Tutuklu vekiller her an serbest kalabilir: CHP umutlu, BDP karamsar
Güncelleme Tarihi:
Ankara’da bugünlerde dış gündem Suriye konusu. İç gündeme ise, TBMM’nin kabul ettiği son yasa damgasını vurmuş durumda; Adli kontrol sisteminde üst sınırın kaldırılması düzenlemesi...
Yeni düzenleme, 3 yıl olan adli kontrol üst sınırını değiştirdi, daha doğrusu üst sınırı tamamen kaldırdı. Bunun anlamı şu; Şimdiye kadar hakimler sadece 3 yıla kadar ceza istemiyle yargılanan zanlılar için adli kontrol sisteminden yararlanma kararı verebiliyordu. Bundan böyle, 3 yıldan çok daha fazla hapis cezası istemiyle yargılananlar da, hakim kararıyla “adli kontrol” sistemi çerçevesinde serbest kalabilecekler.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayı ile yeni düzenleme resmen yürürlüğe girdi. Şimdi ya ilgili mahkemeler yeni düzenlemeye dayanarak resen karar verecekler, ya da tutuklu vekillerin avukatlarının yaptıkları başvuruyu görüşüp, kararlarını açıklayacaklar.
Bu konunun Ankara’da gündeme oturmasının nedeni ise, düzenlemenin tutuklu vekillerin serbest bırakılmasına imkan tanıyabilecek olması. Nitekim, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yaptığı açıklamada, tutuklu vekillerin yeni düzenlemeden yararlanabileceklerinin işaretini verdi. Bozdağ, “Tutuklu milletvekillerine isnat edilen suçlara baktımğımızda, üst sınırı 3 yıldan fazla olduğu için adli kontrol uygulanamıyordu. Ama şimdi mahkeme uygulayabilir” dedi.
Peki diğer siyasi partiler ne düşünüyor?
CHP UMUTLU: “HAKİMLER, MİLLET İRADESİ İLE ÇELİŞMEMELİ”
Ana muhalefet Partisi CHP, yeni düzenleme ile tutuklu vekillerin serbest bırakılabileceklerinden umutlu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, açıkça “vekillerin artık serbest bırakılacaklarından umutluyum” diyor. Bu umudunu da şöyle açıklıyor;
“3 yıllık sınırın yeni yasa ile kaldırılması hakimlere çok geniş bir takdir olağanı vermektedir. Daha önce hakimin takdir olanağı sınırlıydı. Bundan böyle hakimler çok daha rahat davranabilecekler. “
Hamzaçebi, TBMM’nin bu yasayı çıkararak da, hakimlere kendi iradesini gösterdiğini vurgulayarak, “Düzenleme son derece önemlidir .Millet adına karar veren yargının, millet adına yasa çıkaran Meclis iradesiyle çelişmemesi gerekir. Bağımsız yargı, vereceği kararlarda millet iradesini görmezlikten gelmeledir.”
MHP: ZATEN TUTUKLU TUTULMALARI YANLIŞTI
MHP ise, tutuklu vekillerin adli kontrol sisteminden yararlanmasından çok, "millet iradesiyle seçilmiş kişilerin, hiç tutuklanmamalarını sağlayacak" bir düzenleme istiyor. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, "cezalar şahsidir" diyor, ancak devam ediyor;
"Cezalar şahsi de olsa, milletvekileri bir milli iradeyi temsil ederler. O yüzden, tutuklanmamaları gerekirdi. Yargı, seçilmiş milletvekillerini tutuklayarak, tutukluluklarını devam ettirerek takdir hakkını kötüye kullanmıştır" dedi. Vural, adli kontrol sistemi yoluyla vekillerin tahliye edilme olasılığı konusunda ise, "zaten tutuksuz yargılanası gereken bir kişinin, tutuklu yargılanması milli iradenin ruhuna aykırıdır, millet iradesini hapse tıkmak demektir. Tutuksuz yargılanması gerekir. Adli kontrol sistemi yerine, doğrudan tutuksuz yargılanmalarını sağlayacak bir düzenlemeye gerek olduğuna inanıyorum" dedi.
BDP KARAMSAR: AK PARTİ KENDİ YAPAMADIĞINI YARGININ ÜZERİNE ATTI
BDP ise, daha karamsar. Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, vekillerin zaten 3 yıldan fazladır tutuklu bulunduklarına dikkat çekerek, “AK Parti kendi yapamadığını, yine yargının üzerine atmış, kararı yargıya bırakmıştır” dedi. Milletin iradesini temsil eden vekillerin, adli kontrolden yararlanarak serbest kalmaları halinde, “Ankara dışına çıkamaz, yurt dışına çıkamaz” gibi kısıtlamalara tabi olacaklarına da dikkat çeken Kaplan, “bu çok sıkıntılı bir durum. Meclis kendi yapamadığı işi yargının üzerine attı” dedi. Mahkemelerin bugüne kadar, 3 yılı aşan süredir tutuklu olan vekiller için tahliye kararı vermediğine de dikkat çeken Kaplan, “Şimdi Cumhurbaşkanı da onayladı. Eğer yargı değişim konusunda samimiyse, bunun gereği yerine getirilir”
BAKAN YAZICI: KANUN ÇIKTI VEKİLLER MUTLAKA TAHLİYE EDİLİR, DENİLEMEZ
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ‘yasa çıktı, bir bunlar mutlaka tahliye edilir ya da edilemez’ denilemeyeceğini söyledi. Yazıcı, bu kararın mahkemelerin takdirinde olduğuna dikkat çekti.
Yazıcı, “Mahkeme takdir edecek ve bir gerekçe ortaya koyacak. Tutukluluk, bir tedbirdir, makul gerekçeleri vardır. Yoksa biz çok vicdanlıyız da hakimler değildir, diyemeyiz. Beğenmediğimiz Anayasa’da hakimler, kanunlar ve vicdanlarına göre karar verir, diyor. Dolayısıyla kanun çıktı, bunlar mutlaka tahliye edilir veya edilmez, denilemeyeceği düşüncesindeyim. Takdir mahkemelerindir” dedi.
ÇİÇEK: “UMARIM YARGI YASAMANIN VERDİĞİ KARARI İYİ ALGILAMIŞTIR”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de bugün yaptığı basın toplantısıyla 24. yasama yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Gazetecilerin sorularına cevap veren Çiçek, tutuklu milletvekilleri ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili şu mesajları verdi.
Tutuklu vekiller meselesi seçimden önce karşımızda olan bir durumdur. Seçimden önce başlayan olumsuz durum seçimden sonra karşımıza gelmiştir. İyi işleyen bir demokraside yargıya intikal eden bir konunun yargıda çözülmesi esastır. Temennimiz odur ki yargının konusu olan bu mesele yargı tarafından çözülsün. Ama bu mesele siyasi bir kriz olarak karşımıza çıktı ve halen de devam ediyor. Yerli yersiz o insanlara umut vermek o insanlara tutukluk kadar eziyet verir. Eğer netice alınamayacaksa bunu bir siyasi demeç konusu haline getirmek doğru olmaz. Sorunu ya yargı çözecek ya da yargının sorunun çözümüne yönelik uyguladığı kuralı değiştireceksiniz.
Mahkeme ne karar vererek ne de tahliye suretiyle bu sorunu çözemedi. Geriye ne kalıyor. Kuralı değiştirmek. Bu noktada bir çaba oldu. Ama bu kuralı koyma noktasına meclis çoğunluğu olarak bir sonuç çıkmadı. Sadece 8 milletvekiline yönelik bir kural koymak yerine genel uygulamalar içinde soruna çözüm aramak tercih edilmiştir. 3. yargı paketi birkaç noktada önemlidir. Dün akşam itibariyle şu an cezaevlerinde 126 bin hükümlü ve tutuklu var. Bunların 92 bini hükümlü. Tutuklu sayısında hükümlüye nazaran ciddi bir azalma var. Tutuklama bir tedbirdir. Tedbirin mahkumiyete dönüşmemesi gerekir. Yargı mensuplarının da hukuk kurallarının ruhunu iyi anlamaları gerekir.
Meclis yeni bir irade ortaya koymuştur. Mahkemeler artık çağdaş tedbirleri uygulamaya koyabilecektir. Yargının gelişigüzel tartışılması yargıya güveni azaltır. Uygulamalarına dikkat etmesi gerekir. Umarım yargı yasamanın verdiği kararı iyi algılamıştır. Yargı makamları işlemlerine dikkat etmesi gerekir. Çünkü günümüzde Ankara’nın küçücük bir mahkemesinde verilen bir karar iki saat sonra Brüksel’den yankı buluyor.
