Güvenilirliği reklama tahvil etmek

Güncelleme Tarihi:

Güvenilirliği reklama tahvil etmek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2014 23:26

HÜRRİYET yazarlarından Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun bir inşaat şirketinin reklam yüzü olmasını ve reklamlarda oynamasını Hürriyet okurlarından tepki geldi. Açık söylemek gerekirse ben de şaşırdım.

Haberin Devamı

Zira yazarların reklamlarda oynaması konusu geçen yıl gündeme gelmiş, bunun üzerine Hürriyet bu konuda bir ‘Yayın İlkesi’ oluşturmuştu:
“Yazar, karikatürist ve muhabirler başta olmak üzere editoryal kadroda görev alanlar, sosyal, bilimsel ve sanatsal amaçlı ücretsiz kampanyalar ve gazetelerinin tanıtımı dışında reklamlara çıkamaz; bu yolla maddi çıkar sağlayamazlar.”
Bu ilkeyi, Okur Temsilcisi köşesinde 7 Ocak 2013’te çıkan “Hem gazeteci hem reklamcı olunamaz” başlıklı yazımda duyurmuştum. Ardından reklamlarda yer alan üç Hürriyet yazarından Ayşe Arman reklamlarını durdurmuş, reklamlarını devam ettiren Erman Toroğlu’nun da Hürriyet ile yolları ayrılmıştı. O dönem Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da reklamlarını durdurmuş, Hürriyet’in “yazarların, firmaların reklam yüzü olmaması” ilkesine destek vermişti. Müftüoğlu’nun bu konudaki sözlerini 1 Nisan 2013’te bu köşede yayımlanan “Reklamlardaki Hürriyet yazarları” başlıklı yazımda aktarmıştım: “Gazetem Hürriyet’in, yazarlarının reklamlarda görünmesine olumlu bakmayan yaklaşımını saygıyla karşılıyorum. Diğer taraftan Sırma Su tarafından toplumu düzenli ve güvenli su içme konusunda bilinçlendirmeyi de hedefleyen bu kampanya ile ilişkili işbirliğinin iki yıl önce başlatıldığını ve üç yıl daha süreceğini belirtmek istiyorum.”
Müftüoğlu, bu ilkeyi “saygıyla karşıladığını” belirttikten sonra o reklamı durdurdu ve kendisi geçen hafta bir inşaat şirketinin reklamlarında görünene kadar da bu konu bir daha gündeme gelmedi. Aslında ne Hürriyet’in ilkeleri değişti bu arada ne de Müftüoğlu’nun reklamlara çıkmasına onay veren başkaca bir gelişme oldu.
Okur Temsilcisi olarak, Müftüoğlu’nun inşaat firması reklamına çıkmasının Yayın İlkeleri’ne ve gazetecilik etiğine bağdaşmadığını ifade etmek durumundayım. Müftüoğlu, bir tıp insanı olarak gazeteye dışarıdan yazmasına ve editoryal kadrodan olmamasına rağmen Hürriyet ile bütünleşmiş bir isim. 10 yılı aşkın bir süredir yazıları yayımlanıyor Hürriyet’te. Dolayısıyla bir reklama çıktığında Hürriyet’in ve gazeteciliğin güvenilirliği bir inşaat şirketinin reklamına tahvil edilmiş oluyor. Ayrıca sadece Doğan Yayın İlkeleri değil, UNESCO ilkelerinden Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne kadar, evrensel gazeteciliğin etik birikimini yansıtan bütün metinler, biz gazetecilere “her türlü çıkar ve nüfuz ilişkisinden uzak durmayı” öğütlüyor. Aksi halde okura sadece ve sadece gerçeği aktarma faaliyeti yara alır.

Haberin Devamı

Reklama okur eleştirisi

Haberin Devamı

Erkan Gökçen: Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun, bir konut projesi reklamında yer alması güven sorunu yaratma riski doğurmuştur. Köşenizde daha evvel de buna benzer bir konuyu irdelemiştiniz. Köşe yazarlarının reklamlarda oynama konusunun yaratacağı soru işaretlerine dikkat çekmiştiniz. Yarın reklamlarında oynadığı marka ile ilgili bir olumsuzluk yaşandığında okurun, hem doktora hem de gazetenize karşı güveni sarsılacaktır. Sizden ricam, objektifliğinizden hiç kuşkumuz olmadığından ötürü bu konuyu analiz etmeniz.
Metin Altundağ: Bir süre önce gazeteniz yazarı Erman Toroğlu ve ismini hatırlamadığım bir yazarınız daha ürün reklamlarında rol almış ve eleştirilmişti. Siz de ‘daha önce verilen söz olduğu’ şeklinde cevaplamıştınız. Şu anda da Osman Müftüoğlu bir reklamda görevli. Düşüncenizi merak ediyorum.
Celal Abdi Güzer: Güya konut blokları Osman Müftüoğlu’nun yaşam anlayışına göre tasarlanmış. Acaba bunu ciddiye alan bir alıcı kitlesi var mıdır?
Kamil Bayar: Osman Müftüoğlu’nun reklamda oynaması olmamış. Kariyerinin zirvesindeki bir hekime yakıştıramadım.
Arzu Eti Polat: Osman Müftüoğlu, inşaat şirketinin reklamında sağlık gurusu olarak oynamış. Doktorların reklamlarda oynaması etik değil.

Haberin Devamı

Müftüoğlu’nun eleştirilere yanıtı

Taşyapı Four Winds uzun süredir wellness danışmanlığı yaptığım ve burada oturacak ev sahiplerinin daha kaliteli yaşam şartlarına ulaşmalarında proje yonetimine fikir verdiğim, daha da önemlisi yıllardır savunduğum iyi ve kaliteli hayat konseptlerini hayata geçirme fırsatı bulduğum yeni ve farklı mükemmel bir konut projesidir. Projenin sağlıklı yaşam konseptlerinin kurgulanması ve hayata geçirilmesinde katkı var ve sürüyor. Projenin reklam yüzü değil, danışmanı, wellness/sağlıklı yaşam bölümünün planlamacısıyım. Böyle bir projede yer almak ve düşündüklerimi uygulama fırsatı bulabilmekten de mutluluk duyuyorum. Bu projenin ortaya koyduğu yeni ve farklı konseptin önemli bir örnek olacağını, yenilikçi yaklaşımının bir farklılık olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Okurdan kısa kısa

Bora Kılıçoğlu/Kadir Okur: İki haftadır spor sayfalarınızda “Antalya’dan tek kurşun”, “Gekas’tan son dakika kurşunu” gibi başlıklar atıp, spor ve kurşunu bir araya getiriyorsunuz. Kurşun, vurmak, öldürmek imgeleri şık değil. Spor müsabakasında atılan gol, kurşun değil sadece bir goldür. (21 Eylül)

Emre Yomralıoğlu: 26 Eylül’de sporda başlık; “Kaptan Emre ve taraftarlarla tartışan yıldız oyuncu, Akhisar maçında da sahada olcak”!
Not: Okur uyarısında haklı. “Olacak” şeklinde yazılması gerekirdi.

Mehmet Çağlayan: 24 Eylül’de gazetede üçüncü sayfada “Kırmızı ışıkta infaz” denmiş. DJ, hangi suçtan infaz edilmiş? Doğrusu “Cinayet” değil mi?

Haberin Devamı

F.Okan Altaç: “Atiba dopingli çıktı” diye haber başlığı mı olur? Zaten haberde, “astım hastası olması nedeniyle izinli olarak doping içeren ilaç kullandığı ortaya çıktı” diyorsunuz. Yani tedaviye yönelik olarak izinli ilaç kullanmış. Dava etse yerden göğe kadar haklı. (26 Eylül)

Can Acar: Şu nedir Allah aşkına? Ana sayfada başlık “Hasta Schumi’ye şok! Boşanıyor”. Michael Schumacher var fotoğrafta. İçerikte Ralf Schumacher’in boşandığı haberiyle karşılaşıyoruz. (24 Eylül)

Okan İnan: Ekonomi sayfasında “Societe Generale artık Türkiye’de kredi vermeyecek” (25 Eylül) haberindeki rakamları okuyunca şaşırdım. 158 milyon çalışanı olan şirket nerede görülmüş? Haberleri değersiz kılan bu tip hatalar arttı.

Mahmut Tankut: Web sayfanızda bir manşet; “700 dolar verip eşlerini..” Açınca Çin’den fotoğraflar görüyorsunuz. 24. karede “Çin’de pek çok genç kız, gerdek gecesi öncesi kızlık zarını eski haline döndürmek için 700 dolar ödeyerek operasyon geçirir” diyor. Doğruluğunu tartışmayı geçtim, ama bu başlıkla içerik aynı mı? Bir de bunun adını “foto analiz” koymuşsunuz.

Yavuz Şamiloğlu: İnternet’te “1 milyon çocuk Erasmus” başlıklı haber çıktı. Haberin içeriği ile başlığın yarattığı algı çok farklı. Türkiye’den binlerce öğrenci bu kanalla yurtdışına gidiyor. Hem gidecekler hem de aileleri hakkında oluşacak olumsuz algı dikkate alınmamış.(24 Eylül)

Mehmet Tosun/Tunca Enercan: Haber içlerinde kullanılan videolar otomatik olarak oynuyor. Kendi isteğimiz dışında videonun oynaması sıkıntılı durumlara sebep olabiliyor. Kotalı internet kullanıcıları olumsuz etkileniyor.

Faruk Erdem: Doğu Türkistan’da 50 insan öldürüldü, hiçbir şey yazmıyorsunuz.
NOT: 26 Eylül’de “Çin kanlı günü doğruladı” haberinde 40 Uygur’un öldürüldüğü yazıyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!