Kimse Bilmez’i Bir de Dengi Dengine’den Dinleyin

Müzik yapmak bir tutku ve bitmeyen bir yol. Bu yolda kendi hikayelerini yazan müzisyenlerin hikayelerini dinlemeyi ve onları yazmayı seviyorum. Araya başka yollar başka işler girse de birlikte yol alanların en büyük tutkalı olan müzik üzerine konuşmak çok ilham verici. İşte Dengi Dengine de hikayesi olan gruplardan ve onlarla yeniden yorumladıkları Kimse Bilmez vesilesi ile bir röportaj yaptım. Bu şahane şarkıyı bir de onlardan dinleyin bu röportajı okurken.

Haberin Devamı

Kimse Bilmez sözleri Ömer Hayyam’a müziği Mehmet Güreli’ye ait çok sevdiğimiz bir şarkı. Bu şarkıyı yeniden yorumlama fikrinin nasıl çıktığını bunun yanı sıra hem bir dinleyici hem de yorumlayan taraf olarak bu şarkının sizdeki yerini öğrenebilir miyiz?

Reşat: Biz konserlerimizde kendi şarkılarımızın yanında Dengi Dengine tarzında düzenlediğimiz cover şarkılara da yer veriyoruz. Aşık Veysel’den, Aşık Mahsuni’den, Pentagram’dan şarkılar çalıyoruz. Kimse Bilmez’in enerjisi çok yüksek ve her çaldığımızda binlerce kişiyle birlikte hep bir ağızdan şarkıyı söyleyip, dans ediyoruz. Sahneden o enerjiyi görmek inanılmaz bir duygu. Zaten grupça Ömer Hayyam şiirlerini ve felsefesini çok seviyoruz. Mehmet Güreli zaten çok sevdiğimiz bir besteci ağabeyimiz. Şarkılarımızda hakim olan melankolik sözler ve enerjik müzik tarzına da çok uygun bir şarkı oldu.

Haberin Devamı

Kimse Bilmez’i Bir de Dengi Dengine’den Dinleyin

Yıllar önce Edirne’de birlikte müzikte yapıyordunuz ve yıllar sonra yeniden bir araya gelerek müzik üretimlerinize devam etmeye karar verdiniz. Size yeniden birlikte müzik yapma kararını verdiren süreçten bahseder misiniz?

Buğrahan: Reşat'la üniversiteden ev arkadaşıyız. Bir dönem aynı odayı paylaştığımız bile oldu. O yıllarda Cornershop adında bir cover grubumuz vardı. Edirne’de o dönem okuyanlar mutlaka hatırlayacaktır. Beraber çok fazla vakit geçirdik. Müzikle alakalı çok şey öğrendik. Okul işi bitince herkes bir yerlere dağıldı. Ben solo kariyer ve oyunculuk işlerine daldım. Reşat THY’de host olarak çalışmaya başladı. Ama dayanamayıp müziğe geri döndü. Bizim için kırılma noktası da burası aslında. Yıllar önce, 2015’di sanırım. Reşat yaptığı birkaç şarkıyı dinletmişti. Akıl, Meçhul ve Tek Vuruş... Aslında rock müzik kökenli insanlar olduğumuz için şarkıların tarzları beni iyi anlamda çok şaşırtmış ve enerjimi yükseltmişti. Derken pandemi dönemi yine evden çıkmanın yasak olduğu bir gün beni aradı ve konu o şarkılara geldi. Hepsine tek tek bakıp, gözden geçirip son haline getirip yayınlamaya başladık. Kimse Bilmez, canlı olanlar hariç yayınladığımız beşinci şarkımız. Ortalama 2 ayda bir şarkı yayınlayarak yolumuza devam ediyoruz. Sürekli üretim halinde bir gurubuz.

Haberin Devamı

Kimse Bilmez’i Bir de Dengi Dengine’den Dinleyin

İlk tanıştığınız ve müzik yaptığınız günlerden sonra araya giren yıllar, herkesin gittiği başka yollar sonrasında müzik yapmak için tekrar bir araya gelmeniz. Neler değişmişti gerek kişisel olarak sizlerde gerekse de müziğinizde?

Onur: Bu durum şu anda da eskiden de olan bir şeydi. Birbirimizin fikrine değer veriyoruz. Her yaptığımız demoyu, sözü, besteyi aramızda değerlendiriyoruz. Beğendiklerimize herkes bir şeyler katıyor ve son haline getirip hazır hale getiriyoruz.

Buğrahan: Hepimiz daha önce farklı işlerde yer aldık ve yer almaya da devam ediyoruz. Oğuz, Çağrı, Özkan, Emre hemen hemen herkes. Bu tecrübeler kişisel olarak da çok önemli. Sahnede her daim ne yapacağını bilen bir ekip oluşmasını sağladı. Birbirine güvenen ve saygı duyan insanlarla çalıştığım için mutluyum kendi adıma.

Haberin Devamı

Ayrı ayrı müzik yaptığınız zamanlarda da buluşup müziğiniz hakkında konuşuyor muydunuz?

Buğrahan: Zaten sürekli birbirimize yaptığımız kayıtları ve çalışmaları yolluyorduk. Ortak bir hayalin etrafında dolanıyoruz, bunları oturup hep konuştuk. Ne yapmak istiyoruz, hangi şirketlerle uyumlu çalışabiliriz, dinleyenlerimize daha samimi nasıl besteler yapabiliriz. Genelde Kadıköy’de buluşup (Onur’un müzik dükkanında) kahve içerken bu konuşmaları yaptığımız çok oldu.

Dengi Dengine olmadan önce ayrı ayrı müzik yaptığınız yıllarda hangi çalışmaları yaptınız?

Reşat: Benim bir punk grubum vardı Deli adında. ÖSYM ile ilgili yaptığımız bir şarkı ortalığı baya sallamıştı. Onun dışında birçok kişiyle çalıştım. Ama en çok bilinenler Barış Akarsu ki kendisi ünlü olmadan önce de çok samimi bir arkadaşımdı ve birlikte çalardık, sonrasında da devam etti. Marsis'in de ilk davulcusuyum.

Haberin Devamı

Buğrahan: Üniversite yılları Control+Z adında bir grubum vardı. Battle of the Bands, Rock’n Dark Express gibi yarışmalara girip birincilik ve dereceler elde ettik. Hatta bir dönem Reşat da yer aldı o grupta. İlk solo şarkım Kal Yanımda Delibal filminde çaldı. Daha sonraları Vuslat dizisi için yaptığım şarkı İstanbul Yanıyor ve en son Doğduğun Ev Kaderindir’le küçük bir çalışma yaptık. Bir dönem Kerem Alışık abinin desteğiyle SAKM’de oyunculuk eğitimi aldım. Tiyatro ve müzikal performanslar sergiledik. Sonrasında birkaç dizi ve filmde oyunculuk deneyimi yaşadım.

Onur: Genelde çok yakın samimi arkadaşlarımla grup projelerim oldu, kimisi uzun kimisi kısa soluklu oldu ancak uzun zamandır müzik piyasasında mesleğimi yoğun bir şekilde icra ediyorum.

Haberin Devamı

Kimse Bilmez’i Bir de Dengi Dengine’den Dinleyin

Biraz da Dengi Dengine’nin grup olma bu isimle yola devam etme öykünüzü anlatır mısınız?

Onur: Ben, Buğra ve Reşat ile daha önce farklı projelerde çalışmıştım ancak Dengi Dengine için yapılan demo parçaları hiç dinlememiştim, yine buluştuğumuz bir gün demoları dinleme fırsatım oldu, çok heyecanlanmıştım. Dengi Dengine’nin ve bu şarkıların bir parçası olmayı çok istemiştim, çok fazla üreten bir grup ve bu üretkenlik bana çok fazla şey katıyor. Dengi Dengine bana kendi fikirlerimi kendi müzik birikimimi şarkılara ekleme fırsatı verdi, tabi ki insan kendi yazdığı partisyonları çalınca ve grubun tarzını ve parçalarını benimseyince müzikten çok daha fazla keyif alıyor.

Reşat: Şarkıların demolarını tamamen ben çalmıştım. Hatta vokal bile yapmıştım. Gitarları da Özkan Zeki çaldı hep başından beri. Ama bu kadar şeyi tek başına yapmak pek de kolay bir şey değil. Bize destek olan birçok müzisyen arkadaşımız oluyor. İlk dönemde Ersin Toz bazı şarkılarda bize eşlik etti. Onur’un basları ve tabii ki Buğrahan da vokallere kendi yorumunu katınca şarkıların enerjisi çok yükseldi.

Buğrahan: Grup müziği ile başladık hepimiz bu işe. Hatta solo performanslarda dahi grup gibi hareket etmişizdir. Yani işlerin buraya evrilmesi kaçınılmazdı. Zaman zaman Burak Irmak, Emre Azaklar, Efe Ekşioğlu, Sergen German, Bora Üzen, İsmail Darıcı gibi birçok değerli müzisyenle çalışıyoruz.

Sizleri ayrı ayrı olarak da tanıyabilir miyiz?

Reşat: Çocukluğumdan beri müzikle iç içeyim. Evimizde sürekli Türk Halk Müziği, Neşet Ertaş, Selda Bağcan kasetleri döner dururdu. O zamanlar pek sevmezdim. Metal, Rock ve Elektronik müziğe daha büyük bir ilgi duyardım. 25 yıldır davul çalıyorum. Uzun yıllardır eğitimini de verdiğim bir stüdyom var. O beğenmeyip de beynimin her noktasına işlemiş olan müziklere çok şey borçluyum. Bana çok şey öğrettiler. Türkiye'nin birçok ilinde, birkaç da yurtdışı şehrinde sayısız konsere çıktım. Zaman zaman müziği bırakıp başka işlere de yöneldiğim oldu ama dönüp dolaşıp geldiğim yerden çok mutluyum.

Onur: Ben kendimi bildim bileli hep müziğe aşık birisi olmuşumdur, enstrüman çalmadan önce de küçüklüğümden beri çok fazla müzik dinler ve müziği araştırırdım, dinlediğim bazı gruplardan özellikle basçılarından çok etkilenip bas gitar çalmaya başladım, üniversite yıllarında kurduğumuz amatör grupla sahneler almaya başlamıştık, o zaman artık müziğin vazgeçilmez lezzetine varmıştım, bir süre iş hayatım da oldu, sahne almak benim için biraz zorlaşmıştı ancak hasretine daha fazla dayanamayıp kurumsal hayatıma bir son verdim, sanırım beni bu hayatta en fazla mutlu eden şey sahneye çıkıp basımı çalmak.

Buğrahan: Lisede bas gitarla başlayıp müzikle tanışmış ve kendimi ifade etmeye başladım. Daha sonra sesimi keşfettim. Özel derslerin yanı sıra MMA’de şan eğitimi aldım. Müziğin sadece müzik olmadığını daha sonraları fark ettim. Özgüven, kendini ifade etme, özgürce düşünme alanları sağlayan bir fırsat verdi bana müzik. Müzik sayesinde bir eğitim alanı da açıldı. Bazı kolejlerle eğitmen olarak çalıştım.

Buğrahan Çayır’ın Delibal filminde çalınan Kal Yanımda şarkısı benim en sevdiklerim arasında yer alır. Solo olarak da bu üretimler devam edecek mi?

Buğrahan: Çok teşekkür ederim. Delibal filmi Kal Yanımda’nın dinleyiciye çok hızlı şekilde ulaşmasını sağladı ve insanlar çok sevdi. Sonrasında devam etmem için de bana cesaret vermiştir. Çok fazla şey ürettim o dönem arka arkaya. Hala da üretmeye devam ediyorum. Dengi Dengine başladıktan sonra güzel bir ivme yakaladık, o yüzden yaptığım şarkılar otomatikman Dengi Dengine’ye evriliyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları