GeriSeyahat Samanyolu’nun gölgesi düşüyor kumun üzerine
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Samanyolu’nun gölgesi düşüyor kumun üzerine

Samanyolu’nun gölgesi düşüyor kumun üzerine

İlkay Marangoz, medikal yayınlarla ilgili bir şirketin ortağı. "Hayatımı seyahatler yönlendirir. Ya yolculuktayımdır ya da yolculuk planı yapıyorumdur" diyor. Motosikletinde olmadığında, atlıyor uçağa, dünyayı keşfe çıkıyor. Hürriyet Seyahat için kadın başına çıktığı 18 günlük Namibya seyahatini anlattı.

Neden Namibya gibi bilinmedik bir ülkeye tek başınıza gittiniz?

- Benim için tatiller çok kıymetli. Gidip çok popüler yerlerde kafa şişirmek istemiyorum. Bir de, bütün dünyayı görmek gibi bir hevesim var, o yüzden. Avrupa’da İsviçre neyse, Afrika’da Namibya o. Biraz lüks ama Afrika standartlarına göre tabii. Doğa güzelliğinden tarihe, denizden çöle birçok şey var görülecek. Uzun süre Almanların egemenliğinde olduğu için ülkede çok büyük bir Alman etkisi var. Ayrıca yakınındaki birkaç ülke gibi iç savaş da yok. Bana güvenli geldiği için seçtim biraz da burayı ama yanılmışım.

Nasıl anladınız bunu?

- İlk durağım başkent Windhoek idi. Havaalanından otele giderken yolda neredeyse kimseyle karşılaşmadım. Aslında bunu bekliyordum çünkü Türkiye’den biraz daha büyük olan Namibya’da sadece iki milyon kişi yaşıyor. Ama iş öyle değilmiş meğerse. Hayat, güneş doğuşuyla başlıyor ve güneş battığında bitiyormuş. Otele geldiğimde şüphelerim doğrulandı. Beş-altı odalı butik bir oteldi burası. Binanın çevresinde kat kat elektrikli dikenli tel ve içeride kapı üstüne kapı vardı. Elime bir tomar anahtar tutuşturdular; bir kapıyı açıp kilitlemeden bir sonrakini açamıyorsunuz. Bahçede bekçi köpekleri dolaşıyor. Köpekler çok iyi eğitilmiş; beyaz tenlilere ve sırt çantalılara, yani müşterilere kesinlikle havlamıyorlar. Ama çantası veya elinde bavulu olmayan bir zenci gördüler mi, kıyamet kopuyor. Ertesi gün başkentte
/images/100/0x0/55eb21dcf018fbb8f8ad47a7
dolaşırken yanımda ne cep telefonu vardı ne de fotoğraf makinesi. O kadar tehlikeliymiş...

BİR YILDIZ KAYDI UZAY GEMİSİ SANDIM

Nereleri gördünüz aklınızda yer eden?

- İlk hedefim Namib Naukluft Parkı’ydı. Dünyanın en yüksek kızıl kum tepelerin olduğu, Kızıl Çöl olarak da bilinen 50 bin kilometrekarelik bir çöl. Burada kaldığım Sossusvlei, gezinin en lüks ayağıydı. Çadırda ve bir gece lodge’da kaldım. Çölün ortasında havuza bile girdim! Gökyüzü inanılmaz yakın, yıldızlar kocaman, ay kocaman... Samanyolu’nun gölgesi düşüyor kumun üzerine. Bir yıldız kaydı, dev gibi ve kıpkırmızıydı. Ben uzay gemisi düştü falan sandım. Oraya "milyon yıldızlı otel" diyorum ben. Bushmen’lerin Kızıl Çöl için bir sözü var, "Tanrı burayı yarattığına göre çok kızmış olmalı." Ben sevdim ama.

Namibya, kabile hayatının da hálá devam ettiği bir ülke değil mi?

- Evet, yerel yedi halk var. En kalabalık olan, Namibya’nın yerlisi diyebileceğimiz Bushmen’ler. Diğer aklıma gelenler Ovambo’lar, Herero’lar ve Himba’lar. Herero ve Himbaların köylerine gittim. Himbalar, en ilkel olanlar. Giyinmeyi, okulu, alışverişi reddediyorlar. Ağaç ve çamur evlerde yaşıyorlar. Güya kadınlar ve erkekler ayrı yerlerde yatıyorlar ama ortada bir sürü çocuk var. Kadınları çok güzel ve saçından ayağına kadar turuncu. Vücutlarına kiremit rengindeki tozlardan ve doğal malzemelerden yapılmış bir balsam sürüyorlar. En modernleri ise Hererolar. Bunların kadınları inanılmaz iri. Büyük meme, büyük popo, kocaman göbek makbul. Olmayan takviye kullanıyor.

Peki ya hayvanlar?

- Afrika’nın diğer birçok ülkesine safariye gittiğinizde göreceğiniz hayvanlar bellidir. Peki, Namibya’da kaç tür hayvan var biliyor musunuz? 114 memeli, 340 kuş, 16 sürüngen ve sayısız çiçek-böcek... Bu zenginlik varken başka yere gitmek mantıklı gelmiyor bana. Gittiğimiz her yerde, üstelik de inanılmaz yakınımızda vahşi hayvanlarla karşılaştım.

Deniz kenarına gittiniz mi?

- Swakopmund, Atlantik kıyısında bir tatil bölgesi. Çok fazla Alman etkisinde bir yer. Kıyıya çok yakın yüzen yunus sandığımız hayvanlar, meğerse köpek balığıymış. Keşifteki Portekizlilerin telef olduğu Cape Cross’un bulunduğu bir başka tatil bölgesi olan Walvis Bay buraya bir-iki saat mesafede. Dünyanın en büyük fok kolonilerinden biri burada yaşıyor. Çok şirinler ama oradaki kokuyu ve gürültüyü tasvir etmem mümkün değil.

Bir de duvar yazılarından bahsettiniz?

- Evet, Damaraland bölgesindeki Brandberg’te prehistorik duvar ve mağara yazıları var. 1917’de beyaz bir kadın bulmuş, 1947’de Fransız bir arkeolog dünyaya tanıtmış. Mağaranın ismi orayı bulan kadından dolayı White Lady (beyaz kadın). Resimlerde medicine man (Kabilenin doktoru, büyücüsü, bazen de şefi olan kişi), av sahneleri, bölgedeki su kaynaklarını gösteren iptidai haritalar ve yanlarında ayak izleri çizili hayvan resimleri var. Renkli resimler bir kayanın alt yüzeyinde olduğu için bozulmamış. Kullanılan boyada böceklerin yemesine engel olacak bir katkı maddesi varmış.

TAŞLAŞMIŞ, MERMER GİBİ GÖRÜNEN AĞAÇLAR

Namibya’nın güzellikleri bunlarla sınırlı değil ama galiba...

- Kuzeyde, Petrified Forest (Hayalet Orman) diye bir yere gittim. Büyük Tufan’da Angola’dan kilometrelerce sürüklenerek gelen ve toprak altında kalan dev ağaçlar bunlar. Taşlaşmış, fosilleşmişler ama şekillerini koruyorlar. Ağacın yaş halkaları bile açıkça görülüyor ama neye baktığınız bilmiyorsanız ilk bakışta mermer olduğuna yemin edebilirsiniz. 10-12 metre boyunda, yaklaşık bir metre çapındalar.

EN SEVDİĞİ 5 YER

á Dalyan á Zocca köyü (İtalya)á Mardin á Girona şehri (İspanya)á Ray kasabası (İngiltere)

seyahatte ne okuyor

Mesleği yayıncılık olduğu için seyahatte ağır kitaplar okumamaya çalışıyor. Rehber kitap, notlar ve hafif romanlar okuyor.

ne yiyor, ne içiyor

Karşısına çıkan her şeyi yemek istiyor, tüm lokal yemekleri deniyor. Timsahtan ismini bilmediği hayvanlara, yılandan çekirgeye her şey.

ne giyiyor

Gittiği ülkenin iklimine ve kültürüne göre, göze batmayacak şekilde giyiniyor. Trekking botları istisnasız tüm seyahatlerde yanında.

neyle seyahat ediyor

Uçak ve motosiklet ile.

nerede kalıyor

Seyahatin karakterine uygun, ona keyif veren otellerde ve çadır/kamp alanlarında kalıyor.

kimle seyahat ediyor

10 senedir arkadaşı Fatma Nur Çarıkçı ile birlikte seyahat ediyorlar ama o çok titiz olduğu için birçok ülkeye gelmiyor. O zaman yalnız gidiyor.

çantasının olmazsa olmazları

Fener, gittiği ülkeye göre ilaç, fotoğraf makinesi ve aksesuvarları.

oradan ne alıyor

Uzun yolculuklarda bavulunu doldurmamak için fazla alışveriş yapmıyor. Bir şey alacaksa, burada bulamayacaklarını ve bir arkadaşı için gittiği her ülkeden kül tablası alıyor.
False