GeriSeyahat Ne şimdideler, ne de geçmişte insanlığın sırları onlarda
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Ne şimdideler, ne de geçmişte insanlığın sırları onlarda

Ne şimdideler, ne de geçmişte insanlığın sırları onlarda

Sanırdım ki hem seyahat eden, hem de yazanlar ve fotoğraf çekenler hobisini mesleğine dönüştürmüş kişilerdir. Yanılmışım. Atlas Dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek mesleği uğruna seyyah olanlardan. Seyahatlerinin hemen hemen hepsini Atlas Dergisi için yapıyor.

Aslında yolculuk yapmak için ille de fiziken bir yere gitmeye gerek olmadığını söylüyor. Spiritüelliğe çok inandığından değil, gerçek seyahatin hayallerde yapıldığına inandığı için. Bence iyi ki bol bol seyahat ediyor, yoksa ben Namibya’yı görmüş birini biraz zor bulurdum!

Namibya’ya gitmek nereden geldi aklınıza?

- Orada yaşayan iki topluluğu görmek istiyorduk: Himbalar ve Kunglar ya da bilinen diğer adıyla Bushman’ler. Namibya’nın coğrafyası da çok enteresan. Afrika’da Güney Afrika, Botswana ve Angola arasında, Atlantik Okyanusu’na kıyısı olan bir ülke.

Yerli insanlar nasıl yaşıyorlar?

- Kunglar aslında yeryüzünün en barışçıl insanları. Hálá binlerce yıl öncesinde yaşıyorlar gibi. Savaşçı değiller, avcılık yapıyorlar. Sayıları birkaç bin kaldı ama antropolojik olarak çok önemliler. En az Aborijinler kadar önemliler ama yerleri Afrika olduğu için çok medyada değiller. İnsanlığın yerleşik düzene geçmeden evvelki, bozulmamış halini yaşıyorlar. İnsanlığın sırları onlarda diyebiliriz.

Aborijinler gibi içkiye düşkünler mi?

- Maalesef evet. Öyle bir şey ki, bu insanlar iki zaman arasında yaşıyorlar. Ne şimdideler, ne de geçmişte. Bunun getirdiği tuhaf bir şizofreni var ve alkolle daha kolay adapte oluyorlar.

AVLADIKLARI HAYVANDAN ÖZÜR DİLİYORLAR

Ne yiyorlar?

- Tarım yok. Hayvancılık yapıyorlar, avlanıyorlar, ağaçlardan ve topraktan bulduklarını yiyorlar. Doğaya çok saygı duyuyorlar. Bir hayvan avladıkları zaman, hayvandan, doğadan özür diliyorlar.

Namibya deyince akla çöl geliyor. Bütün ülke çölle mi kaplı?

- Her yer çöl değil tabii. Ama Kalahari ve Namib çölleri çok büyük ve coğrafi atraksiyon olarak çok ilginç. Namib Çölü ince uzun, deniz kenarı olduğu için devamlı sisle kaplı, yüzlerce kilometre uzunlukta devasa bir kum çölü. Çöl sıcağı ve Antarktika’dan gelen soğuk hava birleşince sis oluyor. Öyle içinde gezilebilir bir çöl değil bu, havadan geziyorsunuz. Sadece bir-iki noktada ciple tur yapabiliyorsunuz. Uygarlığın, hatta insanın hiç girmediği bir yer diyebiliriz.

Namibya’da başka neler var görülecek?

- Milli parklarda hayvanları doğal ortamında görebiliyorsunuz. Bunların en önemlisi Eteşo. Cip safari ile hayvanların vahşi ortamını gezebiliyorsunuz, pek Gülhane Parkı’na benzemiyor anlayacağınız. Nehre girerseniz, her an bir timsah tarafından yenebilirsiniz. Ülkenin kuzeyinde Kaokoland’de Himbalar yaşıyor. Himbalar, Kunglar’dan daha kolay ulaşılır bir coğrafyada ama onlar da en doğal hallerinde yaşıyorlar. Çok uzun boylu bir ırk ama bel hizasına gelen, üstü çamurla kaplı kulübelerde yaşıyorlar. Yarı göçebe bir toplum, tam bir kabile hayatı yaşıyorlar. Himba kadınları vücutlarını kırmızıya boyuyor. Tereyağ ve bir cins kiremit tozunu karıştırıyorlar.

Kokmuyor mu?

- Yoğun bir koku var ama bizim için Chanel 5 neyse, onlar için de o karışım o demek.

Şehirler nasıl, hangi şehirleri görülebilir?

- Başkent Windhoek bir geçiş noktası gibi. Bayağı modern bir şehir ama birçok Afrika başkentine göre daha sade. İkinci Dünya Savaşı’na kadar Alman sömürgesi olmuşlar. Büyük şehirlerinde Alman koloniyal etkisi var. Swakopmund’a gidilebilir, okyanus kıyısında çok güzel bir yer. Tam bir Alman şehri, çok güzel turistik tesisler var. Burada dünyanın en yüksek kumul tepeleri de görülebilir. Bir de ülkenin kuzeydoğusunda Kaprivi Burnu var, Afrika’nın içine doğru uzanan incecik bir coğrafya. Ülkenin en vahşi yeri. Yerel toplulukları görmek isteyenler Herorolar’ı ziyaret edebilir.

seyahatte ne okuyor

Çok kitap götürüyor, bazısını okuyamadan geri getiriyor. Çok ağırlık yaparsa okuduklarını kargoyla geri yolluyor.

ne dinliyor

Sadece havaalanında, iki aktarma arasında müzik dinliyor. Caz, elektronik müziğin çok bilinmeyen türleri.

ne yiyor, ne içiyor

Yerel mutfakları deniyor.

ne giyiyor

İstanbul’da olduğundan çok farklı ve çok rahat giyiniyor. Tişört ve iki tane ayakkabısı oluyor, bir de Namibya’dan aldığı yeleğini seviyor.

neyle seyahat ediyor

Treni seviyor ama vakti yok. Gittiği yerdeki insanların ulaşım araçlarında, onlarla yolculuk yapmayı seviyor.

nerede kalıyor

Arazide çadırda kalıyor. Uzun seyahatlerinde en ucuz ve en güvenli oteli tercih ediyor.

kimle seyahat ediyor

Bazen tek başına, bazen bir arkadaşıyla... Uyumlu bir seyahat arkadaşı olduğu için herkesle seyahat edebiliyor.

çantasının olmazsa olmazları

Puro ve cigarillo, defter-kalem, kitap, fotoğraf makinesi, şapka, yağmurluk, yara bandı; ama bazı şeyler de eksik olsun, oradan temin edeyim diyor.
False