O geceyi anlattı: Jetleri telefonda duydum

DÜĞÜNDE 22 GENERAL

İSTANBUL'da katıldığım düğünde 22 civarında hava generali vardı. Saat 21.30 sıralarında eşim aradı. Genelkurmay’da görevli Hava Korgeneral Fikret Erbilgin’in gözaltına alındığını söyledi. Ankara’da vekil olarak bıraktığım Tümgeneral Cevat Yazgılı’yı aradım. Ben Cevat Yazgılı ile telefonla konuşurken jet seslerini duydum. Ne olduğunu sordum, ‘Ben de bilmiyorum ancak şu anda Ankara’nın üzerinde jetler geziyor’ dedi. Ben de kendisine Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ne giderek duruma hemen el koymasını emrettim. Ankara Akıncı 4. Üs Komutanlığı’nın komutanı olan Tuğgeneral Hakan Evrim’i telefonla aradım. Hakan Evrim ‘Görevi ben verdim, mecburdum. Durum bildiğiniz gibi değil, benim de canım tehlikede sizin de’ dedi.

AKIN ÖZTÜRK’Ü ARADIM

Akın Öztürk’e telefonla ulaşıp ‘Senin emirlerin hilafına darbe mi yapıyorlar’ diye sordum. Kendisi ‘Ben sadece gece uçuşu olduğunu zannediyorum, ben bir araştırayım’ dedi. Bana dönüş yapmadı.

Düğündeki üs komutanlarını topladım. ‘Herkes üssünü arasın, hiçbir şekilde uçuş olmaması gerektiğini teyit edin’ diye emir verdim. Bir uçuş olursa o üs komutanı divanı harpliktir diye söyledim. Bu emri ilettiler ve faaliyet olmadığını teyit ettiler, Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü hariç. İncirlik 10. Üs’ten de 2 havada yakıt ikmal tanker uçağının kaldırıldığını öğrendim. Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi’ne nöbetteki Tuğgeneral Recep Ünal’a ulaştım ve tüm uçakların üslerine dönmelerini emrettim. Ankara’daki Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi çağrılarıma cevap vermedi.

HAREKAT MERKEZİ KÖR

Hava Kuvvetleri MEBS Başkanlığı’ndan Albay Ketencioğlu’nu arayarak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi'ni kör etmelerini emrettim. Yani elektriklerin, bilgisayar sistemlerinin, telefonların kesilmesini emrettim. Yerine getirdiler.
Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi’ne telefonla bütün birliklere yayınlanmak üzere ‘Ankara’daki Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi yasa dışı kişilerin elindedir, bütün emirler Eskişehir Hava Harekât Merkezi'nden benim adıma yayınlanacaktır, ben emir vermediğim sürece hiçbir uçak uçmayacaktır’ emri verdim.

DÜĞÜN SALONUNU BASTILAR

Otelde toplantı odasına geçtik. Yolcu ettiklerim hariç düğünde bulunan 17 general masanın etrafında durum değerlendirmesi yapmaya başladık. Saat 23.30 sıralarında eli silahlı, Ankara’da bıraktığım korumalarım kapıda belirdi. ‘Sizin güvenliğinizi sağlamaya geldik komutanım’ dediler. Ben bunun ne anlama geldiğini anlamış olmakla beraber ‘Size böyle bir emir vermedim, kimden emir alıyorsunuz' dedim. ‘Bilmiyoruz’ dediler.
Tümgeneral İsmail Güneykaya eşini görmek için dışarıya çıkmaya teşebbüs edince duvara, cama doğru ateş ettiler. Saat 24.00’e yaklaşırken 10 kişi civarında tam teçhizatlı bir grup bağırarak ve tavana ateş ederek antreye geldiler, hepsinin ellerinde plastik kelepçeler vardı.
Beni ilk gelen gruba teslim ettiler ve helikoptere gitmemizi istediler. Dönüp baktığımda diğer arkadaşlarımın kelepçelenmekte olduğunu ve hatta iki tümgeneralin yere yatırılarak kelepçelendiğini gördüm. Bana kelepçe takmadılar. Helikopter Sabiha Gökçen Havaalanı’na indi. Buradan askeri uçakla Ankara Akıncı Üssü’ne saat 02.00 sıralarında indik.

Akıncı Harekât Komutanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin karşıladı. ‘Allah sizi ıslah etsin’ dedim. Kapıyı kilitlediler ve saat 05.30’a kadar bu odada kaldım.

ÖZTÜRK: İKNA OLMADILAR

12.00 sıralarında Akın Öztürk odama uğradı. Akın Öztürk ikna olmadıklarını ancak durumu kaybettiklerini, çözüm yolu aradıklarını ifade etti. 15.30 sıralarında tekrar geldi, 2. Başkan ile beraber olduğunu ve çıkabileceğimizi söyledi, çıktık. İstanbul’daki generallerin de Akıncı Üssü’ne getirildiğini duydum.

Bizi bir asker Yuvam 2 adlı misafirhaneye götürdü. Odalara girdiğimizde generaller eli ayağı bağlı, gözü kapalı, neredeyse kurbanlık koyun gibi beklemekte olduğunu gördük. 2. Başkan Orgeneral Yaşar Güler ve 15 kişilik ekip yanımızdaydı. Akın Öztürk de kelepçeler çözülürken yanımızda bulunuyordu.

Akın Öztürk, Akıncı Üssü’nden firar eden diğer darbecilerle araziye doğru kaçmadı, hemen arkamızdan Hava Kuvvetleri Karargâh Merkezi’ne tahminime göre Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in arabasıyla geldi. Akşam 20.00 sıralarında karargâhtan birlikte ayrıldık.
Tüm olaylarda Eskişehir’de aldığımız tedbirin ne kadar etkili olduğunu öğrendim. l. Ana Jet Üs F4 uçaklarıyla Akıncı 4. Ana Jet Üs pistlerini kapatmak için her pisti 3 noktadan kesecek şekilde bombaladılar ve Akıncı'dan uçuşları kestiler, 3 ayrı noktayı da baskı amacıyla bombaladılar, herhangi bir personeli vurmamak için azami gayret gösterdiler. 

Diyarbakır emri dinlemedi

Diyarbakır 8.Ana Jet Üs Komutam Hava Pilot Tuğgeneral Deniz Kartepe, Diyarbakır’daki üsten 6 filonun kalkışa hazır şekilde beklediğini söyledi. Ben derhal kalkışın engellenmesi emrini verdim. Kendisi Diyarbakır Üs Harekat Komutanı, soy ismi Akgülay olan Kurmay Albayı sürekli telefonla aradı ve uçuşun durdurulması emrini verdi. Ancak bir müddet sonra uçakların emri dinlemeyerek kalktığını söyledi. Kuleden kalkmış olan uçakların inmelerini emrettik, ancak Diyarbakır kulesi havadaki pilotların bu emre karşı cevap vermediklerini ilettiler.