MEDYADAN Muhtelif alıntılar...

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN Muhtelif alıntılar...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2005 00:19

Dış ilişkilerde ‘Benim babam senin babanı döver’ dönemi – Semra Özal ne yer, ne içer – Erkek erkeğe çiçek yollar mı – 5000 DEHAP’lı MHP’ye katıldı, haberi – Gecekondu sahibi başbakana, gecekondu sahibi Maliye Bakanı – THY’de Coca Cola ve Pepsi çabuk tükeniyormuş – İşte belge...nizi sevsinler! – Gecekondular bu hızla 159 senede yıkılır – 13 yaşında iki komutu anlamayan Amerikalı haliyle 50 yaşında George W.Bush olur – Belediye Başkanları artık yurt dışına çıkamayacak demek ki – Neee? AB ülkeleri kredi kartında bizden daha mı sahtekâr – Ruhat Mengi haklı, fritöz olur da, flörtöz niye olmasın!..

Haberin Devamı

(Yanda) "Özbekistan iyice ısındı..." www.acikgazete.com adresinden yayın yapan AÇIK GAZETE'den...

 

*

 

TENCERE DİBİN KARA

 

Hollanda sivil havacılık dairesi, Türk havayolları şirketi Onur Air’e ‘uçuş yasağı’ koyunca (Fransa vs de katıldı bu ambargoya), taraflar arasında bir toplantı yapıldı. Ve Türk yetkililer, Hollandalı meslektaşlarına sert çıktı:

 

- Sizin uçaklarınızda da biz eksiklikler tespit ettik!

Tipik Türk tepkisi. Adamı ‘kravatında leke var’ diye uyarırsan, sana ‘Senin de pantolonun ütüsüz’ diye cevap verir!

Haberin Devamı


(Başbakan da ‘Bize soykırım yaptı diyen ülkelerin içinde soykırım yapanlar var, bunları Meclis’e getireceğiz...’ diyordu, mealen.)


Hürriyet, 17 mayıs

 

*

 

MERAK BU YA...

 

Eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın dul eşi Semra Hanım, İstanbul’da yapılan bir müzayededen bir 3.Napolyon sehpa satın almış, açık artırmada 3.400 YTL ödemiş.

 

Rakam çok yüksek görünmeyebilir ama, merak ettiğim için soruyorum: ‘normalde’ rahmetli kocasından kalan bir ‘dul aylığı’ dışında, resmî bir serveti veya geliri olmayan Semra Özal’ın gece kulüplerinde, müzayedelerde harcadığı bu paranın kaynağı nedir, bilen var mıdır?

 

Değirmenin suyunu merak ettim...

 

Hürriyet, 17 mayıs

 

*

 

ANAHTAR DELİĞİNDEN’den

 

Ankara’dan bir kulis haberi. Başbakan Erdoğan, AKP Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’a, doğum gününde... çiçek göndermiş de, İzol da çok sevinmiş.

Haberin Devamı

 

Benim bildiğim erkek erkeğe çiçek göndermez ama...

 

HO Tercüman, 17 mayıs

 

*

 

EL İNSAF!

 

Spot: MHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Arzakçı aralarında DEHAP’lıların da buluduğu 5 bin kişinin MHP’ye katıldığını söyledi.

 

Haberin devamında da Arzakçı ‘Ancak şimdi DEHAP’tan bile partimize katılmak isteyenler var’ diyor. Yani daha katılmamışlar bile, ‘katılmak istiyor’ imişler...

Bu 5 bin rakamının doğruluğu tartışılır ama, asıl DBT’nin bu spota attığı başlık muhteşemdi:

 

5 BİN DEHAP’LI MHP’YE GEÇTİ

 

Yuh artık, kullandıkları haberi mi okumuyorlar yoksa saptırmaya mı çalışıyorlar?

DB Tercüman, 17 mayıs

 

*

 

İYİ BİR HABERDİ

 

Adil Tapu (ismi de ilginç adamın) 18 yıl önce çalıştığı kömür madeninde meydana gelen bir çökükte sakat kalmış. Patronu tazminat vermeyi reddedince dava açmış. Hukuk savaşı (geç işleyen hukuk, hukuk değildir deseler de...) 13 sene sürmüş. Sonunda Tapu, faiziyle birlikte 168 milyar almaya hak kazanmış. Patronu bunu da ödemeyince, tazminat 445 milyara yükselmiş. Ve Adil Tapu, alacağına karşılık... altında kaldığı madenin tapusunu almış!

Haberin Devamı

 

Sabah, 18 mayıs

 

*

 

ALLAH SEÇENLERE BAĞIŞLASIN!

 

Milliyet’in manşeti:

 

Unakıtan'ın kaçak villası yıkılıyor...

 

Üsküdar'daki villasının bahçesine oğlu için kaçak villa inşa ettiren Maliye Bakanı, kendi oturduğu binayı 'depreme dayanıksız' diye yenilemek isteyince belediye itiraz etti. Bakan, kaçak villayı yıkma kararı aldı

 

Haberden:

 

İnşaatın mührü üç kez kırıldı (...) 7 Ekim 1998'de Belediye Encümeni de yıkım kararı aldı. Ancak tutanağa rağmen mühürler kırıldı ve inşaat sürdü. 17 Ekim'de belediye ekipleri, bodrum, zemin kat ve bir normal katın yapımı tamamlanan villa için tekrar yapı tatil tutanağı yazdı. Ancak yine mühür kırılarak inşaata devam etti. 15 Ocak 1999'da (...) gelen ekipler, bu kez ikinci kata kadar yapılmış bina için tekrar yapı tatil tutanağıyla inşaatı mühürledi. Mart ayında üçüncü kez yıkım kararı alındı. Buna karşın inşaat bitirildi.

Haberin Devamı

 

Haberden:

 

Belediye evi bulamamış (...) İçişleri Bakanlığı Başmüfettişlerinden Şahin Demir, 17 Haziran 2001'de olayı incelemeye başladı. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi bir gazeteye villanın yıkılması için ilan verdi. Gerekçe olarak da evin bulunamadığı belirtildi. Yıkım için

verilen ihale ilanına başvuran kimse de çıkmadı.

 

Aynı gazetenin ekonomi sayfasından bir haber:

 

Maliye Bakanı hakkındaki naylon fatura davasını da düşürecek tasarının 6 maddesi komisyonda kabul edildi. Bakan, tasarıyı savunurken, “Hayali ihracat diye bir şey tanımıyorum” dedi

 

Milliyet, 18 mayıs

 

BU ZAT, ŞU ANDA TC HÜKÜMETİ’NİN MALİYE BAKANI SIFATIYLA, KAYITDIŞI PARAYLA, KANUNSUZ SERVET EDİNMEYLE, VERGİ KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELE ET...

Haberin Devamı

 

 

*

 

NORMEL!

 

Yüz Yüze sütununda Murat Çelik yazdı.

 

Türk Hava Yolları’nda kola isterseniz eğer... cebren ve hileyle Cola Turca içmeniz gerekiyormuş artık. Hani Sayın Başbakan’ın bölge bayii olmadığı (!) Cola Turca...

 

İddiaya göre, THY uçaklarına sadece bir ikişer şişe Coca Cola ve Pepsi yükleniyormuş ki...

 

Yapmazlaaaar, inanmam, bunlar dürüst insanlardır, bunlarda Allah korkusu vardır!

 

DB Tercüman, 18 mayıs

 

*

 

İŞTE BELGE

 

... diye yazdı Takvim sürmanşetinde. ‘Yönetim, takımın etkilenmemesi için Le Guen ile anlaştıklarını doğrulamıyor. Ancak Fransa'nın ciddi gazetesi L'Equipe bile ünlü hocanın Fener'e gideceğini yazdı.’

 

Bir gazetenin haberine ‘BELGE’ diye bir başka gazetenin makalesine kaynak göstermesi zaten yeteri kadar içler acısı...

 

Üstelik, açıp L’Equipe’in – belge diye gösterdikleri – makalesini de okumamışlar.

 

L’Equipe ‘Le Guen Fenerbahçe’ye gidiyor’ derken... bir diğer Fransız gazetesinin (Le Parisien) iddiasını ve Türk gazetelerini kaynak gösteriyordu.

 

Ayrıca, Takvim’in ‘Fransa'nın en ciddi gazetesi’ diye yazdığı L’Equipe de, evet ciddi bir gazetedir ama, bir spor gazetesidir.

 

Takvim, 18 mayıs

 

*

 

NAH DESEM, TCK’LIK OLUR MUYUM?

 

İstanbul B.Şehir İmar Müdürü (Çooook önemli bir mevkidir, hava parasıyla devredilse milyon dolarlar eder!) ... kaçak yapılarla mücadeleyi sürdürüyormuş. Başbakan veya Maliye Bakanı’na ait olan kaçak binalar hariç tabii ki...

 

Diyor ki “Yıkamadığımız kaçak yapıların elektrik, su ve doğalgaz gibi hizmetlerini kesmek için Cumhuriyet savcılıkları’na suç duyurusunda bulunuyoruz. Son 5 ay içinde 982 kaçak yapıyı yıktık. Yıkım sayısını yıl sonunda iki katına çıkaracağız.”

 

Güzeeeel!

 

Belediye’nin kaçak yapılara ve kaçak olarak kurulmuş gecekondu mahallelerine seçimde oy almak için götürdüğü hizmetleri kesmek için savcılıktan yardım istemesinin komikliği bir yana, küçük bir hesap yapalım:

 

İstanbul’da 1.245.000 yapı varmış. Bunların (sıkı durun) 761.000’i kaçak. % 61 eder.

 

Ayda 400 kaçak bina yıkabileceklerini ve yenilerini de engelleyebileceklerini varsayarak (ki sıkar!) ... İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü, İstanbul’un kaçak yapılaşma ve gecekondu sorununu 2.164 senesinde halleder.

 

Hürriyet, 20 mayıs

 

*

13 YAŞINDA BÖYLEYSE, 50 YAŞINDA BUSH OLMASINA ŞAŞMAMALI!

 

ABD’deki Minnesota Üniversitesi’nin bir araştırmasın göre, beyin 20 yaşına kadar gelişmeye devam ediyormuş. Araştırmayı yapan Prof. bilmem kim diyor ki:

 

- 13 yaşında bir çocuğa ‘Yatağını yap, çamaşırları as!’ demek çocuğun kafasını karıştırır. Görevin karmaşıklığına bağlı olarak çocuğa yardım etmek gerekir!

Bu Amerikalılara ‘pek zeki değildir’ (!) derler de, inanmazdım.


Posta, 20 mayıs

 

*

 

BÖYLE HAK OLMAZ, diye manşet atmış DBT.

 

Spotto, “İstanbul’da bir doktor, tartıştığı hastayı ameliyat etmedi. Bu, doktorun ‘hasta seçme hakkı’ olduğunu ortaya çıkardı. Peki nerede kaldı (Düşmanını bile ameliyat edeceksin’ diyen Hipokrat yemini) Hipokrat Yemini?” diye soruyor gazete.

 

Ben o kadar emin değilim. Çok ciddi ve riskli bir beyin ameliyatı söz konusu imiş. Ameliyat sırasında meydana gelebilecek bir hata, yahut doktorların hiç kusuru olmaksızın ameliyatın kötü sonuçlanması, hasta eşiyle kavga etmiş doktoru zan altında bırakabilirdi.

 

Olay nasıl gelişti, kavgada kim haklı, kim haksız bilmiyorum ama... Ameliyatın başka bir doktor tarafından yapılma imkanı varsa, ki öyle olmuş, daha iyi değil mi?

 

DB Tercüman, 20 mayıs

 

*

 

BÖYLESİ KOMEDİ FİLMLERİNDE OLUR, diyor başlık.

 

İstanbul Narkotik Polisi alıcı gibi davranıp 3 uyuşturucu satıcısıyla temasa geçmiş. Ancak satıcılar, nedense (rakip oldukları için belki de) alıcı sandıkları polisleri Bahçelievler Emniyeti’ne şikayet etmişler. Ve böylece... Narkotik ve Bahçelievler polisi birbirini gözaltına almaya çalışmış. Neticede, tabii ki, yetkili olan Narkotikçiler, Emniyetçileri içeri tıkmış.

 

DB Tercüman, 20 mayıs

 

*

 

YA BELEDİYE BAŞKANLARI?

 

Hükümet, vergi borcu olanların yurt dışına çıkışını engelleyen düzenlemenin kapsamını genişletiyor, bundan böyle belediyelere borcu olanlar da yurt dışına çıkamayacak... diyor haber.

 

Maliye’ye, İller Bankası’na, Elektrik İdaresine, Su idaresine, SSK’ya trilyonluk borç takan yüzsüz belediye başkanları da dahil mi bu yasağa?

 

Sabah, 20 mayıs

 

*

 

AVRUPA BİRLİĞİ ALDATMACADIR’

 

Millici gazetelerimizden Gözcü ve Gen.Yay.Yön’ü Rahmi Turan hızlı Avrupa ve Batı düşmanıdır, biliyorsunuz.

 

Diken köşesinde ‘Avrupa Birliği aldatmacadır’ diye yazdı Turan.

 

AB ve uluslararası ilişkiler konusunda bir büyük Türk uzmanının görüşlerine dayanıyor tezi.

 

Uzman diyor ki “17 Aralık 2004 tarihine baktığımızda Türkiye’nin AB’ye giremeyeceğini görürüz! Hukukta yapılan bütün anlaşmalarda mantık ve iyi niyet olması lazım...”

 

Kimmiş bu uluslararası hukuk uzmanı?

 

Bedrettin Dalan!

 

Ali Şen veya Erman Toroğlu da olabilirdi.

Gözcü, 21 mayıs

 

*

 

ÇOK SÖYLENDİ AMA...

 

Barbaros Bulvarı’ndan inen un yüklü bir kamyon, kimi haberlere göre aşırı hızdan, kimisine göre freni patladığı için katliam yaptı, bir kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

 

Hemen her sene Barbaros Bulvarı’nda böyle bir kaza meydana gelir. Niye bu yolu kamyonların, TIR’ların, şehirlerarası otobüslerin kullanması yasaklanmaz acaba?

 

Gazeteler, 21 mayıs

 

*

 

BU AYIBIN ALTINDA KALAMAYIZ

 

Ekonomi başlık atmış: Avrupa, kartta (kredi kartında) Türkiye’den 3 kat daha sahtekâr

 

Benim bildiğim Türk milleti, bu ayıbın altında kalmaz, en kısa zamanda ‘Çağdaş Medeniyetler Seviyesi’ne ulaşır!

 

Hürriyet, 21 mayıs

 

*

 

HÜRRİYET’İN GÜNDEM SAYFASINDA ALT ALTA 3 HABER:

(1) İmam Hatipliye düz lise olanağı: Hükümet apar topar bir yönetmelik çıkararak, İmam Hatip öğrencilerinin genel liseye geçişini kolaylaştırdı.

(2) Bursa’da altın tozundan Osmanlıca ve Arapça yazılar yazan (genelde buna ‘Osmanlıca ve Arapça yazılar yazmak’ değil, hat sanatı derler, ama olsun...) 25 yaşındaki Saime Öncel, eserlerine adını yazamıyor, ‘Saim’ diye imzalıyormuş.

Kadınların hat yapması GÜNAH sayılırmış da...

(3) Van’da kaçak elektrikle başa çıkamayınca, Elektrik İdaresi müftülükten fetva almış: Kaçak elektrikle ısıtılan suyla alınan abdest caiz değildir!

Yanlış anlamayın, Taliban Afganistanı’nda, Humeyni İranı’nda olmuyor bunlar, 2005 Türkiyesi’nde oluyor. ‘Sizin’ seçtiğiniz iktidarın Türkiye’sinde...

 

Hürriyet, 21 mayıs

 

*

 

KÜÇÜK BİR DETAY

 

Deniz Ticaret Odası Başkanı, Marmaris ve Göcek marinalarını ‘ticarî beklentilerle değil, yabancılara gitmesin diye satın aldıklarını söylerken, ‘Hayatta her şey para değildir’ demiş.

 

Haklı... bir KALKAVAN olarak dünyaya gelmek şartıyla! J

 

(Bilmeyenlere: DTO Başkanı’nın adı Metin kalkavan’dır!)

 

Sabah, 22 mayıs

 

*

 

HANİ ‘TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA’ DERLER YA...

 

Hıncal Abi’nin ‘Sevdiğim Laflar’ köşesinden:

 

Yenileceğinden korkan, daima yenilir!’ demiş... Yıldırım Beyazıt.

 

Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilip Osmanlı Beyliği’ni daha kurulurken yok olmanın eşiğine getiren Yıldırım, bu konuda konuşmasa daha iyi olurmuş! J

 

Sabah, 22 mayıs

 

*

 

HİZMET ÖDÜLÜ

 

Lions Vakfı, Sabah yazarı Yavuz Donat’ı ‘Türk Lions Vakfı Fahrettin Kerim Gökay Hizmet Ödülü’ne layık görmüş.

 

Ben olsam Donat’a ‘Süleyman Demirel Hizmet Ödülü’ verirdim! J

 

Sabah, 22 mayıs

 

*

 

FRİTÖZ OLUR DA FLÖRTÖZ NİYE OLMASIN!

 

Ruhat Mengi’ye ‘hemcinsi bir meslektaşı’ tarafından şöyle bir soru ‘yöneltilmiş’ :

 

Uzun gazetecilik yaşamınızda röportaj yaptığınız kişilerle flörtöz bir yaklaşımınız hiç oldu mu?”

 

Ruhat Hanım da bu FLÖRTÖZ İLİŞKİ lafını yadırgamamış.

 

Belki de ‘Fritöz olur da flörtöz niye olmasın!’ diye düşünmüştür.

 

Vatan, 22 mayıs

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!