Korku edebiyatının başyapıtlarından: Deliliğin Dağlarında

Güncelleme Tarihi:

Korku edebiyatının başyapıtlarından: Deliliğin Dağlarında
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 27, 2023 21:54

Amerikalı usta korku edebiyatı yazarı H. P. Lovecraft, başyapıtı ‘Deliliğin Dağlarında’da, Antarktika’da Himalayalar’dan daha yüksek dağların ortasında yer alan garip, devasa yapıların uzaylı mimarisini keşfetmeye cesaret eden okurlarına delirmeyi vaat ediyor.

Haberin Devamı

1930’lardan beri neredeyse tüm Amerikan bilimkurgu ve korku edebiyatı yazarları, Howard Phillips Lovecraft’tan etkilenmiştir. Bu kadar büyük bir yazar grubunu önceleyen ABD’li yazar Lovecraft’ın etkilendiği yazarlar vardı tabii ki. Yazar başyapıtı sayılan ‘Deliliğin Dağlarında’da, Edgar Allen Poe’nun ‘Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü’ne açık bir şekilde atıfta bulundu. Poe 1838 tarihli eserinde genç Arthur Gordon Pym’in Grampus isimli balina gemisinde yaşadıklarını anlatıyordu.
Pym, başına gelen gemi kazası, isyan ve yamyamlık gibi olayların ardından Jane Guy isimli başka bir geminin mürettebatı tarafından kurtarılıyor, mürettebattan Dirk Peters ile birlikte Pym’in maceraları daha güneyde devam ediyordu. Karaya çıktıklarında saldırgan siyah derili insanlardan kaçıyorlardı. Roman, Pym ile Peters’ın Güney Kutbu’na doğru yolculuğu sırasında birden bitiyordu. Lovecraft da Poe’nin gemisinin rotasını devam ettiriyor işte. Lovecraft romanın kahramanları biliminsanlarını Antarktika’da yarattığı bir korkunun içine bırakıyor.
Arkham isimli gemi, Miskatonic Üniversitesi’nden jeolog William Dyer, yüksek lisans öğrencisi Danforth, biyoloji profesörü Lake, mühendis Pabodie ve dünyanın soğuk derinliklerindeki sırları keşfetmeye hazır büyük bir bilim ekibiyle Antarktika’nın uçsuz bucaksız genişliğine doğru yelken açıyor. 1931 yılında Antarktika’daki görevi sırasında meydana gelen korkunç olayı jeolog William Dyer’in anlatımından öğreniyor okuyucu. Anlatıcının amacı, 20 araştırmacıdan oluşan ekibin başlangıçta kaya örnekleri almak için gittikleri bölgeden tam kadro olarak geri dönememelerinin arkasındaki sebebi okuyucuya aktarmak. Ve bundan sonra Antarktika’ya gitmek isteyen biliminsanlarını bu korkunç yolculuktan vazgeçirmek.
Ekibin bazıları yanlarında götürdükleri küçük uçaklarla gittikleri bölgede ‘Himalayalar’dan daha yüksek sıradağlarla karşılaşıyor. Anlatıcının deyişiyle ‘Deliliğin Dağları’nda Lake’in önderliğindeki öncü grup şimdiye kadar görülen en tuhaf fosillerle karşılaşıyor. Lake, bu fosillerin dünyadaki bilinen tüm türlerden daha eski olduğunu ve buzulların içinde oldukça da iyi bir şekilde korunduğunu merkez ekibe rapor ediyor. Lake’ten bir süre sonra haber alınamayınca anlatıcı bir kurtarma ekibiyle arkalarından gidiyor.
Anlatıcı, öncü grubun tüm üyeleri ve köpeklerin açıklanamayacak kadar korkunç şekilde öldürüldüğü ve anormal fosillerin birçoğunun kaybolduğu bir dehşet sahnesiyle karşılaşıyor. Buna ne sebep olmuş olabilir? Bunu araştırmak için onlar da ‘Deliliğin Dağları’na dalıyor. Dyer ve Danforth dağların içinde insanların yapmasının imkânsız olacağı yapılar keşfediyor. İkili harabeleri araştırmaya başladıklarında ise aslında şehri Lake’in bulduğu yaratıkların inşa ettiklerini öğreniyor. ‘Yüce Eskiler’in ayrıntılı tarihini ortaya çıkarıyorlar. Tarih, Dünya’ya yerleşmeleri, bir medeniyet inşa etmeleri ve diğer uzay yolculuğu yapan varlıklarla savaştan ve son olarak Shoggotlar adlı köle ırkın isyan etmesi sonucunda toplumlarının çöküşünden bahsediyor. İkili, Lake’in bulduğu ‘Yüce Eskiler’in aslında ölmediği, sadece uzun kış uykusundan uyanmaya başladıklarının farkına varıyor.

Haberin Devamı

H. P. Lovecraft’ın 1936 yılında yayımlandığı anda Amerikan korku edebiyatının en büyük klasikleri arasına giren ‘Deliliğin Dağlarında’, korku ve bilimkurguyu çok iyi bir şekilde harmanlıyor. Bilimsel veriler bile bazı durumlarda korkuyu derinleştirmesinde ona yardımcı oluyor. Film yapımcıları, çizgi romancılar ve yazarlar için ilham kaynağı olan kitap yabancı düşmanlığı, uzaylıların bilinmezliği ve düşmanca tanımlanmasının karşısında duruyor aslında. Anlatıcı ‘Yüce Eskiler’e karşı dokunaklı bir şefkat ve anlayış gösteriyor. Onları uzaylı değil de başka çağın insanları olarak gözlemliyor. Lovecraft doğaüstünü anlattığı önceki çalışmalarının aksine bilimkurguya gerçek bir dalış yapıyor. Yazar kitabıyla okuyucuyu korkuttuğu kadar büyülemeyi de başarıyor. ‘Deliliğin Dağlarında’ korku edebiyatına başlamak isteyenler için uygun bir anahtar olacaktır.

DELÄ°LİĞİN DAÄžLARINDA Â

Korku edebiyatının başyapıtlarından: Deliliğin Dağlarında

Howard Phillips Lovecraft
Çeviren: Ayşe Deniz Hakyemez
İş Kültür Yayınları, 2023
144 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!