Ömür ajandaları

Günlük amel defterlerimiz oldu, ajandalar sanki.

Bilgisayar kullananlarımız ‘Lotus Notes’ ya da ‘Outlook’ gibi dijital ajandalar kullanıyor. Bilgisayara hala el sürmemeye direnenlerimiz ise, eskilerin akıl defteri dedikleri ajandalara dolduruyor ömürlerini.

Ne yapacağız, ne zaman yapacağız, nereye gideceğiz, ne zaman gideceğiz sorularının sorulduğu ajandalar.

Ve neyi, nerede, ne zaman, nasıl ve kiminle yaptığımızın cevaplarının verildiği ajandalar.

Yaşam sırdaşlarımız yani.

Bilgisayarda dijital ajanda kullansın kullanmasın, başarılı kişilerle kâğıt ajanda kullanımı arasında sıkı bir ilişki var, dostlarım.

Yazmak. İnsanın en büyük özelliği.

Planlamak. İnsan olmanın erdemi.

Planladığı bir şeyi yapmak. Yaşamın mucizesi.

İşte başarılı insanlar, ajandalarını kullanarak yaşamlarını bu üç özellik doğrultusunda yönetebiliyorlar.

Ama başarısız insanların öyle yazmak, planlamak, kayda almak, planladığı bir şeyi gerçekleştirmek ve bunun için kaynaklarını seferber etmek gibi bir dertleri yok.

Onlar için olsa olsa şöyle bir yayılmaktır hayat. Ve hala yayılıyorlar şöyle geniş geniş.

Peki başarılı insanlar ve ajandalar arasındaki bağlantı nereden geliyor dersiniz?

Evrenin en önemli kaynağı olan zaman yönetiminden elbette.

Zamanı yöneten, yaşamı yönetir.

Ve bir insan, kendi yaşamını yönetmeyi başardıkça, başkalarının da yaşamını yönetmeye başlar. Başka insanlara, başka hayvanlara, başka bitkilere yardım etmeye koyulur, bir yaşam misyoneri gibi.

Hala ‘Yaşam, elde ettiklerimden daha fazlası olmalı’ diyenlerdenseniz, hemmen bir ajanda temin kendinize.

Dokuzuncu ayda olmamızın bir önemi yok. Arayın bulun ve senenin şu son 3–4 ayını kayda geçirerek yaşayın.

Bu yıl da, bütün güzellikleri 1 Ocak’a endekslerseniz, yılbaşı sonrası ne halde yataktan kalkabildiğinizi ya da kalkamadığınızı düşünün bir. Ve 1 Ocak’ı unutun. Değiştirmek için, gün bu gündür. An bu andır. Dem bu demdir inanın.

‘Ya hocam, biraz abartmadın mı?’ diye soranlarınız olabilir. Altı üstü bir ajanda.

Haklısınız. Ama acaba haklı mısınız?

Kayıtlı yaşamlar ve kayıt dışı yaşamlardan bahsediyorum ben.

Planlı ve plansız yaşamlardan.

Yönetilen ve yönetilemeyen zamanlardan bahsediyorum.

Ajanda kullanan birisinin yanına gidip, sayfaları açık ajandanın şu anda ne durumda olduğuna bakın bir uzaktan. Sayfalar ajandanın solunda mı çoğalmış, yoksa sağın da mı?

1 Ocak tarihinde sağında yığılı 364 günü vardı, oysaki o ajandanın da. Ama çevire çevire, yoğunluk sola geçti şimdi. Yani ömür bitiyor dostlarım. Şimdiden bu yılın dörtte üçünü tükettik bile.

Şimdi size ajanda kullanımına yönelik birkaç tavsiyem olacak;

1.    �Her günü planlarken, mutlaka güzel bir söz yazarak başlayın.

2.    �Okunaklı, tane tane yazın.

3.    �Renkli kalemler kullanın.

4.    �İlgili tüm yerlere gazetelerden kestiğiniz minik kupürleri yapıştırın.

5.    �Planladığınız o işle ilgili olan kişi/lere ajandanıza güzel bir söz yazdırırın. Uzatın ajandanızı ve Size güzel bir söz yazsınlar. Korkmayın bi’şi olmaz. Uzatın ajanlarınızı kibarca.

6.    �İlkokul günlerinizin ve çocukluğunuzun masumluğu adına, ajandalarınızda güzel şekiller çizin, minik resimler yapın.

7.    �Planlanan, gerçekleşen, iptal olan işlerin üstünü, ayrı renkteki fosforlu kalemlerle çizin.

8.    �Yapacağınız işleri ana klasmanlarına ayırın. Kaç farklı iş yapıyor ve kaç farklı iş yazıyorsunuz ajandanıza? (Toplantılar, ziyaretler, randevular, iş görüşmesi, arkadaş görüşmesi, planlama, ekip çalışması, yurt dışı seyahatler, tatiller, bayramlar, özel günler, kutlamalar, rapor hazırlıkları, telefon açma, e-mail yollama v.b. benzeri tüm faaliyetleriniz için ayrı bir kalem, ayrı bir renk ve ayrı bir stil oluşturun. Bunu yapamıyorsanız, fosforlu kalemlerle klasmanlara göre üstünü çizme işine devam edin.)

9.    �Çok duygulu bir anınızdan sonra, ajandanızın bir köşesine (Ama mutlaka o günkü sayfaya) bir şiir yazın içinizden geldiği gibi.

10.�Okuduğunuz kitaplardan özlü sözleri, hep sayfanın belli bir yerine yazın.

11.�Yabancı dil ile ilgili kelimeler yazın her sayfaya.

12.�Bazı planlamalarınızı yabancı dille yazın.

13.�Ajandanızın arasına bir minik gül koyun ve kurutun.

Vee her yılın son günü, yaşam muhasebenizi yapın 31 Aralık sayfasında.

Ne öğrendim? Ne öğrenemedim? Neyi öğrenmeliydim? Neler yaşadım? Neleri yaşayamadım? Vee en önemlisi. Şu geçen koca yıl, yaşadığım 365 gün 6 saate değdi mi?

Yoksa yine ileri tarihli EFT talimatı mı vereceğiz, mutluluklarımız için.

Ve bir başka bahara mı kaldı, tüm güzellikler?

Munir@MünirArıkan.com

NLP Trainer Düşünce Koçu