‘Kendi hayatımda çözemediğim birçok konuyu Levlâ ile çözdüm’

Güncelleme Tarihi:

‘Kendi hayatımda çözemediğim birçok konuyu Levlâ ile çözdüm’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2021 21:56

Gazeteci-yazar Nalan Miri Sözer romanı ‘Levlâ/Zahir ve Batın Rapsodi’de bir kadının kendini sorgulama ve arayış hikâyesini anlatıyor. Sözer New York, Marsilya, Kapadokya gibi farklı kentlere giderek hayatındaki sorunlarla yüzleşen Levlâ’nın hikâyesini yazma sürecinde, kadın ve erkeklerin ortak sorunlarındaki farklı sebepleri bulurken müthiş bir evrensel karmik harita ile karşılaştığını söylüyor.

Haberin Devamı

Hayatınızın nasıl bir döneminde ve nasıl bir ruh haliyle ‘Levlâ’yı kaleme almaya başladınız?
Kitaplar bir dönemi aydınlatmak ya da içinde olunan dönemin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya çıkıyor ve hayatımıza girerek yer ediniyor. Bugüne kadar dergicilik yaptığım yayın hayatımda ve kişisel gelişim kitaplarımda kadınlar için yazıyordum. Levlâ ise bir kadının arayış hikâyesi üzerinden insanlığın günümüzün tekno kölelik ile spiritüel uyanışı arasındaki sıkışmışlığın, arayışın, fark edişin ve yükselişin hikâyesini içeriyor. Pandemi öncesi çok severek yaptığım kayak sporunda sağ omzumu üç yerden kırdım. Bir hafta sonra İsviçre’de COVID nedeniyle, tüm dünya gibi evlere kapandık. Hastalandık, korktuk, psikolojik olarak zorlandık, can kayıpları yaşadık. “Bunlar benim başıma neden geldi? İnsanlık niye bunu yaşıyor? Memleketimden, sevdiklerimden uzakta esaret ve ölüm korkusunu yaşamak ne gibi bir travmaya neden olacak? Hayat bize ne diyor?” sorularıyla birlikte cevaplar da gecikmedi. Farklı ekollerden mihmandarlar, spiritüel dünyadan kadim üstatlar yoluma çıktı. Her şeyden önce hayatın okunması gereken bir kitap olduğunu, hayatın bize sürekli bir şey anlattığını fark ettim. Sabahattin Ali’nin dediği gibi, hayata yemek, içmek ve sadece sevişmek için gelmediğimizin idrakine daha çok vardım. Sistemin nasıl işlediğini fark ettikten sonra da tüm kadınların, erkeklerin sorunlarından yola çıkarak bir arayış hikâyesi olarak kurguya çevirdim.

Levlâ için ‘değişim’ çok önemli bir kavram. Hikâyesi değişmeyi kafaya koyduğu anda başlıyor ve New York’a doğru yola çıkıyor. Levlâ’nın değişimle ilişkisini biraz anlatabilir misiniz?
Levlâ New York’ta gizemli fotoğrafçı Edward Lerman ile tanışıyor, Ayaz’la ilgili kafasına takılan soru işaretlerini, bu özgür adamı dinledikçe çözüyor. Sonraki yolculuğu Fransa, Provence’a oluyor. Burada tanıştığı Fransua ve Karen ile mükemmel ilişkiye dair bir aydınlanma yaşıyor. Uzun uzun ilişkide sadakat kavramından bahsediyorlar. Sonraki durağı Nepal’de, eskiden oldukça çapkın bir işadamı olan George ve karısı Shila ile tanışıyor. Cinsellik konusunda uzun sohbetler ve mistik çalışmalar nihayetinde Vahan’la ilgili sorunlarını çözümlüyor. Viyana’da anne olmakla ilgili duygularını okuyoruz. Hikâyesinin sadece erkeklerle ilişkileri ekseninde yürümediğini, kendisine dair öğrendiği şeylerin olduğu bir faza geçiyor. Bu durum Kapadokya seyahatinde derinleşirken babası ve kardeşiyle ilgili sorunlarının da çözüme erdiği bir nokta.

Levlâ’nın hikâyesini yazmak sizin hayatınızda bir şeyler değiştirdi mi?
Levlâ bize başımıza gelen her olayın karmaşık bir vaka, sonraki dönemin ön hazırlığı olduğunu gösteriyor. Asıl yaşam amacımız; bedenimizin sadece aracı olduğu, ruhumuzun tekâmülünü tamamlama yolculuğunda bu şifreleri fark edip okuyabilme yetisi kazanabilmek. İşte Levlâ ilişki, sadakat, özgüven, tökezleme, farkındalık konularında hayatı yeniden sorgulatıyor. Ben de tüm kadın ve erkeklerin ortak sorunlarındaki farklı sebepleri bulurken müthiş bir evrensel karmik harita ile karşılaştım. Ben de kendi hayatımda çözemediğim ya da anlamlandıramadığım birçok konuyu Levlâ sayesinde çözdüm.

Haberin Devamı

Sizce yola çıkmak ruhen özgürleştirir mi? 
Ralph Waldo Emerson’un çok sevdiğim bir sözü vardır; “Hayat varılacak yer değil, yolculuktur” der. Ben Levlâ’yı yazarken hakikate giden bir yol varken bu yolu keşfetmeden kendi kafamızın içindeki dar ya da kapalı yollarda kaybolduğumuzu fark ettim. Yola çıkmak geride bırakarak dönüşte farklı biri olarak dönmeye cesaret etmek. Doğduğumuz coğrafya kaderimizi belirleyebilir ama seyahat etmek geleceğimizi, hatta yaşamımızı dahi değiştiriyor. Levlâ’nın da seyahatlerle kaderi değişiyor. 

Haberin Devamı

Roman New York, Marsilya, Katmandu, Viyana, Kapadokya gibi pek çok şehirde geçiyor. Ama hepsinin dönüşünde İstanbul var. İstanbul ‘Levlâ’ ve sizin için ne ifade ediyor?
Burada biraz da ironi var. Levlâ gitmeyi seçiyor, sorunlarının çözümünü seyahatlerinde arıyor ve her yeni cevapta yine evine, İstanbul’a dönüyor. İstanbul bünyesinde üç medeniyetin kadim bilgilerini, tapınakları, efsaneleri, tarihi eserleriyle efsunlu enerji alanlarını, tılsımları saklıyor. İstanbul’un gizemini anlamak ve iletişime geçmek için ya sabahın ilk ışıklarında ya da gece sessizliğinde şehri yaşamak gerekiyor. Kozmik enerjilerini hissettiğim Ayasofya’ya, Boğaz’a sessiz saatlerde gitmeyi seviyorum. Kadın olarak kadın arkadaşlarımla İstanbul’un kültürüne ait yaşamını da seviyorum. Bu nedenle İstanbul’a özgü sosyal yaşamı da yansıtmaya özen gösterdim.

Kitapta her bölümün ruh halini anlatan müzik karekodları var. Bu müzik seçkisinin sizin için anlamı ne?  
Levlâ’yı yazarken daha derinlere inebilmek, o anın içine girebilmek için şehir ya da konularla ilintili şarkılar dinledim. New York bölümünde caz, Katmandu’da meditatif, Kapadokya’da tassavufi müzikler eşlik etti yaratım sürecinde... Editörüm Canan yayına günler kala, yazarken dinlediğim müzikleri teknoloji ile birleştirerek QR kodu ile okuyucularımızla paylaşma fikrini ortaya attı. Levlâ okuyucularıyla buluşup da okurken romanı içselleştirip bağ kurdukları yorumları geldikçe çok mutlu oluyorum. 

Haberin Devamı

LEVLÂ

‘Kendi hayatımda çözemediğim birçok konuyu Levlâ ile çözdüm’

ZAHİR VE BATIN RAPSODİ
Nalan Miri Sözer
Artemis Yayınları, 2021
352 sayfa, 35 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!