Paylaş
Kadının en önemli arınma gücü adet döngüsü! Bütün kadim bilgeliklerdeki rituellerin arasında kadının regl dönemiyle birlikte kendi kendine bedenini arındırabilmesi, topladığı toksinleri, duygu, düşünce ve yaraları atabilmesi bilinen bir gerçek.
Tanrıçaların biraraya gelerek yaptıkları ritüeller, kadının tüm döngülerine saygı duyulduğu ve yaşamın bir parçası olduğu tarihte hep yerini almış.
Kadın sığınılan… Kadın her türlü sorunda alan, rehabilite eden…
Ve sonra gerekirse biriktirdiklerini adet döngüsüyle boşaltabilen…
Bu bilgi Paleotik Çağ’ da, Neolitik Çağ’ da, Tunç devrinde de biliniyordu.
Gelin bulgularla size bunu biraz daha anlatayım.
Jung, Bayat, Mascetti çalışmalarında kadının toplumsal rolünün yanı sıra gizemi ve adet döngüsünün bundaki arınma rolünü hep ele almıştır.
Carl Gustav Jung, mitolojideki en önemli anne arketipinin, Ana Tanrıça arketipi olduğunu, kişisel anne ve büyükanne; üvey anne ve kayınvalide, sütanne ya da dadı, ata ve bilge kadın, daha üst anlamda tanrıça, özellikle de Tanrı’nın anası, Bakire Meryem, Kybele, Demeter gibi tarihi figürlerde bunu gördüğümüzü; anneler dışında kilise, kent, ülke, gök, toprak, orman, deniz, akarsu, yer altı dünyası, ay, döllenme yeri olarak tarla, bahçe, kaya, mağara ağaç, kaynak, derin kuyu, her tür oyuk biçim, bereket boynuzu, gül, lotus, fırın, tencere, her türlü yararlı ve bazen vahşi hayvan gibi birçok simgenin mitlerde, masallarda, halk hikâyelerinde, ritüellerde anayı temsil etmekte olduğunu belirtir.
Bayat ise Jung gibi ilkçağlarda insanın doğumun efendisi ve üremenin tek sahibi olarak dünyaya can getiren ve gelen yavruların da anneye muhtaç olması gibi nedenlerle, biyolojik ve tinsel olarak kadını toplumun merkezine koyduğunu belirtir. Bayat ek olarak bazı özel durumların da kadının karanlık ve gizemli güçlerle iletişim halinde olduğunun inancını doğurduğunu ifade eder. Bayat’ın “bazı özel durumlar” ifadesi, adet dönemleridir. Bu dönemlerde, kadının rituellerle kendini arındırdığını, içsel yolculuğuna önem verdiğini işaret eder.
Kadının aylık döngüsündeki yumurtlama ve adet döneminin, yaratıcı ve yok edici (yok etme yoluyla yaratan) enerjiler ortaya çıkardığı, bu durumun bedende görülen fiziksel değişimlerin ötesinde, sezgi ve medyumluk gücünün artmasında da etkili olabildiğini söyleyen Mascetti ise annekadın arketipinin oluşmasında önemini vurguladığı adet döneminin, yaratan ve yok eden özellikleriyle Hint Mitolojisi’ ndeki Tanrıça Kali’de, kusursuz bir örnek olarak görüldüğünü belirtir.
MÖ 2500’ de Güney Fransa’ da bulunan Lausel Venüs’ ü tamamen bunun ispatıdır. Ay ve ayın döngüsüyle kadının regl döngüsünün hesaplanarak zaman yıl hesaplamalarının yapılması, o dönem için büyük bir farkındalık ve onurlandırmadır aslında. Kadınların o dönemlerde arınıp yine şifa verebildikleri de tarihteki tapınak olgusunun ana sebebidir. Artemis, Hecate tapınakları gibi...
Tüm küçük örneklerle gelmek istediğim ve bugünkü hayatımızın yoğunluğu içinde altını çizmek istediğim nokta tamamen şudur: Hepinizin koşuşturmaları, sorumlulukları çok! Biliyorum. Ama kendinizi de bu hayatın merkezine koymalı ve bedeninizin size vermiş olduğu adet döngüsünü mutlaka arınmanız için kullanmalısınız.
Her adet döneminiz kıymetlidir. Kadın bedeninin hem fiziksel hem de ruhsal arınması adetten geçer. Bu döngünün dengeli olması için her ayın bu günlerini, sıralayacaklarımı yaparak geçirmenizi dilerim.
Bu önerilerimi düzenli yaptığın takdirde bedenine ve sağlıklı geleceğine büyük bir yatırım yapacaksın inan bana! Bir sonraki yazımda da rahim temizliği ile ilgili detaylı bilgiler paylaşıyor olacağım.
Sevgiyle ve Tanrıça erdemleriyle kalman dileklerimle…
Paylaş