‘Küçük maçlar’ın takımı mı?

BEŞİKTAŞ’ın, sezonun ilk devresinde beklentileri aşan performansını ikinci devrede katmerlendirmesini forvet hattında yaşanılan sakatlıklar kadar, adını Aybaba’nın koyduğu ‘kırılganlık’a çözüm bulunamaması da önledi.

Haberin Devamı

‘Sürpriz şampiyonluk’ bekleyenler için en önemli test maçı Galatasaray derbisiydi. Derbinin kaybedilmesinden ziyade Kartal’ın ortaya koyduğu oyun umutları köreltti. Karabükspor maçındaki trajik puan kaybına rağmen eski coşkunun yakalanması ise önemliydi. Elazığ’da ise dün Beşiktaş’ta ‘Almeida’sızlığın sıkıntıları bir kez daha başgösterdi. Çok güzel hücum organizasyonları, top tutan ve dağıtabilen forvet eksikliğinden dolayı heba oldu sıklıkla.

Hayal kurulabilir mi? 

Demek istenileni Fernandes golünde Niang açıkça ortaya koydu.
Yılmaz Vural, kendisi için bir ‘reyting maçı’ olan dünkü müsabakanın ilk yarısında istediği ortamı buldu ama onun bir ‘Ahmet İlhan-LuaLua hattı’ yoktu. Bu arada McGregor iyi kaleci değil de peki ya Ivesa? Hırvat kaleciyi çözebilmiş değilim. Sinan Kurumuş’un erkenden oyundan alınması ve onun yerine ‘merkez santrafor’a geçen Holosko’nun hemen gol bulması ‘kısa gün kârı’ sağlayabilir ama uzun vadede geleceğin emanet edileceği söylenen ‘gençler’in gönlünü de kıran bir hamle olabilir.
Şu haliyle Beşiktaş ‘küçük maçlar’ın ‘büyük takımı’ portresi çiziyor. Zirve takımlarından galibiyetler almadıkça şampiyonluk hayali abestir.

Yazarın Tüm Yazıları