Geriİyi Yaşam Sosyal Medya Dismorfofobi Sebebi mi?
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Sosyal Medya Dismorfofobi Sebebi mi?

Sosyal Medya Dismorfofobi Sebebi mi?

"Uzman Psikolog Haydeh Faraji, sosyal medyanın beden algısı bozukluğu olarak bilinen dismorfofobiye sebep olabileceğini belirtti, "Bu hastalık ergenlerde yetişkinlerden 6 kat daha fazla görülüyor. Beden dismorfik bozukluğu olan her 4 kişiden biri intiharı düşünüyor, her 8 kişiden birn de bunu deniyor" dedi."

Sosyal medyayı sıklıkla takip eden kişiler, nadir kullananlara kıyasla 3 kat daha fazla kaygı ve depresyon yaşıyor. Mükemmel görünen kişiler ve hayatlarla karşı karşıya kalmamız, kendi görünüşümüze ve yaşamımıza dair bir tatminsizlik yaşamamıza ve kendimizi eksik, yetersiz, mutsuz hissetmemize neden oluyor. Yaptığımız adaletsiz kıyaslamanın sonuçları bununla da kalmıyor, sürekli olarak zihnimizin bu düşüncelerle meşgul olması sonucu, okul/iş başarımız düşüyor, benlik saygımız azalıyor, depresyon yaşıyoruz.

Sosyal medya ile kendimizi ötekileştiriyoruz

İnsan toplumsal ve sosyal bir varlıktır. Sosyalliğin sonucunda insanın kendini diğerleriyle kıyaslayarak gelişimini ya da olduğu noktayı belirlemek gibi içsel bir dürtüye sahip. Bu kıyaslama sonucunda ötekinden daha iyi bir noktada olduğumuza karar verdiğimizde kendimizi iyi hissederken, daha kötü bir noktada olduğumuz kararına vardığımızda ise kendimizi kötü hissediyoruz. Ancak sosyal medya kullanımının hızla ve bilinçsiz bir şekilde artması kendimizi durmadan ötekilerle karşılaştırmamıza sebep oluyor.

Vücutta değişiklik yapma istediği hastalığa dönüşebilir

Sosyal medya hesaplarında gezinmek insanın saçı, cildi, yüzü, kilosu ve vücuduyla ilgili memnuniyetsizlikler yaşamasına sebep olabiliyor. Değişiklik yapma isteği sıradan bir istekten ‘dismorfofobi’ dediğimiz beden algısı bozukluğu hastalığına kadar ilerleyebiliyor. Bu kişiler gerçekte var olmayan ama olduğunu sandığı ya da var olan ancak gözlerinde aşırı şekilde büyüttükleri bir bedensel kusur ile sürekli olarak uğraşıyorlar. Sıklıkla aşırı egzersiz ve katı diyetler yapıyorlar ve kusur örtücü kozmetik ürünleri ve kıyafetlere aşırı düzeyde para harcayabiliyorlar. Defalarca estetik operasyon geçiriyor ancak istedikleri görünüşe asla erişemiyor ve “kusurlarını” asla düzeltemiyorlar. İlerleyen aşamalarda ya vücudun tekrarlı estetik operasyonları kaldıramayacak hale gelmesi ya da kişilerin bedensel kusurlarını düzeltebileceklerine dair umutlarının tükenip intihar etmeleri sonucu ölümle sonuçlanabiliyor.

4 kişiden biri intiharı düşünüyor

Beden dismorfik bozukluğu olan her 4 kişiden birinin intiharı düşünüyor, her 8 kişiden biri de bunu deniyor. Bu hastaların devamlı beğenmedikleri vücut bölgelerini aynalarda veya öz çekim teknikleriyle kontrol etmeye, başka insanlarla karşılaştırmaya, büyük bir eğilim içindedirler.

Sık sık başkalarının fikrini alma ve kusurlarının nasıl göründüğünü sorgulama eğilimindedirler. Beğenmedikleri vücut bölümünü çok sık kontrol ederler, çok sık fikir değiştirirler ve bu nedenle kararsızca bir kıyafet, saç modeli, makyaj değiştirme eğilimi içindedirler. Diyet yapma, aşırı egzersiz, çok sık tartılma, cilt rengi ile oynama ( solaryum, güneşlenme, lazer ve benzeri uygulamalar, kimyasal cilt soyma yöntemleri ) cilt yolma gibi eylemlere çok sık rastlanır. Benzer şekilde, saç, kıl yolma, tırnak veya tırnak etlerini yeme, kusur örtücü kozmetik ve kıyafetlere aşırı para harcama yine rastlanan davranış bozuklukları arasında sayılabilir.

Sosyal medya kullanımı kadınlar için de risk faktörü. Özellikle kadınlar günümüzün ideal güzellik dünyasında yaşamanın bir sonucu olarak nasıl göründükleri ile ilgili hem dışardakilerden çok daha fazla eleştiri alabiliyor hem de kendi kendilerini sürekli biçimde etraflarındaki diğer kadınlarla kıyaslıyorlar. Ancak özellikle ergenlik çağında çocukları olan aileler bu konuda dikkatli olmalı. Ergenlerde dismorfofobi yetişkinlerden 6 kat daha fazla görülüyor.

False