Haydar Ergülen’in gönlündeki mavi heves

Güncelleme Tarihi:

Haydar Ergülen’in gönlündeki mavi heves
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2022 12:13

Editörlüğünü Semih Gümüş’ün yaptığı, 2010 Memet Fuat Yayıncılık Ödüllü Köprü Kitaplar koleksiyonu, çağdaş şiirimizin en önemli şairlerinden Haydar Ergülen’in çocukluk ve gençlik anılarından derleyerek kaleme aldığı ‘Şu Benim Mavi Babam’la devam ediyor. Engülen, “Bir babalar bir de hevesler eskimez” diyerek başlıyor anlatmaya, “Orta İki’den Terk”, Eskişehir Sanayi Çarşısı’ndan kaportacı Kel Hasan Usta’yı. Bir diğer deyişle o mavi babasını.

Haberin Devamı

Editörlüğünü Semih Gümüş’ün yaptığı, 2010 Memet Fuat Yayıncılık Ödüllü Köprü Kitaplar koleksiyonu, çağdaş şiirimizin en önemli şairlerinden Haydar Ergülen’in çocukluk ve gençlik anılarından derleyerek kaleme aldığı ‘Şu Benim Mavi Babam’la devam ediyor.
“Gönlüme bir ateş düştü, yanar ha yanar yanar.”
Cem Karaca’nın şarkısı dönüp dolaşıp bir mavi heves düşürüyor Haydar Ergülen’in gönlüne. O da “bir babalar bir de hevesler eskimez” diyerek başlıyor anlatmaya, “Orta İki’den Terk”, Eskişehir Sanayi Çarşısı’ndan kaportacı Kel Hasan Usta’yı. Bir diğer deyişle o mavi babasını.
Hal böyle olunca Hasan Usta’nın çocukluğundan Ergülen’in çocukluğuna, gençliğine ve günümüze uzanan çok katmanlı, müthiş bir derya çıkıyor ortaya. Her ne kadar kitabın kapağında türü ‘anlatı’ olarak geçse de çok daha fazlası bekliyor okurları. Kitapta adı, eserleri, dizeleri geçen pek çok şair ve yazardan biri olan Sait Faik’in yapıtları için Ergülen “Roman değil, öykü değil, oyun değil, anı değil, yaşamöyküsü değil, deneme değil, mektup değil, eee ne öyleyse? Hiçbiri değil, ama hepsine göz kırpan bir şey işte!” diyor. Bence, ‘Şu Benim Mavi Babam’ da tam böyle bir şey işte.
Yıllar önce Radikal gazetesinde babasıyla ilgili bir anısını okumuştum Ergülen’in. ‘Kamyoncularla’ ilgili küçümseyici bir söze verdiği cevap -kamyoncu çocuğu olduğumdan belki de- kalbimde yer etmişti. Kitaba da işte o insanı tanıyacak olmanın hevesiyle başladım. Yakın arkadaşı Âşık Mahzuni Şerif gibi “Ben insanın değerini bölmem” felsefesini şiar edindiğini öğrenmek şaşırtıcı olmasa da tahmin edemeyeceğim türlü mavilikleriyle tanıştım. İyi kalpliliği, kalenderliği, umudu, iyimserliği, mücadeleciliği ama en çok da kahkaha ve neşesi mavi olan, ara sıra da kafasına ve gönlüne yeşil düştüğü için kitaplıktan buzdolabına ne bulsa yeşile boyayan bir güzel insanı sıcacık anılardan süzerek anlatıyor Ergülen. Kâh bizimle sohbet edercesine kâh her şeyi unutup kendiyle konuşurcasına. “Şarkılar şiirler birbiriyle yarış ediyor.” Edip Cansever, Nâzım Hikmet, Cahit Külebi, Ece Ayhan, Can Yücel, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Gülten Akın, Ülkü Tamer ve daha niceleri anlatıyı zenginleştirmekle kalmıyor, kimler gelmiş kimler geçmiş şu güzel edebiyatımızdan, dedirtiyor.
Bazen bir yağmur arası verip sonra yeniden sürüyor kalemini maviliklere. Almanya’ya işçi yazılan Kel Hasan Usta’nın peşinden Nürnberg’e gidip çiçek çocuklarla da tanışıyoruz, gezici mağazası Konuk Kervan’a atlayıp Trakya’nın yüzünü güneşe çeviren insanlarıyla da.
Dönüp dolaşıp Eskişehir’e geliyor, eski bayramlara, komşuluklara, pilav günlerine, yalın ama yalansız hayatlara konuk oluyor, Hıdrellez gelse de Nazlı Gül Anne gibi biz de bir dilek tutsak, diyoruz. Bir dilek tutsak da dünya “marifetin kırılanı onarmak olduğunu” bilen ve “ben insanın değerini bölmem” diyen mavi insanlarla dolsa.

Haberin Devamı

Haydar Ergülen’in gönlündeki mavi heves
Şu Benim Mavi Babam
Haydar Ergülen
Günışığı Kitaplığı, 2022
160 sayfa, 48 TL.

BAKMADAN GEÇME!