GeriSeyahat Şarlanların fıçı atölyesi şarap turlarının uğrak yeri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Şarlanların fıçı atölyesi şarap turlarının uğrak yeri

Şarlanların fıçı atölyesi şarap turlarının uğrak yeri

Bağbozumu turları sona erdi. Büyük şarap firmaları, tadım günlerini bağlardan büyük kentlere taşıdı. Oysa bağcılığın, şarapçılığın gözde bölgelerinden Şarköy ve Mürefte’de bağbozumu coşkusu hep sürüyor. Bayram tatilini değerlendirip çıkacağınız bir gezide Ahmet ve Mediha Şarlan’ın fıçı atölyesine uğrayıp, bu zor zanaat hakkında bilgi alabilir, şarap müzelerinde geçmişin izlerinin peşinden gidebilirsiniz. Büyükkentlerde bulamayacağınız bölge şaraplarından edinip, kendi tadımınızı yapabilirsiniz.

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi yüzyıllara varan bir şarapçılık geçmişine sahip. Roma, Bizans dönemlerinde bölgede üretilen şaraplar toprak amforalara konularak, gemilerle uzak diyarlara gönderilirken, 18. yüzyıl sonundan itibaren şaraplar fıçılara konulmaya başlanmış.

Fıçıcılık önemli bir işkoluymuş. Şarköy, Mürefte’nin şarapları sahile demirleyen gemilere fıçılarla yüklenirmiş. Şarköy’ün yaşayan en eski şarapçılarından Ziya Keresteci (82) geçmişte Müslümanların fıçı ürettiğini, Rumların şarapçılık yaptığını söylüyor. “Türkiye’nin en iyi fıçı ustaları Şarköy, özellikle Mürefte’deydi. Fıçılanan şaraplar, denizden Karaköy’deki Rum toptancılara gönderilirdi. Bomba adını verdiğimiz bu fıçıları sahilde birbirine kalın urganla bağlar, kayıkla çekerek gemiye çıkarırdık.”

Şarköy - Mürefte hattından bir çok fıçı ustası gelmiş, geçmiş. Mesleğe gençler el atmayıp ustalar hayata gözlerini yumunca bu gelenek kaybolma noktasına gelmiş. Şarköy Kaymakamlığı son ustalardan yararlanıp, iki yıl önce Mürefte’de marangozlara yönelik fıçı yapım kursu açmış. Marangoz Ahmet Şarlan, bu kursta fıçı yapımını öğrenenlerden. Eşi Mediha Şarlan da daha sonra bu kurslara gidip, usta belgesi almış. Atölyeleri son zamanlarda bağbozumu turlarının uğrak yerlerinden biri oldu. Bağları, fabrikaları gezenler, Şarlanların atölyesine de uğrayıp fıçı üretiminin incelikleri hakkında bilgi alıyor.

YILDA ORTALAMA 200 FIÇI YAPIYORLAR

Şarlanlar, fıçılarını Kırklareli Demirköy’den gelen ağaçlardan yapıyor. TÜBİTAK’ın araştırmalarına göre, bölgedeki Demirköy (Macar) meşesi alkollü içeceklerin olgunlaşması için ideal. Şarlan ağacın kullanımdan iki ay önce kesilip, doğal ortamında bekletilmesi gerektiğini söylüyor. İstediği ölçüde kesip, atölyesine gönderiyorlar. Ve onun işi başlıyor: “Yedi santim genişliğinde şeritler kesiyoruz. Boylarını fıçı ölçeğine göre ayarlıyoruz. Örneğin 50 litrelik fıçı için 28-30 adet şerit keseriz. Pürmüz ateşinde eğip, tahta kalıba koyarız. Bombe verip, altı çemberle birleştiririz. Kapağını kapattıktan sonra içine su koyarak meşenin şişmesini bekler, sızdırmazlığını kontrol ederiz.”

Şarlan ve eşi, yılda 100 litrelik 60 adet, ayrıca irili ufaklı çeşitli boylarda 100’ün üzerinde fıçı yapıyor. Talep çoğunlukla butik üretim yapan küçük firmalardan ve evde şarap üreten amatör şarapseverlerden geliyor. Bölgedeki Doluca, Gülor, Sevilen gibi büyük şarap fabrikaları fıçılarını yurt dışından getiriyor. “Bizimki el yapımı, yurtdışından gelen fıçılar ise çoğunlukla fabrikasyon üretim” diyor Ahmet Şarlan. Fıçıcılığın geleceğinden umutlu. “Şarapçılık ülkemizde nasıl günden güne gelişme gösteriyorsa, fıçı yapım işi de çoğalacak, fabrikaların talebi artacak.”

Mediha Şarlan, tamamlanan her fıçının kendisine büyük bir mutluluk verdiğini söylüyor. “Şarköy dışından, ülkemizin birçok yerinden fıçı siparişleri alıyoruz. Şarköy’e gelen şarapseverler atölyemizi ziyaret ediyor, beğendikleri fıçıları alıyor ya da sipariş veriyor.”

MÜZEDE ŞARABIN TARİHİNE YOLCULUK

Türkiye’de şarabın tarihine yolculuk edilebilecek müze sayısı bir elin parmaklarından az. Sadece Mürefte iki müzeye sahip. Kutman Şarap Müzesi ile Aker Şarap Müzesi yıl boyunca ziyarete açık. Her ikisinde de şarabın bu bölgede 1900’lerden günümüze uzanan öyküsüne tanık olabilirsiniz. Şarap kültürü, şarap tarihi, şarap yapımı, şarap gelişimi, hakkında müze yetkililerinden bilgi alabilirsiniz. Neler mi var bu müzelerde? Üzümü şarap yolculuğuna hazırlayan geçmişin kollu el presleri, tahta presler, elle çevrilen salkım ayırma makineleri, küfeler, kantarlar, üzümün ayakla çiğnendiği ağaç çıfıtlar, mantar presleri, fıçılar, şarap şişeleri, üzerinde İnhisar (Tekel) İdaresi yazan şişeler, Romalılar döneminden kalma, denizden çıkmış, şarap amforaları... Müzenin duvarlarına yansımış, elektriğin olmadığı dönemde, bağdan üzümün at, katır, eşek sırtında küfelerle şarap mağazalarına gelişini gösteren sararmış fotoğraflar, yağlı boya tablolar, yazılı belgeler...

Her iki müzeye de yurtiçi ve yurtdışından pek çok ziyaretçi geliyor. Aker Şarapçılık’a ait müzeye uğradığımızda, bizden önce gelen CHP eski milletvekili, ünlü kamuoyu araştırmacısı Bülent Tanla’ya rastladık. Datça’dan birlikte geldikleri İtalyan asıllı Türk Claudio Petrini’yle birlikte müze koleksiyonundaki tarihi belgeleri inceliyorlardı.

Şarköy ve Mürefte’nin sokaklarında gezdiğinizde Rumlar’dan kalma eski şarap mağazalarını da göreceksiniz... Bir çoğu hâlâ şarap yapımında hizmet gören bu yapılarda, yıllarını şarap yapımına vermiş ustalardan da şarap hakkında bilgiler alabilirsiniz...

Şarköy, Mürefte bölgesinde, Çınarlı ve Mursallı gibi tarihi eskilere giden ve bölgede en fazla üzüm üretilen bu iki köyde üretilen şaraplardan da tadın, evinize dönerken mutlaka almanızı öneririm.
False