Enişteyi bile kıskanıyor! Halüsinasyon var, şüphecilik var... Eşleri isyan ettiren aşırı kıskançlık nedeni epilepsi olabilir

Epilepsi kıskançlığa neden olur mu? Bir çoğumuzun aklına bile gelmeyen bu soru Güzin Abla'nın köşesine gelen uzman yorumuyla birlikte merak edilmeye başlandı. İlişkileri yer yer çıkmaza sokan kıskançlık aşırı boyutlara ulaştığında ise çiftlerin hayatını adeta zindana çeviriyor. Bu durumdan mustarip olan bir kadın okuyucusu epilepsi hastası olan eşinin kıskançlıkları nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı Güzin Abla'ya yazdı. 7 yıllık evli olan okuyucu epilepsi hastası olan kocasının kıskançlıkları yüzünden annesinin, kardeşinin ve eniştesinin kendisiyle görüşmeyi kestiğinden yakındı. Yazının paylaşmasının ardından başka bir okuyucusu ise epilepsinin halüsinasyon, şüphecilik ve anksiyete bozukluğu gibi bulgulara neden olabileceğine değinilen uzman yorumunu Güzin Abla'ya gönderi. İşte Güzin Abla'nın köşesinden aktardığı kıskançlık sorunu ve ardından gelen uzman görüşü...

Güzin Abla'nın 22 Ocak'ta yayınlanan köşesinde okuyucusu yaşadığı kıskançlık travmasını şöyle anlatıyor:

Merhaba Güzin Abla, 31 yaşındayım, 7 senelik evliyim. Eşim epilepsi hastası ve 40 yaşında, aslında hiçbir zaman hastalığından rahatsız olmadım.

Evlenmeden biliyordum hastalığını ama beni rahatsız eden hastalığı değil, çok aşırı kıskanç biri oluşu.

Herhangi bir erkekle konuştuğumu görse gözü dönüyor. Ortalığı birbirine katıyor. Kaç kez konuştuk, ikna etmeye çalıştım,  her seferinde bir daha yapmayacağım diyor ama hep tekrarlıyor.

Bir kızımız var, onun için katlanıyorum ama en son yaptığı olay bardağı taşırdı. Yılbaşı günü ailecek yemek yedik. Kocam ablamın eşini hiç sevmemiştir, eniştem ne konuşsa cinsellik konuşuyormuş gibi algılıyor. “O adam sapık” diyor. Ona katlanamıyor.

Yılbaşı yemeğinden sonra eve geldik, eşim epilepsi atağı geçirdi.

Sonra başladı yine benimle tartışmaya...

“Senin ablanın eşi sapık” diye. O sırada ablam aradı ve ablama da aynısını söyledi.

Ablam, eniştem ve annem artık eşimle görüşmek istemiyorlar.

“Artık eşinle hiçbir yerde denk gelmek istemiyoruz” dediler. Annem ayrılmamı istiyor. “Böyle bir adamla daha fazla evli kalamazsın” diyor.

Eşime “Sen paranoyak belirtileri veriyorsun, kafanda kuruyorsun her şeyi... Senden ayrılacağım, aileme karşı boynumu eğdirdin” dedim.

Ama itiraz ediyor, benden ayrılmıyor, beni bırakmıyor, gitmiyor.

“Tedavi olacağım, söz” diyor. Ailem ile eşim arasında kaldım.

Bir yanda annem, ablam, eniştem... Bir yanda çocuğumu babası, 7 yıllık eşim. Ne yapmam gerek, bilmiyorum. Sizin fikrinize ihtiyacım var. Bana bir akıl verin lütfen.

Bu yazı sonrasında başka bir okuyucusu ise Güzin Abla'ya "Dilerseniz okurlarınızı aydınlatmak için bu görüşlere köşenizde yer verebilirsiniz!" diyerek uzman görüşü gönderdi. Güzin Abla ise 29 Ocak'taki köşesinde paylaştı. 

İşte epilepsi ile ilgili dikkat çeken uzman görüşü:

Epileptik nöbet öncesinde, sırasında, sonrasında ve nöbetler arasında hemen her türlü psikiyatrik fenomene rastlıyoruz. Epilepside psikiyatrik bir tabloya rastlama ihtimali yüzde 50’den fazladır.

Çok çeşitli epilepsi türleri vardır. Bunlar beyinde belirli yerlerden başlayabilir, orada sınırlı kalabilir ya da tüm beyni etkisi altına alabilir.

Yine beyni etkileyen travmalar, enfeksiyonlar, tümörler, beynin ince yapısında ortaya çıkan gelişimsel kusurlar hep bir nörolojik altyapı olarak epilepsiye sebep olabilir.

Yani, epilepsi bir beyin hastalığıdır.  Her türlü epileptik lokalizasyon psikiyatrik bulgulara yol açabilmektedir.

Temporal epilepsi ve psikiyatrik bağlantısı ise şöyle açıklanabilir...

Beynin temporal bölgesi duygu ve düşüncelerin kontrolünde önemli rol oynamaktadır.

Epilepsi ile depresyon büyük sıklıkla bir arada ortaya çıkmaktadır.

Epilepside depresyon riskini artıran bir dizi biyolojik, psikolojik ve sosyal faktör de yer almaktadır.

Daha çok depresyonun bipolar (iki ayrı zıt mani ve depresif duygu durumuna sahip kişilerdeki bozukluk) şekle dönüşmesiyle ortaya çıkar.

Hemen her türlü psikiyatrik bozukluğa rastlanabilir. Bunlar arasında depresyon öncelikli.

Anksiyete bozuklukları, psikoz, çocuklarda dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi tablolara rastlanabiliyor.

Yaygın anksiyete bozukluğu epileptikler de sıktır. Buna bağlı olarak kaygılı olurlar. Bunun bir sebebi nöbetlerin beklenmedik anda ortaya çıkmasıdır.  Elbette vesvese dediğimiz hal epileptiklerin yaşam kalitesini ileri derecede bozar. Epilepsi hastalarında yaşamı en çok zora sokan şeyler damgalanmadır ve nöbetlerin ani ortaya çıkışıdır.

Psikiyatrik hastalıklar eşlik eder. Sosyal ekonomik olarak zor durumda olmaları, iş bulamamaları, eş bulamamaları sorunları da vardır.

Epileptikleri bekleyen zorluklar saymakla bitmiyor. O nedenle sosyal olarak hepimizi bu insanlara yardımcı olmaya çalışması çok değer taşımaktadır.

Epilepsi beyin biyoelektrik aktivitesinde değişimlerle karakterize olduğuna göre, duygu durumu da beynin bir işlevi olduğu göz önüne alınırsa, sonuç olarak epileptiklerin duygu durumunun değişkenlik göstermesi beklenir…

Hem nöbet sırasında, hem nöbet sonrasında, öncesinde ve iki nöbet arasında özellikle paranoid hezeyanlara ve halüsinasyonlara rastlama ihtimal vardır.

Bu nedenle olguların bu açıdan gözden geçirilmesi yerinde olur.