GeriSeyahat Avrupa’da gördüğüm en etkileyici ortaçağ kasabasıydı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Avrupa’da gördüğüm en etkileyici ortaçağ kasabasıydı

Avrupa’da gördüğüm en etkileyici ortaçağ kasabasıydı

İstanbullu İhsan Mursaloğlu (54), sinemanın yanı sıra fotoğrafçılık ve Küba müziğine ilgi duyuyor. Türkiye’de pek çok şehri, dünyada pek çok ülkeyi gezdi. “Dinan’a yolculuk zaman makinesine binmek gibiydi” diyor.

Ne sıklıkla seyahat ediyorsunuz?

- Fotoğraf çekmek için geziyorum. Egzotik ülkeler, fotojenik mekânlar önceliğimde. Gittiğim ülkede ilk günler bir kare bile fotoğraf çekmeden sadece gezinir, çevreyi tanımaya çalışırım. Amacım, ortama alışmak ve iyice içime sindirmektir. Bir yerin ruhunu iyi özümserseniz, çekeceğiniz fotoğraflar çok daha başarılı olur. Aynı zamanda halkla kuracağınız ilişkiler, özellikle insan portrelerinde çok daha etkili olmanızı sağlar.

 

Nerelere seyahat ettiniz?

- Türkiye’nin hemen hemen her bölgesini gördüm. Özellikle Karadeniz’i gezdim. Dünyada ise Avustralya ve Okyanusya dışındaki bütün kıtalara gittim. Gençliğimi geçirdiğim ve her yerini iyi tanıdığım İtalya’nın yanı sıra Avrupa’nın neredeyse dörtte üçünü, Asya’nın büyük bir bölümünü gördüm. Özellikle Güneydoğu Asya beni çok etkiler. Kuzey Afrika’da Fas, Tunus ve Mısır’ı dolaştım. Amerika’da ise şu ana kadar ABD, Arjantin ve Brezilya’ya gidebildim. Tutkunu olduğum Küba’yı da unutmadan. Küba ve Endonezya’nın şirin adası Bali, neredeyse parmağımı deklanşörden çekmeden gezdiğim iki yer oldu. İkisi de fotoğrafçılar için birer cennet.

 

Dinan’a gitmeye nasıl karar verdiniz?

- Dinan, ülkenin kuzeyindeki Bretanya bölgesinin en etkileyici yerleşimlerinden. Bölgenin başkenti Rennes’e karayoluyla bir saatlik mesafede. Sahildeki surlarla çevrili ortaçağ korsan kenti Saint Malo’ya da aynı uzaklıkta. Brötonlar, kendilerini Fransız kabul etmeyen, gelenekleriyle ve karakterleriyle farklı bir topluluk. Paris’ten otomobille üç haftada gezerek, 1250 kilometre yol yapıp Dinan’a ulaştım. Aslında tüm gezimin odağında Dinan vardı. Normandiya ve Bretanya bölgesinde izlediğim diğer köy ve kasabalar, bu tarihi merkezin etrafında biçimlendi. Hakkında çok şey duymuştum. Az bile söylemişler. Yapıları, yolları, mimarisiyle Avrupa’da bugüne kadar gördüğüm en etkileyici ortaçağ mekânıydı.

 

HARRY POTTER FİLMİNİN SETİNDESİNİZ SANKİ

Orada yapılacak etkinlikler neler? Gezip görülecek yerlerini anlatır mısınız?

- Dinan, özellikle her yeri yürüme mesafesinde, her köşesi, sokağı tarih kokan, 10 bin nüfuslu bir kasaba. Küçük, her yanından tarih fışkıran kagir binaların arasında zevkle kaybolmak isteyeceksiniz. Peri masallarındaki evleri, parke taşı kaplı sokaklarıyla sanki bir Harry Potter filmi setinde hissedeceksiniz kendinizi. Kasabanın ana meydanı ve onun çevresindeki sokakların yanı sıra, nehir kenarına inen Jarzuel yokuşu hayli dik olmasına karşın tarihi yapılarıyla olağanüstü bir seyirlik. Bu nedenle, bu yokuşun en aşağısındaki restoranlar ve görkemli yelkenlilerle dolu Dinan Limanı’na indiğinizi veya yokuşu tekrar çıktığınızı anlamıyorsunuz bile. Eski merkezin küçük meydanında yan yana iki ünlü restoran var. İkisi de tarihi ve özelikle deniz mahsullerine dayanan mönüleriyle, öğle yemeklerini yiyebileceğiniz yerler. Tarihten biraz boğulup günümüze dönmek isterseniz, iki adımda modern kente çıkabilir, tipik Fransız bulvar kafelerinde oturup geleni geçeni izleyerek zaman geçirebilirsiniz.

 

Konaklama seçenekleri nelerdi, nerede kaldınız?

- Her bütçeye uygun otel, ayrıca butik mekânları var. Kasabanın yeni bölgesinden tarihi merkezine beş dakikada yürünüyor. İsterseniz modern kısımda kalıp tarihi bölgeye buradan uzanabilirsiniz. Tarihi bölgenin butik otellerinde kalırsanız ortaçağ atmosferini yaşarsınız. Kaldığım otel, Jarzuel yokuşundaydı. Mükemmel bir konum ama bu yokuşu her gün inip çıkmayı göze almak kaydıyla. Ancak yokuşun tarihsel dokusu, bu yorgunluğu unutturacak güzellikte.

 

Unutamadığınız, ilginç bir olay yaşadınız mı?

- Normandiya bölgesinin en ücra ve şirin köylerinden Veules Les Roses’de gezinirken küçük bir restoran gördüm. Girip yemekısmarladıktan sonra telefonum çaldı. Türkiye’den arayanlarla konuştum. Konuşmamı tamamladıktan sonra ilerdeki masadan bir çift Türkçe “Afiyet olsun” dedi. Fransa’nın kuş uçmaz, kervan geçmez köyünde bir Türk çiftle tanışmak beni çok şaşırttı, sevindirdi.

 

Gitmek isteyenlere ne önerirsiniz?

- Dinan’la sınırlı kalınmayıp, bir saat uzaklıktaki Saint Malo’ya kadar uzanmak, deniz üzerindeki bu kale içi kenti de görmek gerekir. Burçlardan izlediğim günbatımı bugüne kadar gördüklerimin en görkemlisiydi. Hemen yanı başındaki Saint Servain plajında kumlara uzanıp yorgunluk giderilebilir. Buraya geleceklere 20 dakika mesafedeki, Fransa’nın en taze deniz ürünleriyle ünlü, pitoresk sahil kasabası Cancale’in uygun fiyatlı restoranlarında istridye tatmalarını şiddetle öneririm. Bir saat uzaklıktaki Fransa’nın önemli kültür mirası Mont Saint Michel yarımadası da görülmeli. Buradaki katedral ve etrafındaki küçük şehir, Eyfel Kulesi’nden sonra en çok fotoğrafı çekilen, en önemli yer kabul ediliyor. Bir de bölgedeki med-cezir olayından ötürü denizin gidip gelmesini izlemek, dalgaların çekildiği bir kum denizini görmek istiyorsanız, biraz yorulup merdivenlerle katedrale tırmanmanız gerekecek. Bu görkemli yapının burçlarından baktığınızda karşılaştığınız olağanüstü kumsal manzarası, bütün yorgunluğu alıp götürüyor.
False