Kadınlara daha fazla alan açan proje

Güncelleme Tarihi:

Kadınlara daha fazla alan açan proje
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2023 10:27

İstanbul Modern Sinema’nın yeni projesi ‘Boşluğa Dikkat’, sinema sektöründeki kadınlara daha fazla alan açmayı hedefliyor. Projenin ilk etkinliği 18-23 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek beş filmlik açık hava gösterimleri olacak. Ustalık sınıfı, söyleşi ve atölye çalışmalarını da kapsayan projeyi Müge Turan’la konuştuk.

Haberin Devamı

Yeni mekânındaki etkinliklere hız kesmeden devam eden İstanbul Modern Sinema, sinema sektöründeki kadınlara daha fazla alan açmayı hedefleyen ‘Boşluğa Dikkat’ adlı uluslararası bir projeyi hayata geçiriyor. Ustalık sınıfı, söyleşiler, atölye çalışmalarının da yer alacağı projenin ilk etkinliği, 18-23 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek beş filmlik açık hava gösterimleri olacak. İran’dan Şili’ye, kişisel ve toplumsal tarihlerin kesiştiği kadın yönetmenlerin filmlerinden oluşan program, konukların katılımıyla gerçekleşecek. ‘Boşluğa Dikkat’ projesini İstanbul Modern Film Küratörü Müge Turan ile konuştuk...

Neden ‘Boşluğa Dikkat’? Programın çıkış noktası ne oldu?
Hemen hemen her alanda olduğu gibi sinema sektöründe de fırsat ve temsil eşitliğinden uzak bir tablo var. ‘Avrupa Film Prodüksiyonunda Kadın Profesyoneller’ başlıklı araştırmaya göre (2016-2020 dönemindeki uzun metrajlı filmleri içeren rapor) kadınlar tüm yönetmen oranının yüzde 23’ünü oluşturuyor. Kadın sinemacılar kaynaklara, fırsatlara erişim sıkıntısı yaşıyor, geri planda kalıyor ve az kazanıyor. Temsilde de eşitsizlik var. 2018’deki ‘Me Too’ hareketiyle birlikte sinema sektöründeki kadın hakları da daha çok konuşulmaya başladı. 90. yaşını kutlayan Oscar ödül töreninden 71. Cannes Film Festivali’ndeki kadın eylemine uzanan bir süreç yaşandı. Sinema sektöründeki kadın hak ihlallerinin popüler gündemi hiç olmadığı kadar yakaladığı bir dönemdeyiz. Hem fark yaratmak anlamında hem de birbirinden iyi kadın filmlerinin doğumuna tanık olmamıza vesile oldu.

Haberin Devamı

İstanbul Modern Sinema olarak bugüne kadar bu boşluğa dikkat çekmiş miydiniz?
İstanbul Modern Sinema olarak bu boşluğa ve eşitsizliğe dikkat çekmek amacıyla çeşitli programlarımız oldu. 2008’de Tilda Swinton’ın filmlerine odaklandığımız ‘Tilda’ programımız vardı. Filmmor Kadın Filmleri’ne ev sahipliği yapmanın yanı sıra ikonik programlarımızdan ‘Hakkında Her Şey’ serisinde Chantal Akerman ve Agnès Varda’ya yer vermiştik. 2018’de ise ‘Bacağınızı Biraz Çeker misiniz?’ adlı kadın yönetmenlerin filmlerinden bir seçkiyi burada, 2021’de ise Türkiye’den kadın sinemacıların imzasını taşıyan film programı ‘Her Journey’yi, Sharjah Art Foundation’da izleyiciyle buluşturmuştuk.
15 yıl boyunca bu dengeye dikkat etmeye çalıştık. Yeni müze binamıza geçişimizle birlikte eşitsizliği görünür kılmak amacıyla uluslararası bir proje başlatmak istedik. Türk Tuborg AŞ’nin katkılarıyla hazırladığımız ‘Boşluğa Dikkat’ ile bu boşluğa dikkat çekmenin yanı sıra boşluğu biraz olsun doldurmaya yönelik bir vurgu yapmak istedik.

Haberin Devamı

Programda neler olacak?
‘Boşluğa Dikkat’ sinemadaki kadınların ürettiği işlerden, verdikleri mücadelelerden ve aslında bir diyalog ortamından oluşacak. Biz bunu uluslararası bir etkinlik serisi olarak planladık. Atölye çalışmaları, sektörün farklı bileşenlerinin katılımıyla söyleşiler ve yabancı konukları ağırlayacağımız ustalık sınıfları olacak. Beş filmlik programımızda ise ‘Düet’ (Türkiye), ‘1976’ (Şili, Arjantin), ‘Sıradaki Kız’ (Güney Kore), ‘Bir Ailenin Röntgeni’ (İran) ve ‘Hırçın’ (İngiltere) filmlerini izleyiciyle buluşturacağız.

Açılışı hangi filmle yapıyorsunuz?
Açık havadaki açılış filmimiz iki genç sporcunun hikâyesini anlatan ‘Düet’ olacak. Yönetmenleri İdil Akkuş ve Ekin İlkbağ’ın katılımıyla göstereceğiz.

Haberin Devamı

Etkinliğin ilk konuğu kim olacak?
Programın ilk konuğu Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde ödül kazanan ‘Bir Ailenin Röntgeni’nin yönetmeni Firouzeh Khosrovani olacak. Kendisi ilk kez Türkiye’ye geliyor. Khosrovani, kendi aile hikâyesini anlattığı filminde devrim öncesinden bugüne modern İran tarihindeki temel çatışmaları aktarıyor. Khosrovani, Türkiye’deki izleyicilerle bir araya gelerek İran’daki kadın dayanışmasından haberler getirecek.

İzleyiciyle ilk kez buluşacak filmler var mı?
‘1976’ ve ‘Hırçın’ adlı filmleri vizyon öncesi göstereceğiz. Şili’de burjuva hayatındaki gündelik işlerinin arasında gizlice Pinochet karşıtı direnişin dünyasına giren Carmen’in hikâyesini ‘1976’da izlerken, bu yıl Sundance’de Jüri Büyük Ödülü’ne layık görülen ‘Hırçın’, İngiliz yönetmen Charlotte Regan’ın ilk uzun metrajı olarak izleyiciyle buluşacak.

Haberin Devamı

BİLLUR TURAN İLE ATÖLYE
Boşluğa Dikkat’in sonbahardaki konuğu ise bu yılın hakkında en çok konuşulan ödüllü filmlerinden Charlotte Wells’in yönettiği ‘Güneş Sonrası’ (2022) başta olmak üzere, bağımsız Türkiye sinemasından da ‘Birlikte Öleceğiz’ (2021), ‘Cemil Şov’ (2021), ‘Anadolu Leoparı’ (2021), ‘Tuzdan Kaide’ (2018) gibi öne çıkan filmlerde çalışmış yapım tasarımcısı Billur Turan olacak. Turan’ın deneyimlerini paylaşacağı bir atölye gerçekleşecek.

PROGRAMDA NELER VAR?
DÜET, 2023
Türkiye
Yönetmenler: İdil Akkuş, Ekin İlkbağ
Mısra ve Defne senkronize yüzme sporunda düet partneri olan iki yakın arkadaş. Mayo diktirmenin bile sorun olduğu bir ortamda ikili olimpiyat hayallerinin peşinde yalnız bırakılırlar. İki yönetmen, sporcu belgeseli çekmek için yola çıkmış olsalar da dört yıl boyunca bu iki yol arkadaşının hem duygusal dostluğuna hem de kadın olarak su balesi sporundaki zorlu mücadelelerine tanık olurlar.

Haberin Devamı

1976, 2022
Şili, Arjantin
Yönetmen: Manuela Martelli
Oyuncular: Aline Küppenheim, Nicolás Sepúlveda, Hugo Medina

Kadınlara daha fazla alan açan proje

Santiago’da varlıklı bir doktorun eşi olan Carmen, ailenin sahil kenarındaki tatil evini yeniden dekore etmekle uğraşırken düzenli gittiği kilisenin rahibi kendisinden yaralı bir gence bakmasını ister. Böylece Carmen, gizlice Pinochet karşıtı direnişin dünyasına girmiş olur. Pinochet döneminin ruh halini anlamaya çalışan yönetmenin bu ilk uzun metrajındaki en büyük güç, başroldeki Aline Küppenheim’ın göz dolduran oyunculuğu.

SIRADAKİ KIZ (NEXT SOHEE), 2022
Güney Kore
Yönetmen: July Jung
Oyuncular: Kim Si-eun, Bae Doona, Hee-jin Choi
Cannes’da Eleştirmenler Haftası kapsamında prömiyerini yapan film, gerçek bir olaya dayanıyor. Film, lise öğrencisi Sohee’nin çağrı merkezindeki sömürücü stajının ardından yaşadığı trajedi üzerinden kapitalizmin ölümcül bedelini sorgularken, ikinci yarısında kadın dedektif Oh Yoo-jin’in soruşturmasıyla gerilimli bir polisiyeye dönüşüyor. Bu kasvetli politik dramın odağında Güney Kore’deki gençliğin umutsuzluğu, sistemin bozukluğu ve bunun sorumlusu kim sorusu kadar Sohee’nin insanlığı da var.

BİR AİLENİN RÖNTGENİ (RADIOGRAPH OF A FAMILY), 2020
İran, Norveç, İsviçre
Yönetmen: Firouzeh Khosrovani
Batı’da okumuş seküler bir baba ve dindar bir annenin kızı olan Khosrovani, Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde ödül kazanan bu filminde aile hikâyesini anlatır. Aynı çatı altında nasıl bir arada yaşadıklarını, ebeveyni arasındaki mektuplar, aile arşivinden fotoğraflar ve videolar ile gözler önüne serer. Devrim öncesinden bugüne modern İran tarihindeki temel çatışmalar üzerine düşündüren bu belgesel, Batı medyasının insanlık dışı gösterdiği siyasi bir duruma dair son derece içten ve insani bir görüş sunuyor.

HIRÇIN, 2023
İngiltere
Yönetmen: Charlotte Regan
Oyuncular: Lola Campbell, Alin Uzun, Cary Crankson

Kadınlara daha fazla alan açan proje

Charlotte Regan’ın ilk uzun metrajı annesini kaybettikten sonra yalnız kalan 12 yaşındaki hayalperest Georgie’nin bir gün kapısında beliren babasıyla yeniden ilişki kurma hikâyesini anlatıyor. Pastel renkleri ve eğlenceli anlatımıyla tatlı bir şehir masalı olduğu kadar İngiliz sinemasındaki sosyal gerçekçi dramı da koruyor. Başrolü paylaşan Lola Campbell ve yakın zamanda ‘Hüzün Üçgeni’nde izlediğimiz Harris Dickinson’ın enerjisiyle hayata geçen bu alışılmadık baba-kız öyküsü bu yıl Sundance’de Jüri Büyük Ödülü’ne layık görüldü.

 

BAKMADAN GEÇME!