GeriSeyahat Bir baÅŸka Karadeniz
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bir baÅŸka Karadeniz

Bir baÅŸka Karadeniz

DoÄŸu Karadeniz emek istiyor, sabır bekliyor. DaÄŸları aÅŸmak, kavuÅŸmak için geceyi gündüze katmak, yaşına bakmadan kilometrelerce yürümek, bel sızısına aldırmadan yüklenmek, tarlaları ayılarla paylaÅŸmak gerekiyor. Hızına ayak uydurulmaz Çoruh Nehri’nin bir yakasından diÄŸerine derme çatma, ahÅŸap, asma köprüler, yük ya da insan taşımak için teleferikler uzanıyor. Kolaya kaçmanın imkansız olduÄŸu topraklar bunlar.Artvin’den belli deÄŸil mi? Kent merkezine ulaÅŸmak için, üç kilometre boyunca, hiç bitmeyecekmiÅŸ gibi zikzak çizen, keskin virajlı bir yoldan yukarı tırmanmak gerekiyor. Artvin, bir baÅŸka Karadeniz. Akıl almaz sürprizlerle dolu bir coÄŸrafyası var; çıplak sarp kayalıklar bir anda ücra köylerdeki ortaçağın görkemli Gürcü kiliselerine, derin, ürpertici kanyonlar aÄŸaçların meyvelerini taşıyamadığı cennet bahçelerine, yemyeÅŸil yaylalar sapsarı bozkırlara dönüşebiliyor. Genelde yolculuklarda yolun sonunda bir ödül varsa, burada bir baÅŸka ödül de yolun ta kendisi....Akıl almaz sürprizler ARTVÄ°N Artvin, bir baÅŸka Karadeniz. Sadece doÄŸasıyla deÄŸil, tarihi ve sosyal yapısıyla da kendine özgü farklı bir bölge gibi. Akıl almaz sürprizlerle dolu bir coÄŸrafyası var; çıplak sarp kayalıklar bir anda ücra köylerdeki ortaçağın görkemli Gürcü kiliselerine, derin, ürpertici kanyonlar aÄŸaçların meyvelerini taşıyamadığı cennet bahçelerine, yemyeÅŸil yaylalar sapsarı bozkırlara dönüşebiliyor. Genelde yolculuklarda yolun sonunda bir ödül varsa, burada bir baÅŸka ödül de yolun ta kendisi. Çünkü DoÄŸu Karadeniz’in en bakir köşeleri, en baÅŸdöndürücü manzaraları, en yontulmamış yaÅŸamları burada. O yüzden çekilen tüm zorluklara deÄŸiyor. Virajlar bol ve yollar ham. Ulaşım zor ve yavaÅŸ. Anayolların dışında, kilometre bilgileri çok az ÅŸey ifade ediyor. Konaklama mütevazı ancak iletiÅŸim bir o kadar sıcak ve gerçek. Hele Karadeniz’in ahÅŸap evlerinden birinde kalıp, insanlarını tanıma ve yöresel yemeklerini tatma ÅŸansını yakalamışsanız, muhtemelen bu bölgeyi bir kez ziyaretle yetinmeyeceksiniz. Bu bölgedeki gezilerin iyi planlanması gerekiyor. Üç gün aceleye getirmek olur. Bir haftada bile yetiÅŸemediÄŸiniz yerler olacaktır. Çoruh Nehri’nden 500 metre yüksekte, dik bir yamaç üzerine kurulu Artvin’in (Livane) bulunduÄŸu daÄŸlık araziye yayılan kale, manastır ve kiliselerin çoÄŸu 9. ve 10. yüzyıllara ait. Etkili bir Gürcü yönetimi ancak 9. yüzyılın baÅŸlarında, BagratoÄŸulları sülalesiyle birlikte var olabiliyor. Gürcü beyleri, Klarceti (Ardanuç ve Ardahan) ve Tao (Yusufeli ve Oltu) ülkelerine hakim oluyorlar. OrtaçaÄŸda Artvin, Pontos Krallığı’nın hakimiyetinde. Fatih Sultan Mehmed’in fethiyle birlikte 300 yıl Osmanlılar’da kalıyor ancak 1878 Osmanlı- Rus Savaşı’nın ardından, Çarlık Rusyası’nın oluyor. Bu tarihten sonra Batum ile birlikte Osmanlılarla Ruslar arasında birkaç kez daha el deÄŸiÅŸtiriyor. Rus iÅŸgalinin sürdüğü yıllarda Batum bir ölçüde doÄŸal liman olması nedeniyle Artvin’e göre çok daha önemli bir kent. Artvin’de, Rus, Gürcü, Türk ve Ermeniler için evler yapılıyor. Batum Rusya’ya kaldığında, Artvin limanını kaybettiÄŸinden ekonomik bir çöküş yaşıyor. KaydadeÄŸer bir nüfus kentten göç ediyor. Bugün Artvin’in dışında 1.5 milyon Artvinli yaşıyor. Kaçkar turları ve rafting üssü YUSUFELÄ°Bölge turizminin merkezi. Son 25 yıldır baraj yapımı ihtimali nedeniyle fazlasıyla göç verdi. Yatırım yapılmıyor. Sulak, bereketli toprakta, ahÅŸap evlerin bahçelerinde, muz hariç, incir, üzüm, kızılcık, nar neredeyse bütün ürünler yetiÅŸiyor. Ä°spir’e doÄŸru pirinç tarlaları var. Kasabada dolaÅŸan, alışveriÅŸ yapan çoÄŸu Ä°srailli, sırt çantalı genç turist, akıl almaz fiyatlara, ekonomik bir tatil planlayıp burada gerçekleÅŸtiriyorlar. Barhal ve Trans Kaçkar turları ile Çoruh Nehri’nde rafting için Yusufeli, ideal bir üs. Artvin’den güneybatıya Erzurum’a devam eden yol, Çoruh Nehri kenarından, 105 kilometre boyunca, muhteÅŸem bir boÄŸazın içinden geçerek, Yusufeli’ne varır. Sarı- kırmızı çıplak kayalıklarla nehrin kenarından fışkıran yeÅŸil, çarpıcı bir tezat. Artvin’in bu en uzak ilçesi, Karadeniz’i geride bırakıp, iklimi ve coÄŸrafyasıyla DoÄŸu Anadolu’nun kapısına dayandığınızın da habercisidir. Erzurum’un kuzeyindeki 3239 metre yükseklikteki Mescit Dağı’ndan doÄŸup Artvin’i ikiye bölerek Batum’dan Karadeniz’e dökülen 368 kilometre uzunluÄŸundaki Çoruh, dünyanın en hızlı akan üç nehrinden biri kabul ediliyor. Çoruh Nehri’nin Yusufeli ile Ä°spir arasındaki bölümü ise, Türkiye’nin en iyi rafting parkurlarından Çoruh Nehri ile Barhal Çayı’nın birleÅŸtiÄŸi vadinin içine kurulu Yusufeli’nin kuzeybatısında, 3937 metre rakımda, Türkiye’nin dördüncü en yüksek zirvesi olan Kaçkar DaÄŸları var. Rize- Ä°spir yolundan Hopa- Artvin karayoluna kadar uzanan Kaçkar DaÄŸları, uluslararası çevre kuruluÅŸları tarafından dünyanın koruma öncelikli 200 bölgesinden biri olarak kabul ediliyor. 550’si endemik olmak üzere, yaklaşık 2300 bitki çeÅŸidi, 230’dan fazla kuÅŸ türü, buzulları, krater gölleri ve saflığını koruyan doÄŸal yaÅŸamıyla, Türkiye’nin en çok sürpriz vaadeden trekking rotası. Yusufeli’nin bir baÅŸka turistik cazibesi de bakir bir doÄŸanın içine yayılmış, 9. yüzyıla ait Gürcü kiliseleri. Çoruh Vadisi’nin eski halkı Gürcüler’e hükmeden Ermeni derebeyi ailelerden BagratoÄŸulları, bu bölgede manastırlar ve anıtsal kiliseler yaptırmışlar. Yolları ne kadar sapa olsa da bunlar gerçekten görmeye deÄŸer. En yakın olanı, eski ismi Tekkale, yeni ismi Dörtkilise olan köyde. Yusufeli içinden tabelayla iÅŸaretlenmiÅŸ Ä°spir yoluna sapıp 6.5 kilometre gittikten sonra varılan köyden, Cemil’s Pansiyon’dan saÄŸa doÄŸru, dere boyunca devam eden, ceviz ve kiraz aÄŸaçlarıyla çevrili toprak yol, yedi kilometre sonra Dörtkilise’ye varır. Kilise 10. yüzyıldan kalma, katedrali andırıyor.Kilisenin bir benzeri de, bin metre yükseklikte bir daÄŸ köyü olan Altıparmak’ta (Barhal). Merkezde, Barhal Kilisesi tabelası var. Dar ve virajlı ancak karşınıza olaÄŸanüstü manzaraların çıktığı 32 kilometrelik yolun, 20. kilometresinden itibaren toprak yol baÅŸlıyor. Barhal suyunu izleyen yol, kayalardan fışkıran çaÄŸlayanlardan, ormanlardan, bahçeli ahÅŸap evlerden, alabalık çiftliklerinden geçerek, ücra ama doÄŸasıyla övünmekte hiç de haksız sayılmayan köye varıyor. Toplam yolculuk, yaklaşık 1.5 saat. Kilise, 16. yüzyıldan sonra camiye çevrilmiÅŸ ancak kışları soÄŸuk olduÄŸundan bir süredir kullanılmıyor. Avrupa Gotik mimarisinin esinlendiÄŸi, Gürcü ve Ermeni ustaların tarzını en iyi kilisenin içine girerek anlamak mümkün. Kapalıysa, yandaki Karahan Pansiyon’dan Mehmet Bey’e baÅŸvurabilirsiniz.Barhal’dan 21 kilometre mesafede, 1.5 saatlik bir yolculuÄŸun daha ardından, 2000 metredeki Yaylalar köyüne (Hevek) varılıyor. Buraya üç kilometre mesafedeki ve 2200 metre yükseklikteki Olgunlar (Meretet) mahallesi, dolmuÅŸların son durağı ve Kaçkar DaÄŸları’na yapılacak trekking turları için en yüksek noktadaki patika baÅŸlangıcı.‘’İşhan’ın nakışı, Parhal’ın bakışı, Öşvank’ın oturuÅŸu’’, yöresel bir deyiÅŸ. Gürcü kiliselerin içinde en iyi durumda olanlarından biri, Ä°ÅŸhan Kilisesi. Yusufeli’den önce Erzurum yönüne, 18. kilometrede de Ardahan’a doÄŸru sapılır. 24. kilometrede solda kilisenin tabelası var. Altı kilometrelik stabilize, dar ve virajlı yol uzun sürüyor. Yüzlerce metre derinliÄŸindeki çöle benzeyen, Olur Vadisi’nin içinden geçiliyor. Oysa varılan yer; cevizlerin, üzümlerin, eriklerin, kırmızı elmaların yetiÅŸtiÄŸi küçük bir vaha. Bu bereketin içinden sivrilen kırmızı- beyaz kubbeli, kesme taÅŸ kilise, 1000 yıllık. İçinde bulunduÄŸu coÄŸrafyayla birlikte, kilisenin en etkileyici görüntüsü minareden. Buranın köylüsü Ä°sa Ä°stanbullu’nun cami avlusundan ikram ettiÄŸi üzümler harika. Ä°sviçre Alpleri’nden güzel ÅžAVÅžATÅžavÅŸat’tan doÄŸuya Ardahan’a giden yol, yer yer Ä°sviçre Alpleri’nden daha olaÄŸanüstü görüntülere sahne oluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki kahvelerde, duvarlara yapıştırılan Ä°sviçre çayırlarının posterlerini çıkarıp, ÅžavÅŸat fotoÄŸraflarını koymanın zamanı geldi de geçti bile. Bu pastoral görüntülerin arasında, dört kilometre doÄŸuda, Yavuzköy’ün yemyeÅŸil çayırları ve 14 kilometre mesafede Sahara Dağı Milli Parkı içindeki Kocabey Kışlası var. Metal çatılı ahÅŸap evlerin arasına çirkin binalar yapılıyordu, durduruldu. Yayla, Artvin ve Ardahan sınırında, hemen 2640 metrede Çam Geçidi’nin altında. Ardahan buradan 45 dakika. Ä°ki il arasında olabilecek en kötü yol. 2600 rakımda kar tamamıyla yolu kapatıyor. Burada DoÄŸu Karadeniz manzaraları bıçak gibi kesiliyor, bozkıra dönüyor. Eskiden iki halk arasında takas yapılırmış. Karadenizliler odun yakıyor, öbür taraf tezek. Ardahan’dan itibaren ahÅŸap evlerin aksine taÅŸ evler baÅŸlıyor. ÅžavÅŸat’ta artık kimse ahÅŸap ev yapmıyor. ÅžavÅŸat (Gürcüce ÅžavÅŸeti), Artvin’e 71 kilometre mesafede. Kasabanın hiçbir cezbedici yanı yok. Kayıtlı nüfus köyleriyle birlikte, 180 bin, yaÅŸayansa 26 bin. Okuma yazma oranı yüksek. Göç, burada da bir ıstırap. Sanayi yok, istenmiyor da. Yazar Fakir Baykurt, 1957- 59 yılları arasında burada öğretmenlik yaparken, efkarlandığında bugün Efkar Tepesi olarak bilinen tepeye çıkarmış. Burada doÄŸa, her ÅŸeye bedel. ÅžavÅŸat’tan 25 kilometrelik stabilize bir yolla, bir saatte varılan Karagöl, Trabzon yakınlarındaki meÅŸhur Uzungöl’den çok daha bakir. Gölde kırmızı balıklar ve sazanlar var. Gölün güzelliÄŸinden çok, yoldaki manzaralar görmeye deÄŸer. 100 yıllık ahÅŸap evlerde yaÅŸamın sürdüğü MeÅŸeliköy ve Veliköy’den geçiliyor. 10. yüzyıla ait Tbeti Kilisesi’ni görmek için, ÅžavÅŸat çıkışındaki Satlel Kalesi’nin yanındaki Karagöl tabelasından sapıp 10 kilometre sonra, Cevizli (Tbeti) için bir dört kilometre daha toprak yol katetmek gerekiyor. Gürcü kilisesi, köyün güzel ahÅŸap evlerinin hemen yanında. Tbeti, Gürcüce ‘’ılıca’’ anlamına geliyor. 1940’larda gezici başöğretmen köylülerden ot toplayıp kiliseyi yakmış. Freskler böyle tahrip olmuÅŸ. Sonra defineciler zarar vermiÅŸler. Buna raÄŸmen pencereleri hálá dikkat çekici. Ortaçağın büyük ÅŸairi Åžota Rustavelli, bir süre Tbeti manastırında eÄŸitim görmüş, kraliçe Tamara’nın hizmetindeyken, onu umutsuz bir aÅŸkla sevmiÅŸ ve reddedilince de hayatının sonuna kadar Kudüs’te bir manastıra kapanmış.Bir zamanlar baÅŸkentti ARDANUÇArtvin’in doÄŸusundaki vadilerin Yusufeli civarındakilerden aÅŸağı kalır yanı yok. Bir zamanlar Klarceti Gürcistanı’nın baÅŸkenti olan Ardanuç’a giden görkemli Köprüler Çayı boÄŸazından geçerken, ürpermemek elde deÄŸil. Yüksek duvarlı kanyonu, ortaçağın en güçlü kalelerinden Ferhatlı Kalesi koruyor. Çoruh Vadisi’nde böyle otuzun üzerinde kale olduÄŸu söyleniyor. Artvin- Erzurum yolunun 29. kilometresinden sonraki sapaktan sapınca beÅŸ kilometre mesafede Ferhatlı Kalesi var. Kalenin en iyi görüntüsü aÅŸağıdan, yol üzerinden. Ancak yine de kaleye çıkmak isterseniz, ilerideki dar patikadan, 1.5 kilometre uygun bir araçla gitmek ya da yürümek gerekiyor. Kaya Amca’nın baÄŸlarının arasından geçerek, kaleye çıkabilir, aÅŸağıdaki dehÅŸet verici boÄŸaza yüksekten bakabilirsiniz. Dönüşte size üzüm ikram edilecektir. Sapaktan 10 kilometre mesafedeki Cehennem Deresi Kanyonu’nun Amerika’nın Colorado kentindekinden sonra, dünyanın en büyük ikinci kanyonu olduÄŸu söyleniyor. Sarı tabeladan girip, dar oyuktan içeriye ilerleniliyor. Akarsuların volkanik kayaları oymasıyla oluÅŸan, duvarları 100- 150 metre yükseklikteki kanyon, kıvrım kıvrım, ıssız ve haÅŸmetli bir ÅŸekilde devam ediyor. Sapaktan 12 kilometre sonra, Ardanuç’un tek giriÅŸinde, düz bir tepede bir pasta gibi duran, 810’lardan 1000’li yıllara kadar BagratoÄŸulları’nın yaÅŸadığı Gevhernik (Ardanuç) Kalesi var. Daha sonraları Ahıska beylerinin eline geçen kale, 1548’de Osmanlılar tarafından fethediliyor. Kaleye çıkmak için, Ardanuç merkeze varmadan hemen önce, iki kilometrelik toprak bir yoldan köylerin bulunduÄŸu yere araçla çıkmak, oradan da yürümek gerekiyor.Romantik kırsal yaÅŸam filmlerine set olabilir MACAHELKaradeniz’in, belki de Türkiye’nin en el deÄŸmemiÅŸ köşelerinden. Gerçek anlamda, daÄŸbaşı... Yol boyunca kesintisiz süren, baÅŸdöndürücü manzaralara raÄŸmen, varınca yeri öpmeyi aklınızdan geçiriyorsunuz. Yaklaşık iki saat süren 50 kilometrelik yol, gökyüzünde süzülen kartalla aşık atabileceÄŸiniz yüksekliklerden, balta girmemiÅŸ ormanlardan, doÄŸal hayatın doludizgin varolduÄŸu arazilerden geçiyor. YavaÅŸ yavaÅŸ, Macahel adı, hafızanıza biraz daha kazınıyor. Sonra, yolda, bir taraftan hayvanlarına çobanlık yaparken bir taraftan da çorap ören kadınlara rastlıyorsunuz. Ä°nsan yüzü görmeye baÅŸladığınızda, doÄŸa da romantik kırsal yaÅŸam filmlerine set olacak denli sakin ve masum bir çehreye bürünüyor. Macahel- Camili Havzası, altısı Türkiye, 12’si Gürcistan sınırlarında, 18 köyden oluÅŸuyor. 1921’de sınırlar belirlendikten sonra, bazı köyler Gürcistan, bazılarıysa Türkiye tarafında kalmıştı. Bugün hálá iki tarafta da akrabaları olanlar var. Altı köyün en büyüğü, tam Gürcistan sınırı üzerindeki, 400 rakımdaki, merkez Camili. Artvinliler, ‘‘Macahelliler doÄŸuÅŸtan lise mezunudur’’ diyor. Bugün havzada 350 aile yaşıyor. Nüfusun yüzde 99’u Gürcü. Halk, ihtiyaçları ve resmi iÅŸler için düzenli minibüs seferlerinin olduÄŸu Borçka’ya gidip geliyor. Macahel’e ancak 1850 metre yükseklikteki Macahel Geçidi’nden geçerek ulaşıldığından, kışın yolun uzun süre ulaşıma kapandığı oluyor. Acil durumlarda, Batum’a geçip, tekrar Sarp kapısından Türkiye’deki hastaneye ulaÅŸmak gerekiyor. Havza bakirliÄŸi ve Türkiye’nin ekolojik olarak dört önemli bölgesinden biri olması nedeniyle, son birkaç yıldır ciddi anlamda bilimsel araÅŸtırmaların odak noktası. Dünya Bankası’nın korunması için Çevre ve Orman Bakanlığı’na kaynak aktardığı, dünya mirasına bırakılması için üzerinde çalışmalar yapılan dört örnek alandan biri. Ayrıca Avrupa çapında 200 bölgenin içinde. DoÄŸu Karadeniz’in yaÅŸlı, doÄŸal ormanları (yaÄŸmur ormanları), ender el deÄŸmemiÅŸ alanlardan biri. DoÄŸal ve yabani kaldığından, olaÄŸanüstü bir biyolojik çeÅŸitliliÄŸe sahip. Yaklaşık üçü endemik olmak üzere 356 bitki, üç endemik böcek var. Ayrıca, vadinin bir tarafının siyasi bir tarafının doÄŸal sınır olarak kalması nedeniyle, dünyanın üç önemli arı ırkından biri olan Saf Kafkas Arısı burada saflığını koruyabilmiÅŸ. BioTema Vakfı bünyesindeki kırsal kalkınma projesi kapsamında, Saf Kafkas Ana Arısı üretimi yapılıyor ve satılıyor. Macahel, turizme çok yavaÅŸ açılıyor. Ancak trekking tutkunlarının ve doÄŸa meraklılarının ilgi duyabileceÄŸi bir bölge. Anıtsal aÄŸaçlar, bozulmamış ahÅŸap mimari, ÅŸelaleler, buzul gölleri, rengarenk, asırlık, ahÅŸap oyma camiler var. Ayrıca, Karagöl, Borçka- Camili yolunun 20. kilometresinden saÄŸa dönen altı kilometrelik toprak yolun sonunda. Güzelim ahÅŸap evler, yavaÅŸ yavaÅŸ, Gürcü yemeklerinin piÅŸtiÄŸi sakin, sıcak pansiyonlara dönüşüyor. Bölgeyi avucunun içi gibi bilen Hasan Yavuz’un hayali kaydadeÄŸer; ‘’İsviçre köylüsü gibi, kendi başına ekol olan bir havza yaratmak istiyoruz’’ diyor. Bu arada, Macahel’in muhteÅŸem bir çoksesli Gürcü YaÅŸlılar Korosu var. Rehberlik: TEMA Konukevi’nin (0466 485 24 04) asıl amacı araÅŸtırmacıları ağırlamak ancak yer olduÄŸunda turistlere de konaklama, yemek ve rehberlik hizmeti verebiliyor. Hasan Yavuz (0532 760 22 09- 0466 485 20 14), bölgeyi en çok sahiplenenlerden. KAÇINArtvin civarına üç günden az zaman ayırmakÅžavÅŸat- Ardahan yolunu kışın geçmekYusufeli’nde rafting ya da trekking yapmak için deneyimin ÅŸart olduÄŸunu sanmakYAKALAYINKafkasör Kültür, Sanat ve Turizm Festivali’nde Artvin’de olmakKilometrelerce yürüyen yöre halkını aracınıza almakAtabarı seyretmek ve dansa katılmakÅžavÅŸat’ın Arsiyan Yaylası’nda göllere yürümekÂ
False