Yazarların yazarı

Güncelleme Tarihi:

Yazarların yazarı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2023 13:08

Aydınlanma Çağı’nın sona ermediğini, sürdüğünü ve sayıları ne yazık ki pek az olsa da kimi yazarların, düşünürlerin aydınlanmacı tutumlarından vazgeçmeyeceklerinin en iyi örneklerinden Feridun Andaç.

Haberin Devamı

Feridun Andaç’ı okumak, günün hangi saatinde olursa olsun, mutlulukla ilgili bir his verir. ‘Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi’ var tabii, serpme kahvaltı görgüsüzlüğünün değil elbette, Feridun Andaç’ı okumak da böylesi bir mutluluk.
Doğallığı var, lezzeti var, sürekliliği var, esenliği var ve besleyiciliği var. Günaydını da var öyleyse. İyimserlikle, olumlayarak, gülümseyerek bakan ve okuyan bir çift gözün ışığı da.
Böyle bakıyorum Andaç’ın yazdıklarına ve ne yazarsa yazsın hepsini de denemeye sayıyorum. Bir gün şiirlerini de yayımlarsa onları da ‘deneme’ diye okuyacağımdan hiç kuşkusu olmasın, çünkü şiire de deneme diye bakıyorum.
Aydınlanma Çağı’nın sona ermediğini, sürdüğünü ve sayıları ne yazık ki pek az olsa da kimi yazarların, düşünürlerin aydınlanmacı tutumlarından vazgeçmeyeceklerinin en iyi örneklerinden Feridun Andaç.
“Bu dünyada benden habersiz tek dize bile yazılamaz!” İlhan Berk’in hep abartmayla söylediği sanılan vecizlerinden biridir bu. Karşılığını Andaç örneğinde bulan bir söz bence ve çok yerinde. Açın kitaplarını bakın, 19. ve 20. yüzyılın dünyada ve Türkiye’de önde gelen ve artık klasik değerini kazanmış hemen tüm yazarlarını, o defterlerine kaydetmiş, sonra da bizimle paylaşmıştır.
Yola düşkün bir yazardır. Yolculuklarını da anlatır uzun, güzel, etkileyici biçimde, okuru da dolaştırır kendisiyle birlikte, patikalar gibi kıvrılarak ilerleyen cümleleri yetmezmiş gibi ‘yolun anlam ve önemi’ne uygun şiirler, dizeler de yerleştirir köşebaşlarına. Yolcuya sürprizler yapmayı sever.
Yalnızca yol yazılarında çıkmaz yolculuğa, o yazıların pek çoğu da bir yazarın izindeki yolculuklardır, yaşadığı, yazdığı, gezdiği yerleri yeniden dolaşarak yazar ve yazıya yeni bir boyut katar. Nerdeyse tümüyle yazarların peşinde bir yaşamdır onunki.
‘Yüzler, İzler, Gölgeler’ (Cumhuriyet Kitapları) son okuduğum yapıtı. Anlatılar, incelemeler, eleştiriler, portreler, söyleşiler, derlemeler ve denemelerle kuşattığı yazarları, düşünce insanlarını bu kez de ‘insan kavşağı’ndaki sesler, renkleri’yle sunuyor.
Portre okumayı evveleski severim, Cemal Süreya’dan Enis Batur’a, Uğur Kökden, Oğuz Demiralp, Ümit Bayazoğlu’ndan Ahmet Tulgar’a sevdiğim portre yazarları var, Feridun Andaç denemelerinde de bir portre tutumu var. Niyazi Berkes’ten söz ederken de Behçet Necatigil’i özlerken de görüyorsunuz bunu.
Belki de kimi anlatırsa anlatsın sözcükleri hep ışıldadığı içindir bu ve biz söz ettiği kişinin yüzüne de yazının ışığının düştüğünü görürüz. Neyin ışığıdır bu? Tutkunun, sevginin, adanmışlığın, özverinin, özenin, hatırlamanın, paylaşmanın, inceliğin...
Roman, öykü, hatta şiir yazanlar için söz konusu olmayabilir ama deneme yazanlar, özellikle de Andaç gibi denemenin ustaları kendilerini ‘vazifeli’ görürler, denemek ve paylaşmak, okumak ve paylaşmak, sevmek ve paylaşmak, yazmak ve paylaşmak. Yoksa deneme niye yazılsın? Unutmuşum, burada söylüyorum bir de erdemin ışığıdır bu, çünkü deneme yazmak, daha doğrusu paylaşmak üzere yazmak erdemli bir tutumdur, insani, yazınsal, vb...
‘Yüzler...’, bir ‘Gezgin’le başlıyor, benim de en sevdiğim gezgin Metin Altıok’la. Onun şiirlerini alınlık yaptığı yazısı kitap adlarına göndermeler yaparak sürüyor, Tomris Uyar’la buluşamadığı günü anımsıyor, Attilâ İlhan, Selim İleri, Marquez, Calvino, Nezihe Meriç, Oktay Akbal, Jules Verne, Mebrure Alevok, Taner Baybars ve elbette söz Vedat Günyol’a geliyor. Denememizin Salâh Birsel’le birlikte öncü adlarından birine ve ondaki sevgiye. Ben de Andaç’ı böyle düşünüyorum, ‘deneme okulu’nun yetkin hocalarından ve nerdeyse her denemesi de bir ders niteliğinde. Bir yazar nasıl sevilir, bu sevgi nasıl güçlendirilir, sabırla, şefkatle, cümle cümle, tane tane yazarak bunun dersini veriyor. Yazma dersi değil bu okuma dersi, üstelik de en zor biçimi seçerek, severek, hep sevecek bir şeyler bularak okumanın dersi.
İnsanlardan umudumu kesmedim, en çok da kadın kadının yurdudur inancımı sürdürüyorum ve Feridun Andaç gibi eksilmeyen, yorulmayan, zenginleştiren çabaları gördükçe, izledikçe yazar yazarın yurdudur diye seviniyorum.
Yazarlara ne mutlu, Feridun Andaç gibi şahane bir yazarları var.

Yazarların yazarı


BAKMADAN GEÇME!