"Millet bahçeleri betonlaşmaya karşı bir çıkıştır"

Güncelleme Tarihi:

Millet bahçeleri betonlaşmaya  karşı bir çıkıştır
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2019 08:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün İstanbul Üniversitesi rektörlük binasında düzenlenen ‘2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’ne katıldı. Şehirleşmeye dikkat çeken Erdoğan, “Son yıllarda ülkemizin her yerinde şehircilik anlamında çok ciddi bir hassasiyetin geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Hep söylüyoruz ya betonlaşmaya karşı bir çıkış. İşte millet bahçeleri bu betonlaşmaya karşı bir çıkış olduğu gibi bütün ailelerin, çocukların gerçekten yatıp yuvarlanabilecekleri yerler” dedi. Erdoğan şöyle konuştu:

Haberin Devamı

‘NE DEMEK ARENA?’

“Camileriyle, medreseleriyle, kütüphaneleriyle, şifahaneleriyle anılan şehirleri inşa ve imar eden bir ecdadın torunlarıyız. Biz farklıyız. Bizim öyle Arenalar vesaire, bununla ilgili olarak da bazı dostlara öyle dedim. ‘Ya’ dedim, ‘Kapalı spor salonuna arena adını veriyoruz.’ Hiç düşünüyor muyuz bu ismi verirken? Bunların birçoğunun ismini böyle değiştirdik. Ne demek arena? Roma’yı biz arenalarıyla tanıyoruz. Ama bizim ecdadımız bu tür şeyleri inşa etmedi. İstanbul, Edirne, Bursa, Konya başta olmak üzere tarihe mal olmuş bütün şehirlerimiz insan merkezli olarak kurulmuştur. Her sokağı, her caddesi, hatta her taşı, insanı yansıtan bir anlayışla şekillenen şehirlerimiz, sahip olduğumuz zengin kültürün, derin fikriyatın ve bu noktada özgün estetik anlayışın bir tezahürüdür.

Haberin Devamı

AMERİKA KEŞFEDİLMEMİŞKEN

Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethettiğinde, bu şehir 13’üncü yüzyıldaki Latin istilası sebebiyle ağır yara almış haldeydi. İstanbul’u yeniden ayağa kaldıran ve eşi bulunmaz bir şehir haline getiren, yöneticileriyle, mimarlarıyla, kültür ve sanat erbabıyla bizim ecdadımızdır. Daha Amerika keşfedilmemişken, daha Paris’in Londra’nın esamesi dahi okunmazken, İstanbul her alanda dünyanın merkeziydi. Avrupa’da insanlar içlerinde şeytan var diye cayır cayır yakılırken, İstanbul’da bırakın insanları güvercinler, kediler, köpekler bile şefkatle bağırlara basılıyordu. Bugün işte böylesine büyük bir hazirenin içerisinde şehirlerin ilmini konuşuyoruz.

ÇİRKİN ŞEHİRLER ÖNE ÇIKAMAZ

İstanbul başta olmak üzere kadim şehirlerimizin her biri ders almasını bilenler için birer okuldur. Şehir ile sosyal hayat, şehir ile tabiat arasındaki uyumu bozduğunuz zaman o belde ümran olmaktan çıkar. Kurucusu olduğumuz partinin hissiyatını ve icraatını eğer sembol bir kelime ile anlatmak gerekirse, biz de buna İbn-i Haldun gibi ‘Ümran’ derdik. Böyle başladık. Sorumluluk üstlendiğimiz her yerde hem gönülleri ve zihinleri hem de mekânı ve çevreyi ümran kılmanın gayreti içerisinde olduk.

Medeniyetimizin kadim şehirlerinin sürekli saldırı altında kaldığı ve büyük bir tahribat gördüğü bir hakikat. Bilhassa son bir asırdır yaşadığımız sıkıntılar, şehirlerimizin rengini ve ahengini epeyce soldurmuştur. Şehirleri çirkinleşmiş, ruhsuzlaşmış, fiziki ve manevi olarak yıkıma uğramış bir medeniyetin öne çıkma imkânı yoktur. Elimizdeki binlerce yıllık medeniyet mirasının gücü sayesinde, bu kayıpları kısa sürede telafi edebileceğimize ben yürekten inanıyorum. Nitekim son yıllarda ülkemizin her yerinde şehircilik anlamında çok ciddi bir hassasiyetin geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Millet bahçelerine bu kadar iddialı girişimizin sebebi, buradan kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

Hep söylüyoruz ya betonlaşmaya karşı bir çıkış. İşte millet bahçeleri bu betonlaşmaya karşı bir çıkış olduğu gibi bütün ailelerin, çocukların gerçekten yatıp yuvarlanabilecekleri yerler. Onların da bir köşesinde, millet kıraathaneleri olsun ki oralarda da gelsinler kitaplarını okusunlar, derslerini çalışsınlar istiyoruz. Bu bir çıkıştır. İnşallah bundan sonra çok daha büyük bir yükselişe, değişime, ilerlemeye şahit olacağız.”

 

BAKMADAN GEÇME!