Susuyorsa bir bildiğindendir

Güncelleme Tarihi:

Susuyorsa bir bildiğindendir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2017 23:33

EKONOMİK kararlar açısından, 2017 yılı çok hızlı başladı. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası piyasalarda oluşan dalgalanmalara karşı arka arkaya yeni tedbirler açıklarken, ocak ayının sonuna gelindiğinde, mevcut tartışmalara, Varlık Fonu tartışmaları da eklendi. Çünkü yayımlanan bir OHAL kararnamesiyle, Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ’nin sermayesinde bulunan Hazine’ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ’nin yüzde 6.68 oranındaki Hazine’ye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü gibi ekonominin en gözde kurumları Varlık Fonu’na devredildi.

Haberin Devamı

TAA AĞUSTOS’TAN BERİ KONUŞMAMIŞ
Muhalefet bu kararı “Paralel bir hazine kuruluyor, Hazine’den bu kurumların alınıp Varlık Fonu’na devredilmesi Hazine’yi de zayıflatır” diyerek yorumlarken, hükümet tarafından da açıklamalar peş peşe geldi.

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci gibi birçok isim Varlık Fonu’na yapılan devirlerle ilgili soruları yanıtladı, izlenecek yol haritasına ilişkin merak edilenleri anlattı.

Ancak bu süreçte bir ismin mümkün olduğunca açıklama yapmaktan kaçınması dikkat çekti: Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek... Hazine’den Varlık Fonu’na devredilen kurumlar, Varlık Fonu’nun bundan sonra atacağı adımlar, Hazine’nin yeni durumdan nasıl etkileneceği gibi birçok konu tartışılırken, Şimşek bugüne kadar sessiz kalmayı tercih etti ve konuyla ilgili zorunlu kalmadıkça konuşmadı.

Nitekim Google’da ve gazete arşivlerinde geniş kapsamlı bir arama yapıldığında da Şimşek’in varlık fonuyla ilgili ağustos ayından beri konuşmadığı ortaya çıkıyor. Sadece geçen cuma günü bir televizyon yayınında Varlık Fonu’yla ilgili bir soru almış ama sadece rekabet açısından değerlendiren kısa bir yanıtla geçiştirmiş. Ekonomi muhabirimiz Hacer Boyacıoğlu’nun aktardığına göre, ekonomi kulislerinde Şimşek’in varlık fonu konusundaki sessizliğiyle ilgili olarak birçok iddia gündeme getiriliyor. Buna göre, Varlık Fonu’na yapılan devirler konusunda Şimşek’in itirazlarının olduğu ve bu nedenle temkinli davrandığı bu iddiaların başında geliyor.

KATILMIYORSA 2 YOLU SEÇİYOR
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i tanıyanlar, kendisinin konularla ilgili tavırlarına dair şu tespiti yapıyor: “Katılmadığı icraatlar karşısında iki yolu seçiyor. Süreci etkileyebileceğini, gidişatı değiştirebileceğini düşünüyorsa itiraz ediyor, ters düşen açıklamalar yapıyor. ‘Ne dersem diyeyim sonuç değişmez’ hissiyatındaysa sessiz kalıyor... Varlık Fonu konusunda sessiz kaldığına göre hükümet ve Beştepe’deki kararlılığı gördü. Ne derse desin sonucun değişmeyeceğine inandı...”

Şimşek, daha önce değişebileceğine inandığı bazı konularda itirazlarını kamuoyu ile paylaşmaktan çekinmemişti. Örneğin kasım ayında hükümetten AB’ye yönelik sert eleştiriler sürerken, “AB çökmüyor! Tam aksine büyük bir başarı hikâyesi. Yaklaşık 510 milyon insan huzur ve refah içinde yaşıyor” tweet’iyle bir anda gündeme oturmuştu. Şimşek gelen tepkilere de, “Sadece durum tespiti içeren ifadelerim AB’nin ülkemize karşı tutumunu, yaklaşımını ve icraatlarını tasvip ettiğim anlamına asla gelmez!” mesajı içeren bir tweet’le yanıt vermişti. Sürecin sonunda hükümet, AB üyelik sürecinin arkasında durmuş, Şimşek de haklı çıkmıştı.

‘DÖVİZ KURU ÖNEMLİ BİR BAROMETREDİR’
Keza döviz kuru kasım ayında yükselişe geçtiğinde, hükümet çevrelerinde kurun önemli bir gösterge olmadığı görüşleri dile getiriliyordu. Şimşek, bu konuda da farklı düşündüğünü saklamamış ve sosyal medyada şu mesajı yazmıştı: “Döviz kuru, en az faiz, enflasyon ve ücretler kadar önemli bir barometredir...”

BAKMADAN GEÇME!