını kovaladığım anda görüş sahama kaya mezarları girer. Tam o anda ‘Şahin Kaptan’a biraz yavaşlamasını söyler, Kaunos’un görkemli günlerini düşlerim. Belki de Likya’nın o ihtişamlı günlerini yaşadığı için şimdiki zamana pek aldırmıyor Dalyan.

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Kalabalıktan uzakta

Göl yüzlü bir deniz kızına benzettiğim Dalyan, ‘calbis’ adı verilen fiyord tipi bir doğal kanalın kıyısına kurulmuş. Bölgede jeolojik çöküntü sonucu oluşmuş vadi boyu, Dalaman Çayı’nın getirdiği alüvyonlarla dolarak kanal, bataklık ve lagün oluşturmuş. Denizden karayolu ile 12 kilometre, su yolu ile dört mil kadar uzakta olan Dalyan, Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı dünya güzeli bir Ege köyü. Yaz aylarında dünyanın dört bir yanından turist çeken bu tarihi yerleşimde, 50’ye yakın konaklama mekânı, 20’nin üzerinde restoran, alışveriş alanları ve turizm acenteleri hizmet veriyor.

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

1989’da bakanlığa bağlı çevre kurulu tarafından özel öncelikli koruma alanı ilan edilen Dalyan’da, doğayı ve tarihi özleyen insanın isteyebileceği her şey var: Deniz, göl, kumsal, kanal, şifalı su, çamur banyosu, antik harabe, endemik bitki ve hayvan türleri, kral mezarları, alabildiğine sessizlik...
Ortamın tadını çıkarırken Kaunos Kral Mezarları’nın büyüleyici görüntüsüne kendimi kaptırdığımı fark ediyorum. Bu mezarların neden böylesi dik kayaların orta yerine yapıldığını düşünüyorum. Bu sorunun yanıtı, Likyalıların yaşam biçiminde saklı. Likyalılara göre ölen insanın ruhu başka bir canlıya, özellikle de kuşa dönüşür, uçar gidermiş. Bu inanç nedeniyle Likyalılar ölülerini yüksek kaya duvarlarına oydukları kovuklara yerleştirmişler. Aslında antik haritalara göre Dalyan, Karya Uygarlığı’nın sınırları içerisinde bulunuyor. Ama biz mavi yolculuğun öncülerinden yazar Azra Erhat’a itimat edip burayı Likya olarak nitelendirelim derim. Bu konuyla ilgili şöyle diyor Erhat: “Eski kaynaklar sınırları göstermiş. Ama Likya tipi kaya mezarları gerçeği ele veriyor. Özgün bir anıt olan Kaunos nedeniyle biz burayı Likya sayarız.” Ona hak vermemek zor!..

Kanunos’ta antik ve hüzünlü bir aşk hikayesi

Kaunos’un gizemli cazibesi kulaklarıma mitolojik öyküler fısıldıyor. Bunların belki de en bilineni ise hüzünlü bir aşk hikâyesi. Antik Milet şehrinin efsanevi Kralı Kaunos, ikiz kardeşi Byblis ile yaşadığı aşk yüzünden ülkesinden kovulunca Dalyan’a sığınmış. Burada kendi adıyla anılan küçük şehri kuran Kaunos, Byblis intihar edince derin bir kedere tutulmuş. Kendisini şehrinin güzelliğine adayan kral, bir daha iflah olmamış ama adını yaşatacak Kaunos kenti giderek gelişmiş. Liman ticaretiyle zenginleşen şehir, tuz, incir ve zeytinyağı üretimiyle ünlenmiş. Şahin Kaptan’ın uyarısıyla Dalyan kanalındaki motorumuz yeniden hızlanıyor. Birkaç mil ileride gölcükler ve bataklıklar arkada kalıyor.

Bir ucu göl bir ucu deniz: Dalyan

Şahin Kaptan, bana bir sürprizi olduğunu söylüyor. Hemen karşımızdaki ince uzun sandalda öylece salınan seyyar bir lokantaya yanaşıyoruz. Dalyanlı bir aile, sandal üzerindeki ızgarada pavurya pişiriyor. Tazecik mavi pavuryalarımız az sonra özel kıracaklar eşliğinde servis ediliyor. Yanında da buz gibi koruk suyu sipariş etmeyi ihmal etmiyorum.

Şahin Kaptan, çok yakınımızdan geçen iri bir caretta caretta deniz kaplumbağasını işaret ederken “En az yüz kilo var bu!” diye de ekliyor. Tıpkı ceviz kırar gibi kabuklarını ayıklayarak yediğimiz pavuryalar gerçekten çok lezzetli. Bu harika öğle yemeğinden sonra aileye veda edip Akdeniz’e doğru motorumuzun pat pat seslerini yükseltiyoruz.

İztuzu’nda şimdilik sular duruldu 

Dalyan Belediyesi tarafından işletilen İztuzu için 2014’te ihale açıldı. DALÇEV isimli firma, 2015’in ilk günlerinde 8 milyon TL’ye ihaleyi aldı. Çevreciler, İztuzu Plajı’nın özelleştirilmesinin cinayet olacağını belirterek direniş başlattı. Tepkilerin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MUSKÜ) ile 23 Mayıs 2015 tarihinde üç yıllık protokol imzaladı. Deniz kaplumbağalarının yuvalama, rehabilitasyon, izleme ve korunmasına yönelik çalışmalar yapılması amacıyla İztuzu rektörlüğe tahsis edildi. Ancak DALÇEV A.Ş. plajı işletme yetkisinin kendilerinde olduğu iddiasıyla 25 kişilik bir ekiple plaja girdi. Mahkeme kararı gerekçe gösterilerek DALÇEV an itibariyle İztuzu Plajı’ndan tahliye edildi. Dalyan Times Gazetesi Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Naldöken, 2014’te Avrupa’nın en iyi beş plajından biri seçilen İztuzu kumsalının şu anda üniversite tarafından işletildiğini söylüyor. Ayrıca şu an plaja giriş ücretisiz. Şezong ve şemsiye kiralama 5 TL. Plaj üzerinde, iki uçta olmak üzere iki büfe hizmet veriyor. Bu büfelerde yiyecek ve içecek satışı yapılıyor. Fiyatlar makul. Yani geçen yıllarla aynı standartlar var. Soyunma kabinleri de ücretsiz. İztuzu’nda yaşayan kaplumbağaları korumak için geleneksel uygulamaysa devam ediyor. Akşam 20.00 ile sabah 08.00 arasında plaja giriş yasağı uygulanıyor.

False