GeriSeyahat Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Uzak gibi görünen ama hemen yanıbaşımızdaki yurtdışı, Kuzey Makedonya… Yurtdışı derken de insanın sesi titriyor. Nasıl titremesin ki! Zira her köşe başında Osmanlı’nın izlerini taşıyan Kuzey Makedonya’da Eski Çarşı’yı gezerken yanınızdan Türkçe konuşarak geçen insanları duyabilirsiniz, acıktığınızda Türk yemekleri yiyebilirsiniz. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ten Büyük İskender’e tarihteki en büyük komutanların izlerini taşıyor. Küçük bir ülkeden bahsediyoruz ama konu antik miras, kutsal tarih, doğal güzellik olunca durum çok başka...

Kuzey Makedonya, İstanbul’dan 1 saat 15 dakika uçuş mesafesinde, vizesiz gidilebilen, 3-4 günde tamamını gezebileceğiniz bir Avrupa ülkesi. Sadece havayolu değil, karayoluyla ulaşmak mümkün. Fakat karayoluyla gidişlerde Bulgaristan veya Yunanistan’dan geçileceği için vizeye ihtiyacınız olacak, unutmayın. Ülkenin nüfusu 2 milyon, yüzölçümü de 25.713 kilometrekare, yani yaklaşık Ankara kadar. Çok kültürlü bir topluma sahip Kuzey Makedonya’da birçok etnik grup yaşıyor. Nüfusun neredeyse üçte ikisi Ortodoks Hıristiyanlar, üçte biri Müslüman. Resmi dil Makedonca ama şu dillerden birini biliyorsanız da Makedonya’yı rahatça gezebilirsiniz: Arnavutça, Sırpça, Ulahça, Boşnakça, Romanca ve Türkçe.

Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Aziz Ohrili Klement Kilisesi

İnsandan fazla heykel var

Kuzey Makedonya’nın yüzde 65’i Makedon, yüzde 25’i Arnavut, yüzde 4’ü Türk. “Geri kalanı nedir peki” diye sorarsanız da halk arasında bununla ilgili bir espri var: “Geri kalanı da heykel.” Özellikle başkent Üsküp’teki heykellerden bahsediliyor. Kaç adet olduğu tam olarak bilinmiyor ama bir söyleme göre; şehirde yaşayan insan sayısından fazla. Heykellerin en büyüğü dünya tarihine yön vermiş Büyük İskender’e ait. MÖ 356 yılında Makedonya’da doğan Büyük İskender, Makedonların da gururu. Dolayısıyla insanların, sokakların, binaların ve havalimanı gibi birçok önemli yerin adı hep İskender.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Zafer Kapısı

Yugoslavya’dan ayrılıp 1991’de bağımsızlığına kavuşan Kuzey Makedonya henüz gencecik bir ülke ama turizm konusunda oldukça iyi bir seviyede. Gezimize önce Üsküp’le başlayalım... Şehrin tam ortasından geçen Vardar Nehri, Üsküp’ü adeta ikiye bölüyor. Bir tarafı eski, diğer tarafı yeni Üsküp olarak biliniyor. Eski Üsküp’te emin olun kendinizi hiç yabancı hissetmeyeceksiniz. Osmanlı’dan kalma tarihi Taş Köprü’yü geçince; sizi direkt Eminönü’ne ışınlayacak Eski Çarşı’ya ulaşabilirsiniz. Kendinizi bir anda Türk bayraklarıyla donatılmış restoran ve mağazaların ortasında bulabilirsiniz. Osmanlı döneminden Davut Paşa Hamamı; Kapan, Kurşunlu ve Sulu Han gibi tarihi yapılar size çok tanıdık gelecek. Sultan Murat, Yahya Paşa, İshak Bey ve Mustafa Paşa camileri de hemen oracıkta. Avrupa’da olup da ezan sesi duyabileceğiniz nadir yerlerden biri olan Kuzey Makedonya’da, yaklaşık 950 kilisenin çan seslerini de duyabilirsiniz. Kiliselerin en büyüğü, muazzam ikonalara ve fresklere sahip Aziz Ohrili Klement Kilisesi.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Rahibe Teresa Anıt Evi

Üsküp Kalesi’nin etrafında atacağınız turunuza Arkeoloji, Holokost ve Makedonya müzelerini de ekleyerek Vardar’ın karşı kıyısına, yeni yerleşim tarafına geçebilirsiniz. Burada sizi ilk önce şehrin kalbi konumundaki Makedonya Meydanı karşılayacak. Şehrin modernize edilmiş Avrupalı tarafını keşfederken Makedonya Takı, bir diğer adıyla ‘Zafer Kapısı’ hemen dikkatinizi çekecek. Ardından kısa bir yürüyüşle, Nobel Barış Ödülü sahibi Rahibe Teresa’nın anıt evine geçebilirsiniz. Gerçek adıyla Agnes Gonxha Bojaxhiu yani Agnes Gonca Boyacı, 1910 Üsküp doğumlu. Tüm hayatını yardımseverliğe adayan Azize Rahibe Teresa’nın kişisel eşyasını bu anıt evde görebilirsiniz.

Üsküp’teki yapılar yorduysa şehrin hemen arka bahçesindeki Matka Kanyonu otomobille 30 dakikalık sürüş mesafesinde. Dik kayalar arasında kano yapmak, yeşillikler içinde gezmek ve bol oksijenli bir ortamda konaklamak için harika bir yer. Dünyanın en derin sualtı mağaralarından biri olan Vrelo Mağarası ve suyun hemen kenarındaki 1300’lü yıllardan kalma manastırlar da mutlaka görülmeli. Matka Kanyonu’ndan aracınızla devam ederek ülkenin en büyük üçüncü şehri Tetovo’ya (Kalkandelen) ulaşabilirsiniz. Pastel renklerle bezeli dış cephesi sebebiyle halk arasında ‘Boyalı Cami’ diye de bilinen, Kuzey Makedonya’nın zarafet sembolü Alaca Cami’yi hemen karşınızda görebilirsiniz. Sırada UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Ohri şehri ve Ohri Gölü var.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Makedonya Meydanı

Bizdeki Kapadokya, Pamukkale neyse burası da Kuzey Makedonya’nın aynı şekilde kartpostal yüzü. Ülkenin sekizinci büyük şehri ama en çok turist ağırlayan yerlerinin başında geliyor. Bu kadar ilgi çekici olmasının başlıca sebebi güzel plajları. Ayrıca suyu içilebilir berraklıkta, çevresindeki onlarca flora ve faunaya hayat veren Ohri Gölü de başlı başına bir cazibe merkezi. Buraya “Balkanların Kudüs’ü” de deniyor çünkü zamanında yılın her günü farklı kilisede ibadet etme olanağı tanıyan 365 adet kilise, manastır ve dini mekâna ev sahipliği yapıyordu. Günümüzde 40 kadarı ayakta kalmış. En ünlülerinden bazıları: Aziz Yuhanna Kilisesi (St. Jovan Kaneo), Aziz Panteleimon, Aziz Ohrili Klement Kilisesi ve Sveti Naum Manastırı. Bunların yanında Ohri’de, Osmanlı’dan kalma camileri ve Safranbolu benzeri evleri görebilirsiniz. Gölden çıkarılan ‘belvica’ denen özel balıktan tadabilirsiniz. Su Müzesi’ni (Bay of Bones) gezebilir, şehri Çar Samuel Kalesi’nden panoramik seyredebilirsiniz.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Büyük İskender Heykeli

Ata’nın en sevdiği şarkılar

Ohri’de deniz havası aldıktan sonra, bizler için anlamı çok büyük Bitola’da yani Türkçe adıyla Manastır’da sıra. “Manastır’ın ortasında var bir havuz, canım havuz, bu yurdun kızları hepsi de yavuz, biz çalar oynarız...” türküsünü Atatürk’ün çok sevdiği bilinir. Tıpkı ‘Vardar Ovası’ gibi. ‘Vardar Ovası’nın hikâyesi Üsküp kuşatması sırasında doğuyor ama bahsettiğimiz ‘Manastır’ türküsünün ilham yeri işte tam da burası. Manastır, 1382’den 1912’ye dek Osmanlı devletinin önemli şehirlerinden biri. Günümüzde de Kuzey Makedonya’nın ikinci büyük şehri. Pek çok Avrupa ülkesinin konsoloslukları Manastır’da olduğundan ‘Konsoloslar Şehri’ olarak da biliniyor. Shirok Sokak şehrin en albenili yerlerinden. Sokak boyunca güzel kafe ve restoranlar bulmak mümkün ama bizleri buraya getiren asıl sebep, Mustafa Kemal Atatürk’ün okuduğu okullardan Manastır Askeri İdadisi’ni ziyaret etmek.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Manastır Askeri İdadisi

1983’te Manastır Kültür Müzesi haline dönüştürülen bu özel yerin ikinci katındaki bölümde Mustafa Kemal Atatürk’ün kişisel eşyaları, fotoğrafları ve yazdığı kitaplar sergileniyor. Atatürk’ün üç yılını (1896-1899) geçirdiği bu okul, belki de vatan toprakları dışında en çok maneviyat hissedeceğiniz yerlerden biri.
Bir adım ötedeki çok tanıdık Avrupa

Alaca Camii

Manastır’dan ayrılmadan önce Büyük İskender’in babası 2. Filip’in kurduğu en ünlü Makedon antik şehri Heraclea’yı ziyaret listenize ekleyebilirsiniz. Kuzey Makedonya’nın kendi küçük ama konu antik güzellik, kutsal tarih, doğal zenginlik olunca durum bambaşka. Bu aralar bir Avrupa seyahati yapmayı düşünüyorsanız bir adım ötemizdeki Kuzey Maked

False