‘Kölün Radyoma’ dokunmayın!

Güncelleme Tarihi:

‘Kölün Radyoma’ dokunmayın
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2016 10:35

“Kaldığı kadınlar yurdunda her akşam tüm kadınlar Köln Radyosu dinlerlermiş. Anneannem de ilk maaşı ile kendine küçük bir radyo almış ve yıllarca bu yayını dinlemiş. Almanca bilmedikleri için radyo anneannemin ve arkadaşlarının hem eğlencesi, hem de bilgilendirme aracı olmuş...”

Haberin Devamı

12. sınıf öğrencisi Hamburglu Selin Yörenç söylemiş bunları.

‘Kölün Radyoma’ dokunmayın


“Örsan Öymen’in ‘Recep Usta’ programını neşe ile izlerlermiş ve severlermiş. Biz dedemin kasetlerini bir hatıra olarak saklıyoruz...”
Yağız Cem Köroğlu da böyle diyor.

“Her bölgeden haber veriyorlardı, 45 dakikaya her şeyi sığdırıyorlardı. Bütün insanlar, buradaki Türkiyeliler mutlaka Köln Radyosu’na kilitlenirdi zamanı geldiğinde...”
Bu satırlar da emekli Ford işçisi Cafer Pörklü’den.
Genel Yayın Yönetmenliğini Zeynel Korkmaz’ın yaptığı PoliTeknik gazetesinin 4’üncü sayısından bazı satırlar.

* * *

Gerçekten de öyleydi.
1970’li yıllarda Bochum Ruhr Üniversite’de öğrenim yaparken tercüman olarak bölgedeki birçok kentte heim olarak nitelenen işçi yurtlarına gittim.
Akşam saatlerinde sığabildikleri kadar bir odaya toplanıp Köln Radyosu’nu, Anadolu’dan gelen insanlarımızın söylemiyle “Kölün Radyosu”nu dinlerlerdi.
Çünkü Kölün Radyosu onların sesiydi.

Haberin Devamı

Bu satırları WDR kısa adıyla tanınan Batı Alman Radyosu’nda Türkçe yayınların 50’nci yıldönümü vesilesiyle 22 Kasım 2014 tarihinde Köln’de düzenlenen galadan bir gün önce yazmışım Hürriyet’te.
Evet, aradan bir yıldan biraz fazla süre geçti.

WDR yönetimi, Türkçe de dahil, anadilde yapılan yayınların süresini kısaltmak için harekete geçti.
Şu anda haftada 8 saat olan Türkçe yayınların süresinin 2.5 saate düşürülmesi öngörüldü.
Başka bir deyişle, WDR yönetimi, “Türklerin sesini kısmak” için düğmeye bastı.

Yani Türklerin ve Türk kökenli insanların kendi dillerindeki güvenilir bir kaynaktan ve birinci elden haber alma özgürlükleri budanmaya başlandı.

* * *

Daha önceki yıllarda Hessen Radyosu, RBB Türkçe de dahil anadilde yapılan bazı yayınları tasarruf gerekçesiyle kaldırdı.
Alman İkinci Televizyonu (ZDF) Nachbarn in Europo (Avrupa’da Komşularımız), ARD de Ihre Heimat-Unsere Heimat (Sizin Vatanınız-Bizim Vatanımız) başlıklı televizyon programlarına aynı gerekçeyle son verdi.
İşte şimdi WDR yönetiminin gerekçesi de aynı.

Haberin Devamı

Yani Türkler ve Türk kökenli insanlar radyo ve televizyon vergisi ödedikleri halde, onların Kölün Radyosu’nun sesi kısılıyor.
Başka bir deyişle; onların sesini susturmak için ilk ciddi adım atılıyor.
Türklerin ve Türk kökenli insanların kimliklerini, kültürlerini korumaları apaçık bir biçimde engellenmek isteniyor.

* * *

Federal Dışişleri Bakanlığı’nın 2016 yılı bütçesine bakıyorum.
Alman kültürünün ve dilinin yurtdışında daha yaygın hale getirilmesi için tam 861 milyon 600 bin Euro ayrılmış.

Yurtdışındaki Alman Okulları ve Goethe Enstitülerine milyonlar akıtılıyor.
Bu milyonların içinde Türklerin ve Türk kökenli insanların ödedikleri vergiler de var.
Ama Alman yöneticiler bunu görmezden, bilmezden geliyor.
İşte WRD yönetimini Türklerin sesini kısma planından vazgeçirmek için Sevgi Demirkaya ile Kenan Zöngör, www.change.org sitesi üzerinden bir imza kampanyası başlattı.
“WDR anadildeki yayınları ciddi bir biçimde budayarak, Almanya’da kültürel çoğulculuk ilkesine karşı gelmektedir. Böylece anadilin kimlik belirleyici bir kültür olduğu reddedilmektedir“ denilirken, Türklerin ve Türk kökenli insanların, sağduyulu Almanların ve diğer göçmen kökenlilerin de bu başlatılan imza kampanyasına destek vermesi istendi.

* * *

Haberin Devamı

Haydi sesinizin kısılmasına karşı çıkın ve siz de katılın.

https://www.change.org/p/sevgi-demirkaya-kenan-z%C3%B6ng%C3%B6r-k%C3%B6ln-radyosu-ist-auch-deutsches-kulturgut-nein-zu-streichungen-und-qualit%C3%A4tsverlust

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!