El göçtü biz kaldık

Güncelleme Tarihi:

El göçtü biz kaldık
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2017 16:13

Göç üzerine odaklandığı ‘Streptopelia Decaocto’ başlıklı sergisiyle Gaia Gallery Dolapdere’ye konuk olan Şifa Girinci “İnsanları Uzak Asya’dan Toroslar’a kadar getiren fakirlik miydi? Göçün bambaşka, dürtüsel bir kırsal cennet arayışı hali de var” diyor.

Haberin Devamı

‘Streptopelia Decaocto’, göç üzerine sosyal tarih çalışmaları ve kişisel hikâyelerin iç içe geçtiği bir sergi... Göç neden odak noktasında?
Göçler insanlık tarihini değiştiren, dönüştüren en büyük güçlerden biri. Mülteci krizleri sebebiyle kavramlar, tanımlar, rakamlar havada uçuşurken anafikirde göçün, insanların hayatta kalmak için zorunlu yer değiştirmesine indirgendiğine şahitlik ediyoruz. İnsanları Uzak Asya’dan Toroslar’a kadar getiren fakirlik miydi? Göçün bambaşka, dürtüsel bir kırsal cennet arayışı hali de var. Anadolu’da yaklaşık 700 yıldır göçerlikten yerleşikliğe bir süreç işliyor. Bu süreç sistematik bir çabanın ürünü ve tarihsel perspektiften bakıldığında sosyolojik bir vakadan daha fazla anlamı var.

Sergi süreci ne kadar zaman yayıldı? Nasıl bir araştırmanın ürünü? Marcus Graf’ın da bu sürece müdahil olmasıyla neler değişti?
Sergide, kumrular ile üzerinde çalıştığım kitle arasında alegorik ilişki kurmak uzun zaman alan kısımlardan biriydi. Yakalı Kumrular namı diğer Avrasya Yakalı Kumruları ve nüfus dinamikleri ile ilgili yazını tarayarak başladım. Sergiyi çalıştığım mikro coğrafyaya özgü bir tekerleme ve bir efsane üzerine örtüştürdükten sonra çalışmalar atölye dışında devam etti. Mezar taşı örneklerini incelemek için de aynı coğrafyada pek çok gezi düzenledim, videoları Muğla Kafaca’da çektik. Serginin tamamının 3 yıllık bir süreci kapsayan çalışmanın ürünü olduğunu söylemem mümkün. Uzun süre portre çalışmış olmama rağmen kuş portreleri yapmak elbette yeni bir deneyimdi... Marcus Graf ile sergi üzerine bir röportaj gerçekleştirdik ve sergi metnini yazdı. Öncesinde ve röportaj sürecinde sergileme formları üzerindeki desteği, serginin yapısını sağlamlaştırdı.

Haberin Devamı

El göçtü biz kaldık

Sergideki eserler başlı başına bir içeriğe sahipken bir araya geldiklerinde de bir bütünü tamamlayan parçalar halinde. Biraz özetleyebilir misiniz?

Haberin Devamı

Güney Ege’de avlanması uğursuzluk sayılan, eti yenmeyen yakalı kumruların aslında insan olduğu, zulümden kurtulmak için ettikleri duaların kabul olup ve kuş olup göçüp gittikleri anlatılagelir. Efsanevi yakalı kumruların yolculuğu da o coğrafyanın insanı gibi Orta Asya’dan başlar. 1950’lerden sonra Balkanlardan Avrupa’ya hızla yayılırlar; göç, siyasal ya da sosyal nedenlerle formu bozulsa da yine aynı yöne, batıya doğru devam eder. 32 kumru portresinden oluşan enstalasyon yakalı kumruların ötüşünden esinlenilen tekerlemenin “El Göçtü, Biz Kaldık” dizesiyle başlıyor. Sergideki video işler nomadic pastoral bir seyahat boyunca son göçlerden birinin rotasını hem kumruların gözünden hem insanların gözünden kayıt altına alıyor. Taşlar ise tam anlamıyla göçerlikten yarı yerleşikliğe geçiş dönemi olan 1938- 1970 yılları arasında, birkaç ailenin göçmekte olduğu Tepecik bölgesinde bulunan yıkılmış bir eve ait. Dürtüler kaynaklı sürekli yer değiştirme ve hareketlilik haline videoların kadrajına giren taşları dâhil etmek istememden dolayı galeri mekanındalar...  Çiçek motifli mezar taşı ise kitlenin tek gerçek olan ölüme bakış açısı üzerine sergiye dahil ettiğim bir iş.  Tığ işi renkli Çiçekler Cumhuriyet’in kurulmasıyla son bulan Zeybeklik kurumunun kıyafetlerine ait... Kurtuluş Savaşı’nın ardından yaşanan süreç, bölgeye özgü isyancıların varoluş sebebini ortadan kaldırmıştı. Zeybekler kıyafet seçimlerinde sembolizme büyük önem veriyorlardı ve onlardan bir sembolle serginin ucunu açık bırakmak istedim.
Şifa Girinci’nin ‘Streptopelia Decaocto’ başlıklı sergisi 26 Mart’a kadar Gaia Gallery Dolapdere’de.

Haberin Devamı

El göçtü biz kaldık

Şifa Girinci kimdir?
Şifa Girinci, 1985 yılında Muğla’da doğdu. Muğla Güzel Sanatlar Lisesi’nin ardından 2007 yılında Anadolu Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. 2007-2012 arasında İngiltere, Almanya ve Türkiye’de çalışmalarını sürdürdü. 2013’ten bu yana İstanbul’da yaşıyor.


BAKMADAN GEÇME!