Hayvanlar áleminde cinsellik çok renkli

Güncelleme Tarihi:

Hayvanlar áleminde cinsellik çok renkli
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2001 00:00


Ayda KAYAR / İSTANBUL
Haberin Devamı

Araştırmacılar, yıllardır incelenen hayvanlar dünyasındaki cinsel davranışların sadece gözlem boyutunda incelendiğini özellikle vurguluyorlar. Gözlem boyutunda da olsa hayvanlar dünyasının cinselliği rengarenk. Aralarında gücünü ispat edip harem kuranlar, sadık ya da kıskanç olanlar var. Hayvanlarda eşcinsel ilişkiler de azımsanmayacak kadar çok.

Erkek yılan 24 saat sevişebiliyor

Aslında ne bülbülün güzel sesi, ne kurbağanın vraklaması, ne de baykuş ötüşünün uğursuzluğunun biz insanlarla pek ilgisi yok. Bu hayvanların hepsi sadece ‘karşı cinsi' istedikleri zaman bağırıyorlar. Daha doğrusu erkekler, dişilere kur yapıyorlar. Bağıranlar erkeklerin bize hoş ya da kötü gelen sesleri dişilere davet çıkarırken, rakip erkekleri de tehdit ediyor.

Bu hayvanlar, dişilerini bulur bulmaz susuveriyor. Hayvanlar arasında dişilerini etkileyebilmek için koku salgılayanlar da bulunuyor.

İşte bazı hayvanların cinsel hayatı:

ASLAN KEDİLEŞİYOR

Ormanların kralı, iş cinselliğe gelince, kedi gibi oluyor. Dişisinin çevresinde dolaşıp tavlamaya çalışan aslan, birleşme sonrasında yeri göğü kükremesiyle inletiyor.

FOKLAR ÇOK KISKANÇ

Fok balıklarının erkekleri çok çapkın olmalarına rağmen dişilerini de bir o kadar kıskanırlar. Haremlerini kendi seçimleriyle oluşturan fok erkekleri, dişilerine asla dokundurmaz.

DİŞİ KURTLAR FRİJİD

Kurtlarda söz sahibi olan dişiyi de alıyor. Diğerlerine de sadece onu seyretmek kalıyor. Kurt çiftleri birbirlerine aylarca kur yapıyor ve dişi kurt yılda sadece bir kez erkeğini istiyor.

AYILAR YILDA BİR

Ayılar, hayvanlar dünyasında cinselliği en az yaşayan gruplardan. 3 yaşında cinsel olgunluğa erseler de diğerlerini korkutup, dişiyle birlikte olabilmek için en az 7 yaşında olmaları gerekiyor. Ayılar yılda bir, eğer şanslıysalar 2 kez ancak birleşebiliyor. Avcılar nedeniyle ömürleri 10-12 yıla inen ayılar, ömür boyu en çok 8 kez birleşebiliyorlar.

HORTUM KUR ARACI

İri cüsselerine rağmen sevimli görülen filler, kendi topluluklarında da sevecenler. Fillerde cinsellik önce hortumların birleşmesi ve minik öpücüklerle başlıyor.

PENGUENLER TEK EŞLİ

Hayvanlar dünyasının smokinli asilleri penguenler, örnek aile tablosu çiziyorlar. Penguen çiftleri daima yavrularıyla birlikte dolaşıyor Erkek penguen, kuluçka sırasında eşine yardım ediyor ve o da kuluçkaya yatıyor.

KUŞLAR YER TANIMAZ

Kuşların birçok türü çift olarak yaşamaktan zevk alıyor. Anüsleri aynı zamanda cinsel organları olan kuşlar, havada, karada, kısacası her yerde sevişebiliyorlar. Devekuşu, ördek gibi büyük kuşlar ise küçük cinsel organı andıran anüs uzantısı sayesinde, kendi türleri dışındaki dişi kuşlarla da ilgileniyorlar.

YILANDA ÇİFT ORGAN

Yılanlar, tek eşlilikle, çok eşlilik arasında karar veremeyenlerden. Kimi tek eşle geçiriyor hayatını, kimi birkaç eşle. Yılanların cinselliğinin en büyük özelliği ise birleşmelerinin 24 saate kadar uzayabilmesi. Erkek yılanların çift cinsel organa sahip olması art arda gelen çiftleşmelere olanak sağlıyor.

79 GÜN NON STOP

Bazı böcek türleri 79 gün süren birleşme süresiyle rekor kırıyorlar. Dişiye kenetlenen erkek, 79 gün boyunca, hem ona göz kulak oluyor hem de neslin devamını garantiye alıyor.

EN KANLI BİRLEŞME

Peygamber-develeri ise en kanlı cinsel birleşme örneğini sergiliyorlar. Dişi peygamber-devesi, çiftleşme anında kendisini yiyecek olarak sunan erkeğinin kafasını kopararak yemeye başlıyor. Ancak bu arada çiftleşme de devam ediyor.

YENGEÇ MECBUREN SADIK

Bazı yengeç türleri, genç yaşlarında bir sünger ya da mercan oyuğuna yerleşip, tüm hayatlarını burada geçiriyorlar. Hızla büyüyerek, kovuktan çıkamaz hale gelen yengeçler, zorunlu olarak, yaşamlarını tek eşli geçiriyorlar. Aslında birbirleriyle değil, yuvalarıyla evleniyorlar.

KOALA HAREME MERAKLI

Avustralya'nın maskot hayvanı koalalar da harem meraklılarından. Haremlerinde o kadar çok ürüyorlar ki onları koruma altına alan Avustralya hükümeti 1998 yılında kısırlaştırma operasyonu başlatmak zorunda kaldı.

Doç. Rüştü Şahin'in 1986 yılında yayınladığı ‘Hayvanlarda sosyal davranışlar’ adlı kitabı, cinsellik konusunda hayvanların, insanları aratmadıklarını gösteriyor. Ötme, koku salmanın yanı sıra cennet kuşları gibi bazı hayvanlar optik uyarılarda da bulunuyorlar. Tavuskuşunun meşhur yelpazesini açması bunların en çok bilinenlerinden biri.

Karakarga ve papağanların bazı cinsleri gibi kuşların büyük çoğunluğu selamlaşma ve kur yapma sırasında birbirlerine yiyecek alıp veriyor. Dişi kuş hediyeyi yerken, erkek kuş da çiftleşmeyi bitiriyor.

Bir diğer benzerlik de çocuksu davranışlar. Tıpkı insanların yaptığı gibi kuş çiftlerinde de eşlerden birinin aniden çocuksu davranışlar içine girmesi, olası kavgaları önleyiveriyor.

Doç. Dr. Şahin, eşlerini tanıyan ve tek eşli yaşayan hayvanların birbirlerine kur yapan hayvanlar olduğuna dikkat çekiyor. Birbirlerine kur yapan hayvanlar, bunun sonucunda her zaman çiftleşmiyorlar.

EŞCİNSELLİK DOĞADA VAR

Bir internet sitesinde Ülker Ünlü'nün çevirisiyle yayınlanan Susan McCarty'nin makalesi, Bruce Bagemihl'in 10 yıl çalışarak hazırladığı 786 sayfalık ‘Biyolojik Coşku: Hayvanlarda Homoseksüellik ve Doğal Çeşitlilik’ kitabına gönderme yapıyor. Yazının bazı bölümleri şöyle:

‘‘Altı iriboynuzlu yaban koyunu erkeği bir araya gelip birbirlerine sürtünüp, burunları ile birbirlerini dürtüyorlar ve birbirlerinin üzerine çıkıyorlar. Biyolog bunu ‘Agreseksüel bir davranış' olarak açıklıyor: Sadece dominantlık sağlama yöntemi.’’

‘‘Gerçekler bizden hep saklandı. Dağ gorillerinden, kedi, köpeklere ve kobaylara kadar doğa homoseksüel ve biseksüel hayvanlarla dolu. Diğer cinsiyetle hiç ilişkiye girmeyen ve onların davranışlarını kabul eden travesti ya da biseksüel hayat süren hayvanlar var. Bagemihl seksüel olmayan bağlardan da bahsediyor. Dişi grizzly ayıları bazen birlikte seyahat ettikleri, birbirlerini savundukları, yavrularını beraber büyüttükleri ve sanki daha uzun süre birarada kalabilmek için kış uykusunu erteledikleri beraberlikler kuruyorlar.’’

Bagemihl ayrıca homoseksüel ensest (tilkiler), tecavüz (albatroslar) ve homofobiyi (eşcinselliğe karşı duyulan korku) de (beyaz kuyruklu geyikler) örnekleri ile belgeliyor. Favorileri ise sadece homoseksüel ilişkilerde gözlenebilen özel çiftleşme davranışlarına sahip hayvanlar. Erkek devekuşlarının yüzde 2'si dişileri görmezden gelerek sadece erkeklere kur yapıyor.’’

MASTÜRBASYON NESNELERİ

Makalede, gay ve lezbiyen kazların beraberliklerini ömür boyu sürdürdükleri, bazı yunus türlerinin biseksüel oldukları, erkek siyah kuğuların birbirlerine kur yaparak, uzun süreli beraberlik kurdukları da anlatılıyor.

Bagemihl, zoolojinin ‘oldukça tutucu bir alan’ olduğunu da vurguluyor ve anlatıyor: ‘‘Bir araştırmacı koçlardaki homoseksüelliği belgelemesine rağmen, yerini tamamen sağlamlaştırıncaya kadar bunu yayınlamamıştır.’’

Yaban koyunları üzerine araştırma yapan bir başka araştırmacıdan da şu alıntı yapılıyor: ‘‘Erkeklerin gözlerimin önünde homoseksüel ilişkiler sergilediklerini söylemek kesinlikle beni aşan bir şeydi. Bu inanılmaz hayvanların ‘i..e' olduğunu kabul etmek, Tanrım, inanılır gibi değil.’’

Hayvanların davranış biçimlerini inceleyen uzmanlar, kavga sonrası da eşcinsel ilişkilerin yaşandığını anlatıyorlar. Gözlemlere göre birbiriyle kavga eden horozlardan kazanan, diğeriyle cinsel birleşmeye girmek istiyor. Kedilerde de eşcinsel davranışlara rastlandığını belirten uzmanlar, hayvanlar dünyasında ‘ensest'in de çok sık görüldüğünü söylüyorlar.

Susan McCarty'nin makalesinde, yunusların ve kirpilerin nesneleri mastürbasyon aleti olarak kullandıkları da anlatılıyor. Dişi orangutanların bu amaçla oyuncaklar hazırladıkları, erkeklerinin yapraklarda delik açtıkları anlatılıyor. Dişi makakların, yaprak ve dallardan en az beş seks oyuncağı yaptıkları belirtilen makalede, ‘‘Bir maymun elektriği keşfetse ve bunu vibratörünü çalıştırmada kullansa eminiz bunu da kimse bize duyurmazdı’’ deniyor.

Dr. Haydar Dümen

Büyükbaş hayvanların haremi var

Psikiyatrist Dr. Haydar Dümen, son günlerde hayvanların cinsel davranışlarını araştırıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Kadın Bienali çerçevesinde yaptığı konuşmada ‘geyik, boğa, bufalo, aslan, koç, keçi, deniz foku, deniz ayısı' gibi ‘büyükbaş' hayvanların birer ‘haremi' olduğunu anlattı. Dr. Dümen, haremin, kaba güce dayanarak elde edildiği görüşünde: ‘‘Harem kuran hayvanlar, gücü elde ederler. Bu nedenle birbirleriyle kana kan, dişe diş yarışırlar.’

Dr. Dümen, ‘güvercin, leylek, kumru, kanarya, tavuskuşu' gibi kuşların eşlerini seçmek için birbirleriyle yarıştıklarını söylüyor. Ömür boyu olmasa da bir eşle birlikteyken diğerine bakmayan bu hayvanların ‘estetik' taşıdıklarını belirten Dr. Dümen, ‘‘Bu estetik hayvanlar, dişi önünde seçilme yarışına girerler. Böylece evrim sürecinde, çoğalma, evrimin aracı durumuna dönüşür’’ diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!