Şüpheli polis: Ben değilim

Güncelleme Tarihi:

Şüpheli polis: Ben değilim
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2016 02:01

Gezi Parkı eylemlerinde polisin attığı gaz fişeğiyle vurulan, 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te yaşamını yitiren Berkin Elvan dün vurulduğu yerde ve mezarı başında anıldı.

Haberin Devamı

Elvan’ın vurulduğu yerde mahalleliye 1000 ekmek dağıtıldı. Ekmek kesesinin üzerinde “1000 gündür Berkin için adalet istiyoruz. Berkin’in katili cezalandırılsın” yazıldı. Avukat Oya Arslan, “Hangi dosya 1000 gün bekler ve hangi anne 1000 gün acıyla bekletilir” dedi. Elvan’ın mezarı başındaki anma sırasında anne Gülsüm Elvan, mezara sarılarak “Oğlum buradayım, aç kapıyı yanına geleyim” dedi. Anne Elvan baygınlık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı. Anmaya Gezi Parkı eylemleri döneminde yaşamını yitiren gençlerin aileleri de katıldı. Törenden sonra yürüyüş yapmak isteyen bir gruba polis engel oldu. 

ŞÜPHELİ POLİS: BEN DEĞİLİM
BERKİN Elvan’ın soruşturması için görevlendirilen üç savcı, geçtiğimiz günlerde polis memuru E.Y.’nin şüpheli olarak ifadesine başvurdu. E.Y. ifadesinde olay tarihinde İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne bağlı bir grupta ‘kalkancı’ olarak görevli olduğunu söyledi. Zet tüfeği (gaz fişeğini atan silah) kullanma sertifikası olmadığını belirten E.Y. ifadesinde özetle şunları anlattı:  “Kasım 2011 tarihinde İstanbul’a gelmiştim. İlk görev yerimdi. Olay yerini tam olarak hatırlamıyorum. Olay gününü de anımsamıyorum. O tarihlerde Gezi olayları nedeniyle birçok yerde görevlendirilmiştim. Ancak Okmeydanı’nda görevlendirilmiş olduğumuzu hatırlıyorum. Sertifikam da olmadığı için o tarihlerde hiç gaz tüfeği kullanmadım. Grup komiseri olan E.T.’yi daha öncede grup komiseri olduğu için hatırlıyorum. Olay günü orada olup olmadığını hatırlamıyorum. K.E.H. isimli komiseri tanırım. Ancak bu olay olup olmadığını çıkaramıyorum.”

KABUL ETMİYORUM
Şüpheli polis, TOMA görüntüleri, Ulusal Kriminal Büro’nun raporunda yer alan görüntüler ve karşılaştırma görüntülerinin sorulması üzerineyse “Görüntüde sağ kolu sargılı görünen kişiyi tanıyamadım. Söz konusu fotoğrafta 1’nci Zet’çi olarak etine dolgun olarak tanımlanan kişi ben değilim. Görüntülerdeki kolu sargılı olan görevlinin F. D. olup olmadığını bilemiyorum. Söz konusu görüntülerdeki kişileri tanıyamadım.  Bu görüntülerde yokum. 1’inci Zet’çi olarak tanımlanan kişi ben değilim. Kolu sargılı 2’nci Zet’çiyi tanıyamadım.  Grubumun grup şefi Y.U. idi. Bu itibarla suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

OLAYIN FAİLİ DEĞİŞTİ
Savcılık, soruşturmada adı geçenlerin hedef olma, toplum nezdinde itibarlarının zedelenmesi ihtimali, soruşturmanın gizliliği ve masumiyet karinesi prensibi gereği İstanbul Emniyet Müdürlüğünce gönderilen kimlik bilgilerini içeren yazı ve ekleriyle sınırlı olmak üzere soruşturma tamamlanıncaya kadar gizlilik kararı verilmesini istedi. İstanbul 10’uncu Sulha Ceza Hâkimliği de talebi kabul etti. Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada olay failinin bulunduğu ancak dava açılmadığı yönündeki iddialar yalanlanarak şöyle denildi: “Daha önce olay failinin tespitine yönelik alınmış olan bilirkişi raporu çerçevesinde yürütülmekte olan soruşturma, ilerleyen süreçte görüntü iyileştirmesi işlemi uygulanarak alınan Jandarma Kriminal raporu ile çok daha farklı bir boyut kazanmış, hatta olay faili dahi değişmiştir. Soruşturmanın geldiği aşama itibari ile ortaya çıkan yeni olay failinin kimliğinin tespit çalışmaları titizlik ve ivedilikle sürdürülmektedir.”  

BAKMADAN GEÇME!