Yoldan çıkmak sadece bir an meselesidir

Güncelleme Tarihi:

Yoldan çıkmak sadece bir an meselesidir
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2022 22:48

Yazıları ve yaşamıyla dikkat çekici bir isim olan Hunter S. Thompson yarı otobiyografik romanı ‘Rom Günlükleri’nde kendisi gibi gazetecilik yapan Paul Kemp adlı genç bir adamın hikâyesini anlatıyor. Yazarın 22 yaşında kaleme aldığı roman “Bir hayat nasıl yaşanmalı?” diye soruyor.

Haberin Devamı

1937’de doğup 2005 yılında intihar ederek hayatına son veren Hunter S. Thompson gerek yazıları gerekse hayat tarzıyla dikkat çeken bir yazar olarak bilinir. Zira cezaeviyle lise yıllarında tanışan, Hava Kuvvetleri’nden gazeteciliğe uzanan ve Hell’s Angel’dan çeşitli hippi gruplarına kadar pek çok yere girip çıkan Thompson’ın sıradan şeyler yaşayıp yazmasını kimse beklemez. Thompson’ın en popüler kitabı olarak bilinen ‘Las Vegas’ta Korku ve Nefret’ten sonra ‘Cehennem Melekleri’ ve geçen günlerde de ‘Rom Günlükleri’ raflardaki yerini aldı. İthaki Yayınları etiketine sahip olan bu kitapları Türkçeye (sırasıyla) Taylan Taftaf ve Kıvanç Güney çevirdi.
‘Rom Günlükleri’ aslında Thomp-son’ın ikinci kitabıdır. 1960’ların başında yazılmasına rağmen çeşitli sebeplerden ötürü ilk baskısını 1998’de yapar. Los Angeles Times’ın haberine göre, bu ‘kayıp’ kitabı bulup yayımlanmasını sağlayan da Johnny Depp’tir. Depp, ‘Las Vegas’ta Korku ve Nefret’ten sonra sıkı bir Thompson hayranı olduğu için ‘Rom Günlükleri’nin basılmasına ve beyazperdeye uyarlanmasına büyük katkı sağlar. Zaten iki filmin de başrolü kendisidir.
Thompson’ın yarı otobiyografik romanı olarak kabul edilen ‘Rom Günlükleri’nde tıpkı kendisi gibi gazetecilik yapan Paul Kemp adlı genç bir adamın hikâyesi konu edilir. Kemp günün birinde Amerika’dan kalkar ve Porto Riko’daki bir gazetede çalışmak üzere yola çıkar. Kayıp bir insandır Kemp; bolca içki, şiddet ve şehvet dolu bir hayat sürdürdüğü için oradan oraya savrulmaktadır.
Porto Riko’ya vardığında tıpkı kendisi gibi gazetecilerin uğrak mekânı olan Al’ın Yeri’nde çokça vakit geçirmeye başlar. Üçüncü sınıf bir bardır burası. Dünyanın pek çok yerinden gelen yazar-çizer takımı, bir gün mesleki anlamda zirveyi görmek yahut zengin bir dulla evlenip kurtulmak için burada pinekler; çoğunlukla da içkilerini veresiye yazdırırlar.
Günler benzeri şekilde geçip giderken Kemp’in karşısına yeni fırsatlar çıkar, ancak bunlar sanıldığı kadar masum şeyler değildir. Şehrin önemli yatırımcılarından Hal Sanderson, birtakım problemli müteahhitlik işlerine girer, Kemp’e de metin yazarı olmasını teklif eder. Az bir para karşılığında pek kimsenin umursamadığı şeyler yazan Kemp için bu iş bulunmaz nimettir. İşin ahlaki tarafını ilk başlarda hiç önemsemez Kemp. Sadece parasını alır, sürekli sarhoş olup eğlenmeye bakar. Üstelik ilk uçak yolculuğundan beri göz koyduğu güzeller güzeli Chenault da yanındadır. Ancak işler giderek sarpa sarmaya başlayınca romanın seyri değişir.

22 YAŞINDA YAZDI
‘Rom Günlükleri’ sadece gazetecilik meselesini tartışmakla kalmaz, meseleye varoluşsal bir yerden de bakar. “Bir hayat nasıl yaşanmalı?” diye sorar. Ancak bunu sadece ahlaki bir yerden de yapmaz. İşin içine siyasal birtakım meseleleri, parsellenen kamu mallarını da koyar. Bütün bunları düşününce bu soru daha anlamlı bir yere oturur. Böylece Kemp’in işte ve aşkta yaşadığı çelişkiler artmaya başlar. Diğer bir deyişle; tam rahata erdiğini düşündüğü yer, onun için bir kâbusa dönüşür.
Romanın dili de bu gerilime başarıyla hizmet eder. ‘Rom Günlükleri’ yarı otobiyografik bir roman olduğu için Thompson sokak hayatını da gazeteciliğin işleyişini de iyi aktarır. Bu da romana ayrıca bir tat katar.
Thompson’ın ‘Rom Günlükleri’ni 22 yaşında bir delikanlıyken yazdığını hatırlatmakta fayda var. Daha o yıllardan usta bir romancı olacağını ispatlamış görünüyor...

ROM GÜNLÜKLERİ

Yoldan çıkmak sadece bir an meselesidir

Hunter S. Thompson
Çeviren: Kıvanç Güney
İthaki, 2022
232 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!